Amerika “Yeni Dünya” olarak adlandırıldığında Kızılderililerin de izole hayatı sonlanmış oldu. Sayısız katliamların olduğu kıtada “Sand Creek” onlardan sadece biriydi. Yerli halkın yok edilişi, Avrupalıların Amerika’ya yerleşmesiyle başladı.
Şafak henüz sökerken, 29 Kasım 1864’te Amerika’da büyük bir soykırım yaşandı. Sand Creek Soykırımı ya da Katliamı, Amerika’da Kızılderililer ve Avrupalılar arasında yaşanan savaşlar sırasında yapıldı.
Albay John M. Chivington komutasındaki yaklaşık 700 ABD gönüllü askeri, Colorado Bölgesi’nin güneydoğusundaki Sand Creek boyunca yaklaşık 750 Cheyenne ve Arapaho Kızılderilisi’nden oluşan bir köye saldırdı.
Köydeki erkeklerin büyük çoğunluğu manda avındayken, milis birlikleri köye tüfekler ve obüs ateşiyle saldırdı. Köylülerin birçoğu ilk saldırıdan kaçmayı başardı, diğerleri ise yani savaşçı olmayan kadınlar, çocuklar ve yaşlılar kaçmaya çalışırken askerlerin acımasızca sıktıkları kurşunlara yenik düştü.
Askerlerin saldırısından kaçmaya çalışan bazı kadın ve çocuklar kendilerini korumak için dere yatağının her iki tarafında çukurlar ve hendekler kazdı. Bazı yetişkin erkekler ise kamptan almayı başardıkları silahlarla saldırıları durdurmaya çalıştı. Fakat, Sand Creek boyunca mevzilenen askerler karşı kıyılardan insanları vurdu.
8 saat boyunca birlikler, çoğunlukla kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan yaklaşık 230 Cheyenne ve Arapaho insanı öldürdü.
Soykırımın bir diğer boyutu ise bu olayın kendisinden çok daha ağırdı.
Kızılderili kökenli olmaktan başka suçu olmayan bu insanlar soykırıma uğramanın yanı sıra kafatası derilerinin de yüzülmesiyle büyük bir vahşetin kurbanı oldu.
3 gün sürdüğü tahmin edilen katliamın sonunda askerler, olay yerinden ayrılmadan önce ölülere vahşet uygulayarak sahada dolaştı.
29 Kasım barbarlığından bu yana Sand Creek Katliamı, Amerikan tarihinin en duygu yüklü ve tartışmalı olaylarından biri olarak görülüyor.
Doğu ve Batı’da devam eden İç Savaş’ın etkileri
Aslında katliam, zamanını ve yerini yansıtan bir trajedi. Zira, Sand Creek Soykırımı’nın arka planında Doğu ve Batı’da devam eden İç Savaş’ın kaydettiği olaylar ve meseleler fırtınası yatıyordu.
Beyazların Minnesota’daki 1862-1863 Dakota ayaklanmasına ve sonrasındaki aşırı tepkileri, Güney Cheyenne ve Arapaho Kızılderililerinin çeşitli kabilelerinin birbirlerine ve diğer ova kabilelerine göre durumları, bölgedeki bireysel politikacıların entrikaları da dahil olmak üzere Colorado’daki mevcut siyaset durumu gibi meseleler bu katliamın nedenlerinden bazıları olarak sayılabiliyor.
Fakat en önemli neden olarak, “Sand Creek Katliamı’nın sebebi tarihsel olarak uyumsuz iki kültürün aynı coğrafyada tutunmasında yatıyor” yorumu da sunulabilir.
Amerika’nın keşfi soykırımların başlangıcı oldu
Amerika, Kristof Kolomb’un keşfinden yani 1492’den önce, Amerikan yerlileri Kızılderililerin yaşadığı bir kıtaydı. Bu keşiften önce Avrupa, Afrika ve Asya’dan başka kıtanın varlığı bilinmiyordu. Yani, Avrupa’nın sömürüleri sadece Afrika ile sınırlıydı. Kolomb’un keşfiyle birlikte Avrupalıların sömürge kültürü Amerika sınırına da yayılmış oldu. 1492’den sonraki 5 asır Kızılderili soykırımları ve katliamlarıyla geçti.
