Sağlık sistemi insanımızı hasta ediyor öldürebiliyor.
Halkın Partisi Merkez Yürütme Organı üyesi, Sağlık ve Çevre Komitesi Başkanı Teksen Köroğlu, Dünya’da insan sağlığından daha önemli bir şeyin olmadığını, sağlık olmadıktan sonra ekonomi, eğitim ve diğer unsurların değeri olmadığını ifade etti.
Kanal T’de yayımlanan ve Aslı Elder’in sunduğu Parametre programına konuk olan Teksen Köroğlu, KKTC’de son yapılan kamuoyu yoklamasında toplumun en önemli sorunlarının başında sağlık sistemindeki yetersizliğin ilk sırada geldiğini belirtti. Bunun çok önemli bir tespit olduğuna dikkat çeken Köroğlu, şimdiye kadar yapılan anketlerde sağlıktaki yetersizliğin ilk sırada olmasına ilk kez rastladıklarını kaydetti.
İnsanlarımız sağlıktan endişeli. Sistem ve yapılanma yetersiz.
Anketlerde sağlığın ilk sırada çıkmasıyla sağlık sisteminde büyük yetersizliklerin bir göstergesi olduğunu ifade eden Köroğlu, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nde de Başkanlık ve As Başkanlık görevlerini üstlendiğini, yıllardır bu sorunların geleceğini tekrarladıklarını sürdürülemez olduğunu ancak bugüne kadar gerekenin yapılmadığını söyledi.
Şu anda Halkımızın devlet ve özel hastanelerden laik oldukları yeterli ,güvenli ve etkili ,çağdaş sağlık hizmeti alamadıklarını ifade eden Köroğlu, “Bizim sağlık sistemimiz bu yanlış yapılanması ile insanlarımızı hasta edip öldürebiliyor.Bunu sadece çeken biliyor. Ve görüyoruz ki Halkımız sağlıktaki yetersizlikleri en birincil sorunu olarak görüyor.İnsanlarımızın sağlık sistemine olan güvensizlikte hangi hastaneye gideceğine,doğru hekime ,doğru teşhise ,doğru tedaviye ulaşmada zorluk yaşamakta ne yapacağını bilememektedir.
Bunların telaşı içerisinde olan insanlarımızı sağlık sistemindeki rant düzeni gereksiz yere bu çarkın içine alıp başarılı ve doğru güvenli tedaviye erişmesini pahalılaştırmakta ,zorlaştırmakta hatta engelleyebilmektedir.. Bedelini de insanlarımız çok ağır bir şekilde ödüyorlar. Böyle sağlık sistemi kabul edilebilir ,sürdürülebilir değil” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın Kamudaki ve özel hastanelerindeki uygulamaları ,hasta haklarını denetlemesi gerektiğini ancak bunu yeterince yapmadığını, bakanlığın da diğer kurumlarımızdaki gibi”denetim özürlü” olduğunu kaydeden Köroğlu sağlık sistemimizin ciddi sorunlarının bulunduğunu söyledi.
Köroğlu şöyle devam etti:
“Bugün iyi sağlık modelleri olarak gösterilen Almanya ve Fransa’da hastalar çok kolay hekime ulaşıyor. Orada sağlık birinci ve ikinci, üçüncü basamak diye ayrılıyor. Birinci basamakta aile hekimleri ,pratisyen hekimler ayakta tanı ve tedavi uygulayıp size bakarken, daha ileri tetkik isteniyorsa ikinci basamak uzman hekimlere sizi yönlendiriyorlar. Buradan da gerekirse hastanelere yönlendiriliyor. Bizdeki sistem ise “hastane sağlık sistemidir.”.Bu akılcı bir sistem değildir.Bu boşu boşuna Devlete ve bireylere yüksek maliyet masraftır İnsanlarımıza da ekstra çok büyük yük oluyor. İnsanlarımız sürekli hekim arayışı içinde oluyor ve doğru hekime de zaman zaman ulaşamıyor. Doğru hekime ulaşmayınca doğru teşhis ve tedavi de olmuyor.”
Kalkınma planı hep “cek”, “caklarla” dolu
Eskiden insanlarımızın bölgelerde sağlık ocaklarında sağlık merkezlerinde tedavi olduğunu ve TC Sağlık Bakanlığı ülkemize gelerek bu eksideki sistemi görüp beğendiğini anlatan Köroğlu, “Zamanının şartlarına imkansızlıklarına göre iyi bir sağlık hizmeti vardı. Şimdi onu da kaybettik. Bir şeyi planlayıp yaparken KKTC halkı, nüfusu ve bölgeleri ulaşımı ile planlayıp yapılandırmalıyız.Biz adayız. Nüfusumuzu bilmeden planlama yapamayız olmaz.Ama bir türlü bunu yapamıyoruz” dedi.
