Petrol, doğal gaz, uranyum… Tüm dünyada enerji kaynaklarını barındıran coğrafyalarda krizler de eksik olmuyor. Son örnek Kazakistan. İşte yeraltı zengini ülkelerin büyük huzursuzluğu.
Enerjiye olan küresel ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Bu enerji kaynaklarını barındıran coğrafyalarda ise huzur en az zegin enerji kaynakları kadar ihtiyaç duyulan bir olgu. Sanayi devrimi ile başlayan ve yükselen enerji ihtiyacı, aynı zamanda muhatabı için huzursuzluk nedeni. Üstelik dünyanın geri kalanı da yaşananlardan etkileniyor.
Zengin kaynaklarınız varsa siyasi çalkantılar, ayaklanmalar ve savaşınız eksik olmuyor. Enerji rezervlerine ve enerji geçiş güzergahlarına sahip olmak için yürütülen güç savaşlarına son örnek Kazakistan. Ancak Kazakistan ne ilkti, ne de son olacak…
Aramco petrol tesislerine terör saldırısı olmuştu
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı konumunda olan Suudi Arabistan’daki terör saldırısı bu bu örneklerden birisi.
Yemen’deki İran destekli Husiler, Suudi Arabistan’ın milli petrol şirketi Saudi Aramco’ya 6 insansız hava aracıyla 14 Eylül 2019’da (İHA) saldırısı düzenledi.
Bunun ardından da Saudi Aramco tesislerine düzenlenen saldırıda petrol üretimi düştü ve ham petrolün fiyatı yüzde 20 artarak 72 dolar seviyesine yükseldi.
Petrol fiyatları fiyatları Körfez Savaşı döneminden sonra ilk kez gün içerisinde bu büyüklükte arttı.
Libya’da petrol ihracatı engellenmişti
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) üyesi ve Afrika’da keşfedilmiş en fazla gaz rezervine sahip Libya’da da darbeci general Halife Hafter’in petrol ihracatına yönelik engellemelerinden dolayı ülke milyarlarca dolar zarara uğradı.
OPEC’in verilerine göre, ülkenin petrol üretimi, 2019’da yaklaşık 1,1 milyon varil seviyesindeyken, 2020’de 80 bin varile düştü.
Venezuela’da siyasi krizler petrol üretimini düşürdü
Dünyanın bir diğer ucundaki ülke Venezuela’da ise siyasi krizler büyük ekonomik krizlere neden oldu.
Venezuela, 300 milyar varilden fazla olduğu kanıtlanmış petrol rezerviyle dünyanın en büyük petrol kaynağına sahip ülkesi.
Eski başkan Hugo Chávez başkanlığı döneminde, petrol şirketi PDVSA’nın (Petroleos de Venezuela) yeraltı kaynaklarını millileştirmesiyle üretimde önemli düşüşler yaşandı.
Günlük üretimin yaklaşık 3,4 milyon varilden 1,4 milyon varile kadar düşmesi ülkede sürekli olarak gerilimlerin yaşanmasına neden oldu.
Hugo Chávez Amerika’yı ülkesine müdahalelerde bulunmakla suçladı.
Kazakistan’da protestolar yapıldı
Petrol rezervinde 12’nci ve doğal gaz rezervinde 16’ıncı sırada olan Kazakistan’da 2022 yılının henüz ilk günlerinde, sıvılaştırılmış petrol gazına (LPG) yapılan zamlar ve ülkedeki sosyoekonomik durumun kötüleştiği gerekçesiyle başlatılan protestolar kısa sürede ülkenin batı ve güney illerine yayıldı.
Sokak olaylarına dönüşen gösterilerde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşanmıştı. Özellikle ülkenin güneyindeki Almatı’da polis araçlarını ateşe veren, kamu binalarını işgal eden protestocular, vatandaşlara silahla saldırdı.
5 Ocak’ta Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, protestolardan sorumlu tuttuğu hükümetin istifasını kabul etti ardından ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan etti.
