Çin, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın çevrim içi bir forumda sarf ettiği, herhangi bir saldırıya karşı Tayvan’ın savunulacağına dair sözlerine tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, Bilinken’ın sözlerinin Çin ve ABD arasında diplomatik ilişkilerin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiri’de varılan uzlaşmaya ve “tek Çin” ilkesine aykırı olduğunu söyledi.
Cao, ABD’yi Çin ile ikili ilişkileri bozacak ve Tayvan Boğazı’ndaki barış ile istikrara zarar verecek tutum ve davranışlardan kaçınmaya çağırdı.
“Tayvan’ın Çin ile yeniden birleşmesi geri çevrilmesi mümkün olmayan bir tarihsel eğilimdir. Tek Çin ilkesine bağlılık aynı zamanda uluslararası toplumun da üzerinde uzlaştığı bir husustur. ‘Tayvan bağımsızlığını’ destekleyecek veya cesaretlendirecek tüm eylemler Çin’in iç işlerine karışmak anlamına gelir ve Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarı korumak hedefiyle çelişir.”
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, 11 Kasım’da New York Times gazetesinin düzenlediği çevrim içi forumda yaptığı konuşmada, Tayvan’a ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Biz herhangi bir tarafın statükoyu güç yoluyla değiştirecek tek taraflı eylemine güçlü şekilde karşıyız. Eğer Çin Tayvan’a karşı güç kullanırsa ABD’nin yanında diğer ülkeler de bunda kendi güvenlikleri ve dünya barışına bir tehdit görecek, böyle bir durumda onlar da eyleme geçecektir.”
ABD-Çin gerilimi
ABD ve Çin arasında yeni olmayan Tayvan anlaşmazlığı uzun yıllardır gerilimlere sebep oluyor.
Pekin yönetiminin, ekim başında Tayvan’ın Hava Savunma Tanımlama Bölgesi (ADIZ) ilan ettiği bölgeye çok sayıda savaş uçağıyla girmesi gerilimi yeniden tırmandırmıştı.
ABD Başkanı Joe Biden, 21 Ekim’de CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, bir Çin saldırısı durumunda Tayvan’ı savunacaklarını söylemiş, Dışişleri Bakanı Blinken da, 26 Ekim’de Tayvan’ın Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına katılması ve BM faaliyetlerinde rol alması için çağrıda bulunmuştu.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti.
1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından 1971’de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletlerde ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.