Bugün 4’nci Beş yıllık kalkınma planı yapıldığını ve bu planların hepsinin sağlıkta bir birinin aynisi olduğunu, planın sağlık bölümünü incelendiği zaman ise içerisinde hep yapılacak edilecek diye “cek” “caklar”ın bulunduğu belirten Köroğlu, içerisinde tek bir zaman takvimi bulunmadığını da söyledi.
Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne ne oldu?
Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nden şimdi hiç söz edilmediğine dikkat çeken Köroğlu, “Zaman veriyorlar ve bitirmiyorlar. Her geçen zaman diğer sistemlerde olduğu gibi sağlıklara bizi daha da bataklığın içine sürüklüyor. Hastaneleri bitirseler bile içerisine konacak doktor ve sağlık personelinin yeterliliği ,planlaması gereğince yapılmıyor” dedi.
Bakanlık kendi doktorundan dışardan hizmet satın alıyor
Bakanlığın hizmet satın alma yoluna gittiğini bunu ise hastanede görev yapan bazı doktorların dışarda ikinci iş diye çalıştıkları özel yerlerden olduğunu ifade eden Köroğlu, “Çelişkiye bakın. Hastanede yapılmaz diye özele gönderilen hastanın ameliyatını devlet hastanesi doktoru yaparak bakanlık buraya hizmet alımı diye para ödüyor. Bunlar hoş şeyler ,akıl işi değildir. Bu yanlış yapılanma ile Halk yararına ve devlet yararına bir şey yapmıyoruz” dedi.
Ülkede çok yolsuzluklar ,usulsüzlükler ve yanlışlıklar yapılmasına rağmen bunların gündeme getirilmesinin ardından bunların kapatıldığını anlatan Köroğlu, Kıb-Tek’te milyonlarca dolarlık yolsuzluklar ve mahkemeye verilmiş kişiler ,belgeler olmasına rağmen herkesin sustuğunu kaydetti.
Gıda güvenliği ve hal yasasını devreye alamadılar
Öte yandan yılardır bir gıda güvenliğinin yasalarının geçirilmesine rağmen uygulanamadığını ifade eden Köroğlu, “Hal yasası çıkarıldı ve ucuzluk yapacağız dediler ama halkı oyalıyorlar yine yapamadılar. Devlet laboratuvarı yandı. Ama yenisini yıllardır yapamadık ve ne yiyip ne içtiğimizi bilmiyoruz. Bizim önerimiz hal yasası yapılırken hallerin yanına laboratuvar konulup hemen orada gıda ürünlerinin tahlillerinin zamanında yapılması .
Hatta ülkede Devlet Laboratuvarının tek olmayıp hakem laboratuvarlar olması da gerekiyor. Üniversitelerimiz var burada laboratuvarlarımız var. Bunları devlet denetiminde çalıştırılabiliriz yapmıyorlar. Bunların yapılmamasına anlam veremiyorum. Bunun arkasında başka bir şeyler aramamız gerekiyor. Devletimizi Vatanımızı insanımızı seviyorsak bunları yapalım” dedi.
Biz çocuklarımıza, “Bu ülkeye gelme” nasıl diyebiliriz diyen Köroğlu, şu anda bu söylemler anne ve babalar tarafından maalesef çocuklara söyleniyor” dedi.
Ülkemizi bozmak için elimizde geleni yapıyoruz
Yöneticilerin halkı sürekli kandırdığını ifade eden Köroğlu, “Bize cennet gibi bir ülke verildi ama biz onu yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Kanalizasyon atıklarımız arıtılmadan denize gidiyor, elektrik santrallerimiz havayı zehirliyor, taş ocaklarıyla dağlarımız tahrip ediliyor, çevre sit alanları ranta açılıyor” dedi.
Anne ve babaların çocuklarına “Bu ülkede gelecek yok, git” dediğini üzülerek dile getiren Köroğlu, “Biz çocuklarımıza ‘Bu ülkeye gelme’ nasıl diyebiliriz? Ama maalesef bunu söylemek zorunda kalan birçok aile var. Ülkenin yönetimi için dürüst, şeffaf ve halk yararına çalışan bir sisteme ihtiyacımız var” diyerek çağrıda bulundu.