Doğu Akdeniz’deki gazın Avrupa’ya taşınmasını amaçlayıp Türkiye’yi baypas eden EastMed projesi, rafa kaldırıldı. Projenin yerine artık yeni rotalar belirlenmeye çalışılıyor. Bölgedeki son durum, haberimizde…
İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan, ABD’nin desteğiyle ve Türkiye’yi devre dışı bırakarak Doğu Akdeniz’de keşfedilen gazın Avrupa’ya taşınmasını amaçladı.
Bu kapsamda EastMed Boru Hattı Projesi’ni ortaya atıldı ancak Washington desteğini çekti, proje hayal oldu.
Doğu Akdeniz’de dengeler bir anda değişti.
ABD EastMed’den neden çekildi?
Washington, Trump döneminde projeyi destekliyordu. Öyle ki, OPEC benzeri Doğu Akdeniz Gaz Forumu bile kurdu. Ancak projeyi ilk terk eden de ABD oldu.
Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol, konuya dair şunları söyledi:
“Amerika’nın desteğini çekmesinin sebebinin, maliyeti olduğu anlaşılıyor. 10 milyar euroluk maliyeti olduğunu ifade ediyor Amerikalar yetkililer. Bunun karşılanamayacağını ifade ediyor. Ama bence esas çökme nedeni Türkiye’nin bu projeyi baştan itibaren kendi kıta sahanlığından geçmesi nedeniyle kabul etmemesi.”
Emekli Tümamiral Deniz Kutluk ise, ABD’lilerin fizibilite açısından kar getirmeyecek bir proje olduğunu düşündükleri için EastMed’den çekildiğini belirtti.
Türkiye-Libya anlaşması
Türkiye, Libya ile Kasım 2019’da deniz yetki alanı anlaşması imzaladı. Böylece boru hattının geçeceği deniz sınırına sahip oldu.
Emekli Büyükelçi Çelikkol, Libya ile yapılan anlaşmanın BM kayıtlarına geçmesi gibi önemli bir etkisinin olduğunu vurgulayarak, “(Anlaşma), Türkiye’nin tezinin ne kadar haklı olduğunu esasında sadece Türkiye için değil, Libya, Mısır gibi ülkeler için de daha avantajlı olduğunu ortaya koydu. Bunu çok açık bir şekilde gösterdi.” dedi.
Tel Aviv ile ilişkiler
İsrail 2010 yılında Laviathan ve Tamar’da doğal gaz keşfetti. Her iki saha da toplam 800 milyar metreküp rezerve sahip.
Akıllardaki soru, “EastMed çöktüğüne göre, gaz Avrupa’ya hangi koridordan taşınacak?” oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’yi ziyaret edebileceğini belirterek, “Hedef olumlu yaklaşımlarla bir yere varmak… Bu olumlu yaklaşım, kazan-kazan esasına dayalı olduktan sonra, biz Türkiye olarak elimizden geleni yaparız. Siyasetçiler olarak biz kavga için yokuz, barış için varız, barış için ne gerekiyorsa. Eğer bu konuda petrol, barışın bir aracı olacaksa, bunu kullanırız.” diye konuşmuştu.
Tel Aviv’in önünde, geçmişte olduğu gibi bugün de tek seçenek bulunuyor.
Emekli Tümamiral Kutluk, İsrail’in gaz arzıyla ilgili şunları söyledi:
“İsrail, gazının bir kısmını Mısır’a veriyor, bir kısmını Ürdün’e veriyor. Fakat büyük bir kısmını veremiyor hiçbir yere. Dolayısıyla İsrail’in doğusunda da böyle bir pazar yok. Mecburen Batı’ya gitmek zorunda… Bütün bunlar düşünüldüğünde bu gazın nihai gidecek olduğu yer Türkiye’dir.”
Türkiye, kararlı duruşuyla hem masada hem de sahada
Doğu Akdeniz’de trilyonlarca metreküp keşfedilmemiş doğal gaz olduğu tahmin ediliyor.
Gazın keşfedilip, dolaşıma sokulması bölge dışı aktörlerin de iştahını kabartıyor.
Bugüne kadar Türkiye’nin dışarıda bırakıldığı formüller denendi. Ancak hem sahada hem de diplomaside kararlı duruş, Türkiye’nin içinde olmadığı politikaları boşa çıkardı.
Kamera: Mustafa Oğuz / İsmail Dostoğlu
Kurgu: Ufuk Özenateş