Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Dr. Akçiçek Hastanesi’nde sağlık emekçilerine yapılan saldırıyı kınayarak, her ne koşul ve psikolojik durum altında olursa olsun şiddete başvurmanın sağlıksız bir yöntem olduğunu hatırlattı ve sağlıkla şiddetin yan yana gelemeyecek iki kavram olduğunu belirtti.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yaptığı yazılı açıklamada, korku, panik veya telaş ile başvurulan merkezler olan hastanelerde uygulanan şiddetin hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini, şiddetin mazereti, gerekçesi veya haklı hiçbir yanı olamayacağını vurguladı.
Açıklamada, “Sesini en yüksek çıkaranın, en fazla tehdit savuranın, en yüksek mevkilerde tanıdığı olanın sağlık hakkına erişimde en çok kendinin hakkı olduğunu düşündüğü, iddia ettiği ve özendirildiği bir ortamda herkes için eşit sağlık hizmeti sunmaya çalışıyoruz” denildi. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz nedeniyle kamu hastanelerine olan talebin artmasıyla yaşanan bu baskı, tehdit ve şiddet olaylarının giderek artacağını öngörebilmenin zor olmadığı kaydedildi.
Şiddetin sık rastlanan bir türünün de psikolojik şiddet olduğuna dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti:
“Kesinleşmemiş veya soruşturulmamış bir olayla alakalı suçlama, aşağılama, güven sarsıcı iddialarda bulunma psikolojik şiddetin bileşenleri arasındadır. Ülkemizde, son zamanlarda sıklığında artış gösteren tek yanlı sağlık haberlerini üzülerek takip etmekteyiz. Hekimleri hedef tahtasına oturtan bu ve bunun gibi habercilik faaliyetlerinin sağlıkta şiddeti daha da körüklemekten başka bir amaca hizmet etmeyeceğini belirtmek isteriz. Basın emekçilerinden talebimiz, sağlık sistemindeki düzensizlik ve karmaşanın faturasını biz sağlık emekçilerine kesmek kolaycılığına kapılmamalarıdır. Düzensizlik, eksiklik veya kaosun sorumlusunun sağlık emekçileri olmadığını hatırlayınız”
Yaşanılan vahim olayın üzerinden 4 gün geçmesine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın hala bir açıklama yapmadığına işaret edilen açıklamada, bu durumun kabul edilmesinin kesinlikle mümkün olmadığı, bu nedenle her şiddet eyleminin gerekli soruşturmalar yürütülerek, şikâyet zorunluluğu veya diğer bürokratik engellere takılmadan hızlıca adaletli bir sonuca ulaştırılması talep edildi.
Tabipler Birliği açıklaması şöyle devam etti:
“Sağlıkta her türlü organizasyonu ve yönetim becerisini sergilemek yükümlülüğü olan Sağlık Bakanlığı sağlıkta şiddetle mücadele etmek için bir an önce harekete geçmelidir. Sağlık Bakanlığı’nın sağlıkta şiddet olaylarına müdahalede yaşanan eksikliklerin giderilmesini sağlamak için etkin ve hızlı çalışacak bir güvenlik sistemi oluşturulması; şiddet olaylarını özendirici, teşvik edici faktörlerle mücadele etmesi; sağlıkta şiddete karşı caydırıcı yasal düzenlemeler yapılması gereklidir. Sağlıkta şiddet, sağlık hakkına erişimin engelleyicisidir. Şiddeti normalleştirmek sağlıkla bağdaşmaz“