Modern çalışma dünyası ve COVID-19 salgınıyla günlük iletişimin önemli bir kısmı artık dijital dünyaya taşındı. Ancak bu dünyada kurulan iletişim dijital beden dilinde yapılan hatalar nedeniyle sağlıklı bir iletişim şekli olmaktan uzakta kalabiliyor.
Dijital beden dili modern çalışma dünyasında giderek daha önemli hale gelen bir kavram oldu.
Özellikle COVID-19 salgınıyla birlikte, hem çalışma hayatımız hem de günlük iletişimimizin çok önemli bir zaman dilimi yalnızca dijital olarak gerçekleşiyor.
Metaverse gibi üst evrenlerin ilerleyen dönemde hayatımıza daha fazla girmesi ise, neredeyse tüm iletişimin dijital dünyalara taşınabileceği anlamına geliyor.
Bu durum, dijital beden dilini geleneksek beden dili kadar önemli bir hale getiriyor.
Peki, nedir bu dijital beden dili?
Gelin uzmanımızla detaylara bakalım…
Günlük hayatta beden dili, jest, mimik, fiziksel duruş, yüz ifadeleri ve göz hareketlerini kullanarak etkili iletişim kurarız. Hatta beden dili iletişimi büyük oranda kolaylaştırır ve pekiştirir.
Dijital beden dili ise; e-posta, mesajlar, toplantılar, sosyal medya gibi dijital ortamlarda iletişim kurarken kullandığımız emoji, fotoğraf, animasyon, müzik gibi bizim iletişimimize ait tüm beden dili unsurlardan oluşuyor.
Nasıl söylediğiniz, ne söylediğiniz kadar önemli
Tıpkı günlük yaşamımızda olduğu gibi, dijital ortamlarda da nasıl söylediğiniz en az ne söylediğiniz kadar önemli.
Mailinizde kullandığınız noktalama işaretleri ya da emojiler, görüntülü toplantılarda nasıl söz aldığınız gibi detaylar dijital beden dilinizi yani söyleme şeklinizi değiştiriyor ve şekillendiriyor.
İş için gönderdiğiniz son maili düşünün. Cümleleri nokta veya ünlem işaretiyle mi bitiyordu yoksa noktalama işaretlerini tamamen mi bıraktınız?
Emoji mi yoksa düz metin mi içeriyordu, hızla yanıt yazdınız mı yoksa özür dileyerek geç mi yanıt verdiniz?
Şimdi de arkadaşınızla konuşmanızı düşünün. Olaya uygun çıkartma ararken çok mu zaman harcadınız, grup mesajlarında söz kesip, bambaşka bir konuyla mı giriş yaptınız, attığınız emojiler fazla mı geldi?
Liderlik Uzmanı Erica Dhawan’a göre, işte bunların tamamı “dijital beden dilimizin” örnekleri.
Fiziksel beden dilimiz gibi dijital beden dili de ruh halimiz veya etkileşimimiz gibi şeyleri işaret eden ipuçlarıyla dolu ve metinde, telefonda veya görüntülü görüşmede söylenen kelimelerin anlamını değiştiriyor.
Dijital beden dilinde kendini ifade etmek
Pandemi sırasında uzaktan çalışmanın yükselişi yanlış anlaşılmayı daha görünür hale getirdi.
Psikologlar uzun zamandır dijital iletişimin yanlış anlaşılmalar doğurabileceğini söylüyorlar. Günümüzde etkili dijital iletişim eğitimleri bile veriliyor.
Dijital iletişimin sağlıklı bir şekilde yürümesi için gereken şey ise geleneksel iletişimde olduğu gibi güveni öne çıkartmak.
“İletişimdeki en güçlü etki güvendir”
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk, günlük yaşamımızda sözsüz iletişim olarak beden dilimizin duygu ve düşüncelerimizi karşı tarafa daha doğru ve net bir şekilde aktarabildiğimiz bir yöntem olduğunu dile getirdi.
Türk, dijital beden dilinde çoğu zaman iletişimin kurgusal olduğuna değindi. “Resminizi, fotoğrafınızı, avatarınızı, ortamınızı siz seçersiniz” diyen Türk sözlerine şöyle devam etti:
“Hiç şiir ezberlemeden şiir yazar size ait olmayan ya da düzeltilmiş fotoğrafları koyabilirsiniz. Fakat çoğu zaman bu durum kendinizi ifade etmeyeceği gibi sanal ortamın oluşturduğu tatminde geçici bir mutluluğa yol açar. Sanal ortamın hafifliği sizin yazılarınızın hatalar ile dolu olmasına, aktarımlarınızın tutarsızlığına neden olabilir”
Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk, sanal yalanların güvenilirliği ortadan kaldırdığına değinerek, iletişimdeki en güçlü etkinin güven olduğunun altını çizdi.
