Karavelioğlu’nun kaleme aldığı analizde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) dövize bakış açısının Türkiye’den farklı olduğu vurgulanarak, son dönemde özellikle Sterlin ve Euro’daki yükselişin ekonomide endişe yarattığına dikkat çekildi.
Karavelioğlu’na göre, Türkiye’de Dolar/TL kuru büyük bir değişiklik göstermese de, KKTC’de Sterlin’in 45,5’ten 47,7’ye çıkması piyasada tedirginlik oluşturdu. Bu artışın temel nedenlerinden biri, Donald Trump’ın ABD Başkanlığı’na dönmesiyle birlikte oluşan belirsizlik ortamı. Trump’ın aldığı ani kararlar ve yaptığı açıklamalar küresel piyasalarda dalgalanmaya yol açarken, Euro ve Sterlin, Dolar karşısında değer kazanmaya başladı. Son bir ayda Euro/Dolar kuru 1,04’ten 1,09’a, Sterlin/Dolar kuru ise 1,24’ten 1,2950’ye yükseldi. Aynı süreçte ABD borsa değeri 5,3 trilyon dolar kayıp yaşadı.
Özellikle NATO’daki Amerikan etkisinin azalması beklentisi, Avrupa Birliği’ni kendi güvenlik gücünü oluşturma arayışına itti. Almanya’nın 500 milyar Euro’luk harcama paketi açıklaması, Euro ve Sterlin’in güçlenmesini hızlandırdı. Karavelioğlu, Dolar/TL’nin sabit kalmasına rağmen, Euro ve Sterlin’deki artışın KKTC’de Türk Lirası’nın değer kaybettiği yönünde bir algı oluşturduğunu belirtti.
Ekonomik gelişmelerin yanı sıra, Türkiye açısından bu sürecin stratejik fırsatlar da barındırdığına işaret eden Karavelioğlu, NATO ve Avrupa Birliği ile güvenlik ekseninde artan temasların Türkiye’nin küresel konumunu güçlendirebileceğini, bunun da KKTC ekonomisine olumlu yansımaları olabileceğini ifade etti.