Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İnsan Hakları Günü mesajında, geçmişte haksızlığa ve adaletsizliğe uğramış, türlü şiddet olaylarına maruz bırakılmış bir halk olarak Kıbrıs Türkü’nün, en temel insan hakkı sayılan özgürlük, bağımsızlık ve kendi kendini yönetme hakkına sonuna kadar bağlı kalacağının altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklaması şöyle:
“İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948’den bu yana her 10 Aralık’ta kutladığımız İnsan Hakları Günü’nü, geçmişte bireysel ve toplumsal hakları gasp edilmiş bir halk olan Kıbrıs Türkü, bugün kendi devletinde, egemenliği altında güvenlik ve huzur içerisinde kutluyor.
Dünya üzerinde paylaştığımız insanlığın, İnsan Hakları Bildirisi’nin evrensel değerlerine dayanması gereken günümüzde, maalesef şiddet, insan hakkı ihlalleri ve tahammülsüzlüğe şahit olmaya devam ediyoruz.
Milyonlarca insanın insanlık onurunun korunarak daha adil ve huzur içerisinde bir dünya tahayyülü ile 72 yıldır kutlanan İnsan Hakları Günü’nde, cinsiyet, dil, ırk, renk, din, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler sebebiyle ayrımı gözetmeksizin herkesin doğal insan haklarına sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Tüm bu ilkeler, hiç kuşkusuz Kıbrıs Türkü’nün medeni bir toplum olarak hiçbir baskı ve zorlama olmaksızın özümsediği değerlerdir.
Varoluş mücadelesi veren, katliamlara maruz kalmış ve verdiği kutlu mücadele sayesinde kendi devletini ilan etme erdemine erişmiş bir halkın Cumhurbaşkanı olarak, insan onuruna aykırı çağ dışı ambargo ve izolasyonlara rağmen, Kıbrıs Türkü’nün çağdaş dünyanın tüm değerlerini fazlasıyla yerine getiren bir halk olarak egemenliğine ve devletine sahip çıkacağına olan inancımı belirtmek istiyorum.
Dünyadaki tüm insanlar gibi Kıbrıslı Türkler de hem bireysel hem de halk olarak insan haklarının tüm ilkelerini hak etmektedirler.
Haksızlığa ve adaletsizliğe uğramış, türlü şiddet olaylarına maruz bırakılmış bir halk olarak Kıbrıs Türkü, en temel insan hakkı sayılan özgürlük, bağımsızlık ve kendi kendini yönetme hakkına sonuna kadar bağlı kalacaktır.
Bu vesileyle, tüm insanlığa, farklı olana saygının gösterildiği, nefret söyleminin olmadığı, adaletsizliklerin ve ayrımcılıkların ortadan kalktığı, daha huzurlu ve daha güvenli bir dünya, bir yaşam diliyorum.”