Dijital beden dili bizi ne kadar tanımlar
Çoğu zaman gündelik yaşamımızda bir insan ile ilgili olumlu ya da olumsuz kararımızı 30 saniye içinde onun görselliğine bakarak alabiliyoruz.
Kişinin fiziksel görüntüsü, jest ve mimik, el kol hareketleri ve kullanımı, duruşu, giyimi, aksesuar kullanımı, ses tonlaması bizim onunla ilgili tanımlama yapmamızı, onunla ilgili imaj oluşturmamızı kolaylaştırır.
Ancak dijital ortamda bu tamamen kullanıcının kurguladığı ve iletişim kurduğu kişiye yaklaşımı kadarıyla tanımlama yapılabilmektedir.
Türk’e göre dijital ortamın en önemli handikabı güven.
Kullanıcının yazımı ve paylaşım biçimi farkındalık ve albeni yaratsa da, Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk güven konusunun en önemli belirleyici unsur olduğuna değiniyor.
Dijital dünyadaki iletişimin dili: Emojiler
Gelişen teknolojiyle dijital hayatın kolaylıklarına hızlıca alışıldı. Yeni teknolojiler insanları yeni bir sanal yaşama sürükledi. Yeni yaşam formlarında yer edinebilmenin kuralı uyum sağlamakla mümkün.
Emojiler, dijital dünyanın ortak dili olarak tabir edebileceğimiz pozisyona gelmeyi başardı. Emojilere, anlamlar yüklüyor ve dijital dünyadaki iletişimi bu doğrultuda sağlıyoruz.
Yazma eylemi yerine duygu ve düşünceler bu sembollerle karşılanmaya başlandı. Her gün tüm dünya üzerinde toplamda 6 milyar emoji veya sticker mesajlaşmada kullanılıyor.
Emojilerle ilgili akıllara gelen bir soru da, sık emoji kullanımının dil ve ifade yeteneklerini olumsuz yönde etkileyip etkilemediği.
Bireyin hissettiği duygu yoğunluğunun emojiler üzerinden doğru biçimde aktarabilmesi yüzde yüz mümkün değil. Ama bu gündelik hayattaki iletişim becerilerinden tamamen bir kopma yaşatmıyor.
“Dijital ortamlardaki çoğu iletişim süreçlerinin popüler kültür ürünü gibi gelip geçici olduğunu göstermektedir” diyen Türk şöyle bir örnek verdi:
Önceleri gençler arasında çokça kullanılan bu semboller şimdi orta ve yaşlı insanların dijital iletişiminde daha fazla kullanılmaya başlandı. Hatta gençlerin artık emoji benzeri sembolik iletişim göstergelerini çok kullanmadığını hatta samimi olmayan bir öge olarak tarif ettiklerini çeşitli araştırmalarda görmekteyiz.
Dijital beden dili ve iletişim evrimi
Dijital beden dili ve birey kimliğinin en çok kullanıldığı alan olan sosyal medya eksikliklerin kuralsızca giderilmeye çalışıldığı sanal sosyal bir mekâna dönüşmüştü. Bu durum iletişim açısından karamsarlığa yol açıyor.
Türk, “Sosyal ve hukuksal normların çevrelediği gerçek hayatta insan sınırsız bir özgürlüğe sahip olmadığının farkında fakat dijital hayatta sahte hesaplarla ya da bilgisizlikten dolayı kullanıcı istediğini yapabilme özgürlüğüne sahip olduğunu düşünerek hareket etmektedir” diyor.
Bu durum iletişimin güzelleşmesi, güçlenmesi, kaliteli olması yerine güvensiz, sahte, kalitesiz olmasına sebep oluyor. Türk’e göre dijital beden dili bu ortamda iletişimi tanımlayan, pekiştiren güçlendiren vasfını yitirmekte.
Yeterli bilinçlendirme, eğitim ve gerekli düzenlemelerin yapılmaması durumunda Türk’e göre dijital iletişim evrimi olumsuzluğa doğru yönelecektir.
Herhangi bir beceri gibi, dijital beden dilinizi mükemmelleştirmek de pratik gerektirir ancak her gün birkaç dakika düşünmek, ilerleyen günlerde ve haftalarda saatlerce endişe ve kafa karışıklığından kurtarabilir.