Cumhurbaşkanı Tokayev, 11 Ocak’ta Meclis’te yaptığı konuşmada, ülkede anayasal düzenin sağlandığını ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Barış Gücünün 10 gün içinde ülkeden çekileceğini bildirdi.
Son olarak, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üye ülkelerinin yaptığı toplantıda konuşan Tokayev, ülkesinin bir askeri darbe girişimini atlattığını söyledi.
225 kişi hayatını kaybetti
Olaylar boyunca, sivil vatandaşlar, polis ve askerlerin de aralarında bulunduğu 225 kişi hayatını kaybetti.
Yeraltı zenginliklerine sahip ülkelerin yaşadıkları siyasi çalkantılara son örnek Kazakistan. Önemli enerji kaynaklarına sahip olan Kazakistan’ın başına gelenler uzun vadede tüm dünyayı etkileyecek gibi görünüyor ve Türkiye de bu durumdan vareste değil.
Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Kazakistan’ı ve Kazakistan’da yaşananların önemini TRT Haber’e değerlendirdi.
“Enerji rezervlerinin bulunduğu yerlerde bir takım kargaşalar boy gösteriyor”
Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, önemli enerji kaynaklarına sahip bölgelerde yaşanan kargaşaların tarih boyunca birçok kez görüldüğünü hatırlatıyor.
“Son zamanlarda enerji kaynaklı, sıkıntılı bölgeler içerisinde baktığımız zaman işte Libya, Suudi Arabistan’da yaşanan o terör saldırısı Aramco tesislerine. Venezuela var tabi, farklı coğrafyalara, dünya genelinde gidersek. Dünyanın en büyük petrol yataklarının olduğu Irak malum. İran’ın durumu malum. Doğu Akdeniz’deki enerji mücadelesi malum. Dolayısıyla büyük enerji yataklarının enerji rezervlerinin bulunduğu yerlerde bir takım kargaşalar boy gösteriyor. Bunu tarihte birçok defa yaşadık. Birçok defa görüyoruz.”
“Petrolde 12’nci sırada, doğal gazda 16’ıncı sırada”
Kazakistan, Orta Asya’da da enerjide çok önemli bir yere sahip.
“Kazakistan’da da ciddi miktarda enerji rezervi var. Enerji rezervleri açısından hidrokarbonlardan başlarsak petrol ve doğal gaz geliyor. Petrolde dünyanın 12’nci büyük rezervleri burada. Kazakistan’ın 30 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervi var. Ayrıca, doğal gazda da 16’ıncı sırada, dünya genelinde 3 trilyon metreküp kanıtlanmış rezervi var. Petrolde, Orta Asya’nın en büyük üreticisi. Ve Hazar Denizi’ndeki en büyük sahalar Kazakistan’ın. Orada bir Kaşagan sahası var. O saha son otuz yıldaki, dünya genelindeki en büyük keşif. Tengiz’de hemen yanı başında 13 milyon varillik bir saha. Sırf bu sahayla da bitmiyor. Hazar Denizi, kıyısı olan beş ülke tarafından bölündüğü zaman en büyük rezervler Kazakistan’ın karasuları dahilinde kalanlar oldu.”
“Kazakistan’da olan olaylara dış dünya kayıtsız kalmayacaktır”
Kazakistan, petrol ve doğal gazın yanı sıra uranyum üretiminde büyük pay sahibi. Amerika Kazakistan’ın en büyük yatırımcısı.
“Uranyumda dünyanın en büyük üreticisi Kazakistan. Yani dünya üretiminin yüzde kırktan fazlası Kazakistan’dan çıkıyor. Avustralya’dan sonra ikinci büyük rezervlere sahip ve Çin’in de en büyük tedarikçisi. Amerika’nın da yaklaşık beşte bir uranyum ihtiyacını Kazakistan sağlıyor. Amerikalı şirketler, bu petrol sahalarında da aktif. Amerika, Kazakistan’ın en büyük dış yatırımcısı. Dolayısıyla, Kazakistan’da olan olaylara dış dünya kayıtsız kalmayacaktır.”
