Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, siyasal bir yolculukta önemli olanın topluma adapte olmak değil ülkeyi dönüştürecek sinyaller, bir takım mesajlar ve bazı konularda işaretler verebilmek olduğunu belirtti.
Halkin Partisi’nin yer alacağı bir iktidarda halkın yer almış olacağını ifade eden Özersay, “İktidarda halk olacak, hükümeti halk kuracak” dedi.
Başkan Kudret Özersay ve bazı milletvekili adayları, seçim çalışmaları çerçevesinde dün Mağusa’da DAÜ-BİRSEN, DAÜ-PERSEN ve DAÜ-SEN’i ziyaret etti.
Halkın Partisi’nin görevde olduğu dönemde bir takım hataları ve eksiklerine rağmen iyi niyetle bir şey yapmaya çalıştıklarını ifade eden Özersay, bunun da kendileri için değişmeyen bir değer olduğunu söyledi.
Özersay, önümüzdeki dönemde yaşadıklarından bir takım dersler çıkararak, hükümetlerin daha uzun ömürlü olmasında ve başka bazı enstrümanları kullanarak doğruları yaptırma ve yanlışları önleme konusunda bir çaba içerisinde olacaklarının da bilinmesini istedi.
Özersay, Halkın Partisi’nin geçmişte DAÜ Yönetim Kurulu’nda görevlendirdiği kişilerle ilgili olumlu yorumlar almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, yönetimde görevlendirilen bu kişilerin üniversite yöneticileri ve diğer paydaşlarla diyalog içerisinde olup, sendikanın sesini duyup aktarabildiğini ve işbirliği yapabildiklerini anımsattı. Özersay, bundan sonra da bu meziyetlere sahip olan insanları bu görevlere getirme konusunda da duruşlarının devam edeceğini vurguladı.
“ÖZ ELEŞTİRİMİZİ YAPTIK”
Kudret Özersay, üniversitenin bir parçası olarak hem de DAÜ-SEN’in bir üyesi olarak Halkın Partisi gibi bir yolu ve yolculuğu arkadaşlarıyla birlikte emek koyarak ve bir yere taşımayı önemsediğini söyledi.
Halkın Partisi’nin öz eleştirisini yapıp şunu kabul ettiğini söyleyen Özersay, “Görevde olduğumuz dönemde bir takım hatalarımız ve eksiklerimiz de oldu ama değişmeyen bir şey vardı, iyi niyetle bir şey yapmaya çalışıyorduk. Siyasi tecrübeye sahip olmadığımız için daha soğukkanlı davranmamız noktalarda daha duygusal davrandığımız, daha hızlı kararlar almaya çalışırken daha duygusal aldığımız kararlar da oldu. Önemli olanın bunları görüp de ders çıkarmak olduğunu düşünüyorum” dedi.
Çok kısa süre içerisinde Meclis’teki neredeyse tüm partilerle koalisyon ortaklığı kurduklarını hatırlatan Özersay, bunun küçük bir toplum olan Kıbrıs Türk toplumunda aslında uzlaşma kültürünün ne kadar önemli olduğunu da kendilerine gösterdiğini ve öğrettiğini söyledi.
Onun için önümüzdeki dönemde yaşadıklarından bir takım dersler çıkararak, hükümetlerin daha uzun ömürlü olmasında ve başka bazı enstrümanları kullanarak doğruları yaptırma ve yanlışları önleme konusunda bir çaba içerisinde olacaklarının da bilinmesini istedi.
“EN FAZLA KADIN ADAY HP’DE”
Özersay, “her siyasi parti aday belirleme süreci yaşadı. Ben bunu özellikle vurgulamak isterim; aday belirleme sürecinde küsme, partiden istifa etme, kaçama, sırasını beğenmeme, adaylıktan çekilme gibi bir durumu belki de yaşamamış tek siyasi parti oldu Halkın Partisi ki geçmişte buna benzer şeyler olmuştu. Ama bu dönem bunun olmuyor olması aslında doğru bir yolda yüründüğünün mesajıdır diye düşünüyorum. Bir taraftan da göstermelik ve doğru malzemesi olarak da kadın adaylarının kullanıldığı, sırf yasada var diye 15 tane kadın aday çıkarıldığı bir dönemden geçtik. Ama bugün gelinen noktada Halkın Partisi’nde 18 kadın adayın bulunması, adayların toplam yaş ortalaması itibariyle en genç siyasi parti olması, hem kadın hem de genç adayların kazanma şansının parti içerisinde yüksek olması bizim için gurur verici bir şeydir” dedi.
