Tarihin yollardaki temsilcileri klasik arabalar, iklim kriziyle mücadele kapsamında benzinli ve dizel araçların yasaklanması tehdidiyle karşı karşıya. Peki geleceğin elektrik merkezli dünyasında klasik arabalara yer olacak mı? İşte cevaplar…
Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Güney Kore gibi çok sayıda ülke dizel ve benzinli araç satışlarını yasaklayacaklarını duyurdu.
İngiltere hükümeti, 2040 yılına kadar yeni benzinli, dizel ve hibrit otomobillerin satışını durdurma kararı aldı. Daha sonra, iklim kriziyle mücadele için daha fazla adım atılması çağrılarının ardından bu tarih 5 yıl önceye 2035’e çekildi.
ABD’de de Biden yönetiminin temiz hava hedefleri kapsamında gaz emisyonlarını azaltmak var.
Ayrıca meclis, dizel ve benzinli araçların yasaklanması için baskı yapıyor.
Türkiye’nin de yürürlüğe soktuğu Paris Anlaşması ile 2050’de net sıfır emisyon ekonomiye ulaşılması amaçlanıyor.
Peki bu kararlar otomotiv sektörü için ne anlama geliyor?
Mevcut otomobiller karardan etkilenecek mi?
Özellikle Glasgow’da düzenlenen iklim krizi zirvesinden sonra ‘Benzinli ve dizel yasağı’ haberlerinin medyada daha fazla yer almaya başlaması, bu araçların ‘tamamen yasaklanacağı’ gibi spekülasyonlara yol açtı.
Bu durum tüm araç sahiplerini endişelendirirken, özellikle yüksek bir pazar payına sahip klasik araçların sahipleri, karar nedeniyle endişe duymaya başladı.
Öncelikle iyi haber…
Hükümetler tarafından alınan bu kararlardan etkilenecek olanlar sadece yeni otomobiller.
Yani mevcut otomobiller, alınan kararlardan, en azından şimdilik, etkilenmeyecek. Ayrıca benzinli araçların ikinci el alım satımı da kararlardan etkilenmeyecek.
Ancak klasik araç tutkunları tamamen eski düzende hareket edemeyecek.
Araçların yeniden satış değeri ve yakıtın bulunabilirliği değişecek. Elektrikli araçlara yönelik baskı ilerledikçe, benzinli araçlar için vergilerin ve ek kayıt ücretlerinin artacağı ön görülüyor.
Tahminlere göre bu, sürücüleri elektriğe geçiş yapmaya teşvik edecek, ancak yüzde 100 etkili olmayacak. İçten yanmalı motorların üretimi bugün dursa bile, en az 60 yıl çalıştırılmaya devam edilecek.
Trafikte uzun süre kalan otomobiller değil
İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Arvay, klasik araçların, günümüzdeki araçlara göre karbon salınımının fazla olduğunun kabul edilebilir olduğunu, çünkü yakıtların karbüratör sistemiyle yakıldığını söylüyor.
Ancak klasik araçların diğer araçlar gibi yollarda uzun süre kalan araçlar olmadığını, bunların birer tarihi değer olduğunu hatırlatıyor.
Klasik araçların elektrikli sistemlere geçmesinin mümkün olduğunu söyleyen Arvay’a göre bu araçlar ruhları ile yaşıyor ve bu değişim klasik araçların ruhlarını kaybetmesine neden oluyor.
Arvay klasik araçların çevreye olan olumsuz etkisini azaltmak için de şu tavsiyelerde bulunuyor:
“Bu araçların hepsi tekerlekli mücevher bizim için. Biz arabalarımızın üzerinde çok fazla modifikasyon olmasını tercih etmiyoruz. Siz dünyaya nasıl geldiyseniz onlar da bizim için öyle geldi ve öyle kalmalılar. Belki egzoz sistemlerine bir yenilik getirlilebilir. Belki bu şekilde adapte edilebilir.”
Klasik araçlar çevreye ne kadar zarar veriyor?
Klasik araçların normal araçlara oranla daha fazla egzoz emsiyonu ürettiği ve iklim krizinin artışına daha fazla katkı sağladığı bilinen bir gerçek.
İngiltere’nin Bilim Adamları Birliği’nde kıdemli araç analisti olan David Cooke, “Klasiklerin emisyonları modern bir araca kıyasla korkunç” diyor.
1970’lerin başında üretilen bir klasik otomobilin harcadığı yakıt miktarıyla, daha yeni araçlarla iki kat fazla mesafe gidilebiliyor.
Klasik otomobiller için alternatif yol var mı?
Klasik araçların geleceğine karşı atılan bu adımlara karşı değerlerden ödün vermeden ve gezegene zarar vermeden otomobil tutkusunu tatmin etmek mümkün mü?
Kısa cevap hem evet hem de hayır.
Araba koleksiyoncuları, bu araçların deneyimi için tutkuyla hareket ediyor.
Eski model arabalarının onları A noktasından B noktasına götürmesinden çok görünüm, ses ve beygir gücünden zevk alıyorlar. Ancak çevresel düzenlemeler klasik arabaları sürülemez hale getirebilir.
Yine de görünümden etkilenen tutkunlar için mondern elektrikli araçları klasik araç görünümüne kavuşturan girişimler de var.
Bu girişimlerden biri olan Ionic Cars’ın girişimcisi ve kurucusu Justin Lunny, klasik otomobillerin çevre dostu restorasyonla elektrikli otomobillere dönüştürmek için bir pazar olduğuna inanıyor.
Bu sadece standart motoru ısmarlama bir elektrik sistemiyle değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda eksiksiz ve tavizsiz bir dönüşüm sağlamak için motorun sesini ve otomobilin kadranlarının görünümünü yeniden yaratıyor.