“Çok büyük bir doğal kaynak zenginliği var”
Kazakistan’ın en büyük ihracat partneri Çin. Ülkenin Avrupa ülkeleriyle de ihracat ilişkisi oldukça yoğun.
“Kazakistan’ın ihracat hacmine baktığınızda birinci sırada Çin var ama ondan sonra Hollanda geliyor, İtalya geliyor, Avrupa ülkeleri geliyor. Yani Rusya var sırada. Ondan sonra Avrupa ülkeleriyle devam ediyor. Sonra Güney Kore var mesela. Asya bir tarafta ama Avrupa diğer tarafta. Amerika da öbür tarafta en büyük dış yatırımcı. Çünkü çok büyük bir doğal kaynak zenginliği var.
Yenilenebilir enerji potansiyeli açısından da öyle. Zira, Kazakistan’ın yenilenebilir enerji stratejisi çerçevesinde ciddi yatırımlar planlanıyor. Mesela bir Alman büyük güneş enerjisi üreticisi kırk sekiz bin megavatlık yatırım yapacak. Rüzgar ve güneşle birlikte, hidrojen üretimi yapacaklar. Yeşil hidrojen. Bu hidrojeni de Almanya’ya götürecekler. Böyle projeler söz konusu. Büyük projeler. Dolayısıyla enerjide çok büyük bir merkez durumunda Kazakistan, potansiyeli nedeniyle.
Bu yüzden tüm bu ülkelerin ekonomik çıkarları söz konusu. Kazakistan’daki bu sürecin bir an önce barış sürecine ve eski günlere dönülmesinde Kazakistan’la iş birliği içinde olan herkesin çıkarı var.”
“Türk coğrafyası için çok önemli”
Kazakistan’ın Türk coğrafyası için önemi büyük. Kumbaroğlu’na göre o coğrafyadaki potansiyeli değerlendirmemiz şart.
“Kazakistan aynı zamanda Türk devletleri topluluğunun da kurucu üyelerinden. Dolayısıyla Türkiye için çok önemli. Türk coğrafyası için çok önemli. Aslında biz Azerbaycan’la bir millet iki devlet diyoruz. Aslında bir millet oradaki tüm devletler. Toplulukta beş devlet var. Yani bu ülkelere gittiğiniz zaman Türkçe konuşabilirsiniz. Kazakistan’da sizi iyi kötü anlarlar. Burada çok büyük bir sinerji var aslında. Enerji açısından da sinerji var. İşte bu sinerji potansiyelini değerlendirmek, yani enerjide iş birliğini, enerjide ticareti, enerji piyasaları, enerji arzı, arz güvenliği açısından barış ve refahın sağlanması açısından da önemli. Ama tabi burada askeri açıdan da güçlü olmak önemli. Çünkü, enerji rezervi olan ülkeler askeri ve savunma sanayi açısından güçlü değilse burada bir karışıklık oluyor. Güçlüyse onlar kurtarabiliyor ancak.”
Süreç, emtia fiyatlarına yansır mı?
Peki, Kazakistan’da yaşanan sürecin emtia fiyatlarına etkisi olacak mı? Kumbaroğlu bunun için henüz erken olduğunu söylüyor.
“Kazakistan en büyük uranyum üreticisi. Uranyum fiyatlarına bir miktar yansıdı ama uranyum sonuçta hemen alıp anlık kullandığınız bir emtia değil. Stoklanıyor. Yani büyük alıcı Çin. o da ön stoklarını yapmış. Çok acilen talep etmesi bu karışık dönemde gerekli olmayan bir durum. Petrolde de Kaşagan sahasından lojistik açısından, taşıma açısından bir takım sıkıntılar çıktı. Ama en büyük etki Suudi Arabistan sahasındaki Aramco tesislerinde olmuştu. Yani Kaşegan sahasında üretim durursa etkisi tabi hissedilir derecede olur ama orada o noktada değiliz ve o noktaya geleceğimizi de düşünmüyorum. Şu anda üretimler devam ediyor.”