“ÖNEMLİ OLAN TOPLUMU DÖNÜŞTÜRECEK İŞARETLER VERMEK”
Özersay, önemli olanın siyasal bir yolculukta topluma adapte olmak değil toplumu dönüştürecek sinyaller, bir takım mesajlar ve bazı konularda işaretler verebilmek olduğunu belirtti.
“Bizimde bir takım eksiklerimiz oldu hatta eleştireler aldık, neden yeterince topluma hitap eden popülist söylemlere girmiyoruz diye. Daha önce popülizm yapmak değil ama gerçekten inandığımız için bir takım söylediğimiz şeyleri bize karşı çok kullandılar. Biz bir süredir yapılabilir olanı söylemeye, bunun ötesine geçmemeye gayret gösteriyoruz. Çünkü bu sözler gelir, başka siyasi partilerde belki hatırlatılmaz belki de es geçilir. Dün dündür denilir ama biz bunu yapamayız” diyen Özersay, bunun için özellikle ekonomi politikalarında uygulanabilir olanın, ekonomik paydaşlarla istişare edilerek bunların hayata geçirilmesi gereken şeyler olduğunu aktardı.
“Bir diğer önemli nokta bizi bekleyen telkin ekonomik fakirleşme değil aynı zamanda toplumsal, tarihsel değerlerin erozyona uğraması tehlikesidir” diyen Özersay, insan hakları, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, laiklik ve benzeri değerlerin bu toplumun en temel değerleri olduğunu vurguladı. Toplum olarak ve bu değerlerin karşı karşıya kaldığı riskin hala daha mevcudiyetini koruduğuna işaret etti.
“DOĞRU OLAN BAZI ŞEYLERİN 10 TANESİNİ DE YAPSAK ARTIDIR”
Seçimden sonra kurulacak hükümetlerde yer alma ve sorumluluk üstlenme konusunda genel bir düşünceleri ve iradeleri olduğunu söyleyen Özersay, “bunu yaparken yıpranmak dahil beli bedeller gerekir. Ama kaybedilen ve kaçırılan noktalar terazinin bir tarafına konulduğunda, gerekirse yıpranmak gerekirse bazı bedeller ödemek yoluyla bazı şeyleri önlemek ve doğru olan bazı şeylerin yüz taneden on tanesini de yapsak bu ülke için bir artıdır diye düşünüyoruz” dedi.
Özersay, Halkın Partisi’nin başlangıçta bazıları açısından geçici bir heyecan, bir rüzgar bir tepki oyu olarak algılandığını ancak havlu atılmadığını, arkadaşlarıyla birlikte mücadeleyi devam ettirdiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Şimdi yeni arkadaşlar, pek çoğu partinin içinden gelen daha önce emek veren ama partinin dışından gelen ve gönül vermiş olanlarla havlu atmadan bu yolculuğa devam edeceğiz. Kıbrıs Türk siyasi yaşamımda ve partisi içerisinde doğru konuma oturacağına inanıyoruz Halkın Partisi’nin. Ve o anlamda da toplum menfaatini ve sağduyuyu hükümetlerde temsil etme misyonuyla, muhalefette olduğumuzda da yıkıcı değil yapıcı bir muhalefet anlayışıyla katkı koymaya gayret göstereceğiz ülke için…”
“MEMNUNİYET DUYUYORUZ”
Özersay, Halkın Partisi’nin daha önce DAÜ Yönetim Kurulu’nda görevlendirdiği kişilerle ilgili de olumlu yorumlar almaktan memnun olduğunu dile getirdi.
Özersay, şunları aktardı: “DAÜ yönetiminde görevlendirdiğimiz arkadaşlar, başka bazı kamu bankaları, kamu üniversiteleri ve benzer nitelikteki üniversitelerin yönetiminde görevlendirdiğimiz arkadaşların tavrında olduğu gibi DAÜ’nün yönetici konumundaki ve diğer paydaşlarla istişare içinde olmayı becerebilmişler, bir diyalog içinde olabilmişlerdir. Sesinizi duyup aktarabilmişlerdir ve o işbirliğini bence yapabilmişlerdir. Bir başlangıç yaptılar. Bundan sonra bu meziyetlere sahip olan insanları bu görevlere getirme konusunda da duruşumuz devam edecek.”