Batı Trakya Türklerinin, 29 Ocak 1988’deki tarihi direnişinin üzerinden, 34 yıl geçti. Yunanistan’daki binlerce Türk azınlık o gün, Atina’nın asimile çabaları ve sindirme politikası karşısında tek yürek oldu.
Tarih 4 Kasım 1987…
Yunan yargısı, “Batı Trakya’da Türk yoktur.” dedi.
Türk kelimesinin, iki toplum arasında düşmanlık çağrıştırdığı yönünde skandal ifadeler kullandı.
Batı Trakya Türk Öğretmenler ve Gümülcine Türk Gençler Birliklerinin kapatılmasına karar verdi. Batı Trakya Türkleri ise sessiz sedasız alınan kararı, ancak 2 ay sonra öğrendi.
Yunan makamları engelleyemedi
Yıllardır devam eden baskı, yıldırma ve asimilasyon politikaları üzerine yaşanan gelişme, direnişin fitilini ateşledi.
29 Ocak 1988’de, Yunanistan’daki Türkler, protesto yürüyüşü için toplandı.
Yunan makamlar yürüyüşü engellemeye çalıştı, Gümülcine’nin girişine barikatlar kurdu, camileri ibadete kapattı. Ancak bu, binlerce Türk’ün ilerleyişine engel olamadı.
Trakya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu, “10 binden fazla Batı Trakya Türk’ü, Batı Trakya’nın en ücra köylerinden, Gümülcine’ye en uzak noktalardan 20 kilometre, 30 kilometre kat ederek akın akın Gümülcine’ye geldi.” dedi.
“Yunanistan Batı Trakya Müslüman Türk toplumundan özür dilemedi”
Yunan polisinin müdahalesi sonrası çok sayıda Türk yaralandı.
Direnişin ikinci yıl dönümü de olaylı geçti. 29 Ocak 1990’da fanatik Yunan gruplar, Gümülcine ve İskeçe’de Türklere ait iş yerlerini hedef aldı.
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, “1990 yılında yaşadığımız saldırılar ve şiddet olaylarıyla ilgili olarak, Yunanistan devleti bugüne kadar Batı Trakya Müslüman Türk toplumundan özür dilememiştir.” dedi.
Tarihi direniş, 34’üncü yılında da unutulmadı.
Milli Direniş ve Dayanışma Günü anma etkinliği, salgın tedbirleri kapsamında telekonferans yöntemi ile yapıldı.