Merak duygusu insanlığı hep daha da ileriye taşıdı. Önce bilmediğimiz kıtaları keşfettik, sonra gözümüzü gökyüzüne çevirdik. En sonunda gezegenimizden dışarı çıkmayı başarsak da bu ziyaretlerin sıklaşması “Uzay çöplüğü” sorununu beraberinde getirdi.
Uzaya gidebilmemiz için bir roketten yardım alıyoruz. Bu roketler görevini tamamladığı zaman ulaştırılacak uydu veya kapsüllerden ayrılıyor. Kimisi Dünya’ya geri dönüyor, kimisi ise Dünya’nın yörüngesinde kalıyor. İşte bu yörüngede kalan parçalar tehlike saçıyor. Bir merminin 60 kat daha fazla hızında dönen bu uzay atıkları gezegenimizin dışına yapılacak olası ziyaretleri tehlikeye sokuyor.
Bir gün tüm iletişim ağlarından mahrum kalabiliriz
Atıkların yüzde 70’i Dünya’mızdan yaklaşık 2 bin kilometre yükseklikte. Yani uzay çöpleriyle yolculuğun başladığı ilk anlarda karşılaşmak olası. Eğer ki bir gün rotaları uydularımızla kesişirse navigasyon, haberleşme gibi günlük rutin olarak kullandığımız imkanlarımızdan mahrum kalabiliriz.
Uzay atıklarını temizlemek mümkün mü?
Bu konu hala bir soru işareti. Birkaç öneri mevcut ama işlevselliği hala tartışılıyor. Utah Üniversitesi’nin bu konudaki önerisi çöpleri toplayacak bir mıknatıs geliştirmek. Bu sayede çöpleri yörüngenin dışına çekebileceğimizi ön görüyorlar… Gerçekleşip gerçekleşemeyeceğini ise tartışmaların sonucu gösterecek.
Gelecekte belki de en çok kazanç sağlayan şirketlerden biri de uzay çöpçüleri olacak. Ancak bunun olması için önce gerçekçi bir çözüm önerisi lazım.
Peki sizin uzay çöplerini toplamakla ilgili öneriniz ne?