Kıbrıs’ta 1950’li yıllar, adanın geleceği konusunda belirsizliklerin ve gerilimlerin tırmandığı bir dönemi temsil ediyordu. Özellikle Rumların “Enosis” (Yunanistan’a bağlanma) hedefi doğrultusunda yürüttükleri faaliyetler ve İngiliz Sömürge Yönetimi’nin bu süreçte takındığı tutum, ada Türkleri arasında tepkilere yol açmıştı. Bu ortamda gerçekleşen 27-28 Ocak 1958 eylemleri, hem İngiliz Sömürge İdaresi’ne hem de Enosis hayalleri uğruna şiddet olaylarına girişen EOKA’ya karşı halkın öfkesinin somut bir direnişe dönüşmesi olarak tarihe geçti.
Dönemin önemli olaylarından biri, 27 Ocak’ta lise öğrencilerinin düzenlediği Taksim Mitingi’ni engellemek isteyen İngiliz askerlerinin göstericilere karşı sert müdahalede bulunmasıydı. Kalabalığa ateş açılması, cop ve göz yaşartıcı bomba kullanılması, zırhlı araçlarla kitlelerin dağıtılması neticesinde masum canlar yitirildi. Bu şiddet olayları ertesi gün Lefkoşa’nın yanı sıra Gazimağusa başta olmak üzere başka bölgelere de sıçradı. İki gün içinde Lefkoşa’da 5, Gazimağusa’da 2 kişi şehit olurken, çok sayıda insan yaralandı. O güne dek Rumların ve EOKA’nın saldırılarına kıyasla Türk toplumu söz konusu olduğunda daha agresif bir tavır takınan İngiliz yönetiminin bu tutumu, ada Türklerinin sabrının tükendiğini açıkça ortaya koydu.
Bu direnişin en önemli sonuçlarından biri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Kıbrıs Türklerinin örgütlü mücadelesini destekleme iradesini göstermesi ve böylelikle Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluşuna onay vermesiydi. TMT, ilerleyen yıllarda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde önemli bir rol oynayacak ve adanın siyasi geleceğini şekillendiren anlaşmaların zeminini hazırlayacaktı. Nitekim 1960 Antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması, elde edilen kazanımların sembolü haline geldi. Ancak Enosis hayalinden vazgeçmeyen Rum tarafı, 1963’te başlayan Kanlı Noel saldırılarıyla Türk toplumunun haklarını silah zoruyla yok etme girişimlerinde bulundu. TMT ve fedakâr halkın direnişi sayesinde bu planlar sonuçsuz kalsa da, adanın kalıcı barışa ulaşması uzun bir mücadele sürecini gerektirecekti.
Bugün 27-28 Ocak 1958 eylemlerinin yıl dönümünde, o gün canlarını feda eden şehitlerimizi ve bu uğurda yaralananları saygı ve minnetle anmak, onların mücadelesine sahip çıkmak büyük önem taşıyor. Bu direniş, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve egemenlik haklarını savunmadaki kararlılığının güçlü bir nişanesi olarak tarihteki yerini korumaya devam ediyor.