Tam olarak sayısı bilinmese de onlarca Kızılderili katliamında binlerce yerli Amerikalı öldürüldü. Bu soykırımlarda farklı öldürücü silahlar da kullanıldı.
Misal, insanlık tarihinde daha önce görülmemiş biyolojik silahla bir ırka kastetmek, bu soykırımlarda kullanılan bir saldırı yöntemi oldu. Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek hastalığı bulaştırılarak çok sayıda insan öldürüldü.
Kafatası başına ödeme
Rivayetlere göre devlete ait binaların bodrumları da Kızılderili kafataslarıyla dolmuştu. Çünkü, devletin politikasında her kafatası için belli bir miktar ödeme yapılıyordu.
Kızılderililerin bizonlarını da yok ettiler
Bir başka soykırım yöntemlerinden biri de bizon avcılığını teşvik etmekti. Zira, Kızılderililerin başlıca yiyecekleri bizonlardı. Bu şekilde yerli halk, açlık çekmeye mahkum da edilmiş oldu.
Bizonların fazla avlanması Çevre Soykırımı (Environmental Racism) olarak da adlandırıldı. William Frederick Cody isimli yerli halka karşıtlığıyla ünlü bizon avcısı, 1867-1868 yıllarında 18 ay içinde 4 bin 280 bizonu avlayarak Buffalo Bill (Bizon William) lakabını kazandı.
Misyonerlikle inançları da soykırıma uğradı
Kızılderililere yönelik soykırım yönetimlerinden biri de misyonerlik oldu. Kuzey Amerika’daki yerli halkın Hristiyanlaştırılmaları sürecinde misyonerlerin etkisi genelde yıkıcı oldu. Ve bu faaliyetlerin sonuçları kültürel soykırım olarak tarihe geçti.
California’daki soykırımların sayısı belli değil
California denince akla ilk gelen Hollywood, eğlence ve güneşli havalar olabilir. Ama aslında Amerika tarihinin en büyük Kızılderili soykırımları bu eyalette oldu. Uygulanan soykırımlarda hayatını kaybedenlerin net bir sayısı bile yok. Fakat, California’da uygulanan soykırımlar kıtadaki en büyük katliamlar olarak biliniyor.
California Valisi Peter Hardeman Burnett’ın şu sözü de eyaletteki ırkçılığın geldiği boyutu gözler önüne seriyor:
“Kızılderili ırkı yok olana kadar bu iki ırk arasında yürütülen imha savaşı devam edecektir.” (Ocak 1851)
California’da Kızılderililerin öldürülmesi için kıtadaki teşviklerin de üstüne ödemeler yapılıyordu.
Kafa derisi için 5 dolar ödeme yapılıyordu
1856’da ise eyalette her Kızılderili kafa derisi için 25 sent ödendi. 1860 yılında ödül 5 dolara çıktı.
Öyle ki eyalete gelenler ödüller için geliyordu. Bazı tarihçiler, burada yaşanan katliamları yapan ırkçıları tanımlamak için “kasap” benzetmesini kullandı.
California’daki katliamların en ünlülerinden biri 80 ila 400 Pomo Kızılderilisi’nin katledildiği 1850 tarihli Clear Lake Katliamı’ydı.
Çok daha iyi bilinen 1863’teki Sand Creek Katliamı’nda yaklaşık 200 Kızılderili öldürüldü ve 1890’daki ünlü Yaralı Diz Katliamı’nda yaklaşık 300 kişi öldürüldü.
Fakat işlenen katliamların çoğunun ismi bile yok.
Bugün ise bu soykırımların yaşandığı yerlerde hayatlarını sürdüren insanlarda katliamlardan habersiz çünkü soykırımların izleri silinmiş vaziyette.
Grafik: M. Furkan Terzi