Hükümeti eleştiren Manavoğlu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Hükümet edenlerin ürettikleri kararları ve konuları anlatırken bilgilendirici ve tatmin edici açıklamalar yapamamaları aksine yapmış oldukları açıklamalarla halkın aklını daha çok karıştırmaları , belirsiz bu ortamı halkımızın daha da kaotik durumda hissetmesine sebep olmaktadır. Azınlık hükümetinin yaratmış olduğu bu ortam karamsarlık mutsuzluk ve huzursuzluk yaratmaktadır , bu da gençlerimizin ülkemize dair ümitlerini çıkmaza sokmaktadır. Madem ülkeyi ‘sözde’ yönettiklerini sanıyorlar o zaman artık bu ‘hayalet hükümet’ urubalarıyla kavga etmeyi bırakıp ülkeyi yönetme için çalışmaya başlamalıdır.”
“HÜKÜMET VATANDAŞI VE ESNAFI MAĞDUR EDİYOR”
Hükümetin, muhalefetin ikazlarına ve eleştirilerine rağmen pek çok konuda adım atma konusunda geç kalarak gerek vatandaşı gerekse esnafı mağdur etmeye devam ettiğini aktaran HP Genel Sekreteri, özel sektör, esnaf ve üreticinin hükümet tarafından yalnızlığa itildiğini belirtti.
Manavoğlu, “Sigorta prim desteğinin uygulanmasına son verileceği kararı sonrası bazı sivil toplum örgütlerinin devlete karşı yükümlülüklerimizi artık yerine getirmeyecegiz sigorta primlerini de yatırmayacağız demesi ilk etapta maliyeye karşı bir tavır olarak görünebilir ama sektörlerin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların hükümet tarafından dikkate alınmamasına karşı bir reaksiyon olduğu nettir. Ama bu konunun en hassas noktasını hiçbirimiz atlamamamız lazım ki o da özel sektör çalışanının bu uygulamayla mağdur olacağıdır. Bu yüzden hükümetin bu konuyla alakalı ciddi girişimler başlatıp bu kaos ortamını çözmesi lazımdır.
Pandemi sürecinin halen daha sürmesi sonucu belirsizlik sürmektedir ve ekonomik faaliyetde bulunan tüm sektörler normal zamana dönmemişlerdir. Geçen dönem özel uygulamalarla (faiz desteğiyle borçlandırma ve yeniden yapılandırma gibi) ertelenen borçların vadeleri yaklaşmıştır. Hükümet ivedilikle Merkez Bankası, Bankalar Birliği ile oturup bu konuda yeni kararlar üretmelidir.
Kıbtek konusunda son dönemde yaşanan rezalete son verilmelidir. Cehennem sıcağı yaşadığımız bu günlerde beceriksiz yöneticiler yüzünden halkımız mağdur edilmektedir. Elektrik kesintileri yüzünden evinde makineye bağlı hastalarımız, yaşlılarımız işkence çekmekte, birkaç kuruş toplamak için dükkanını açan küçük esnafımız çökertilmektedir. Bu konuda da artık gerek Sayın Arıklı gerek Sayın Saner gerekse Kıbtek yetkilileri hamaseti bırakıp işlerini yapmalıdırlar” diye konuştu.
“OKULLARDA YÜZYÜZE EĞİTİMİN BAŞLAMASI İÇİN EĞİTİM BAKANLIĞI’NA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
“Yüksek öğrenimde yüzyüze eğitimin bu sezon için başlaması ülkeye sıcak para girişi acısından ciddi katkıdır” diyen Gülşah Sanver Manavoğlu, aşıya ulaşımın kolaylaştığı bu dönemde öğrencilerin ülkeye gelmesi konusunda gerekli güvenli ortamı sağlamanın kolaylaştığını, bu konu üzerinde koordinasyonu sağlamak için üniversitelere, Eğitim Bakanlığı’na ve diğer tüm devlet kuruluşlarına büyük görev düştüğünü söyledi.
Çocukların eğitimde bir yıl daha kaybetmemesi gerektiğine vurgu yapan Manavoğlu şöyle konuştu: “Uluslararası aşı kartı konusuna gelince halen daha hükümetin ve cumhurbaşkanlığının hareket kabiliyeti ve sorun çözme becerisi olmadığını, önceliklerinin vatandaşın problemleri olmadığını zaten yapmış oldukları günlük açıklamalarla görüyoruz. Birçok başka konularda da yapılan açıklamalar halen bilgilendirici ve tatmin edici değildir. Bu yüzden buradan bu ve benzeri konularla alakalı artık halka hak ettiği saygıyı göstermelerine dair çağrı yapıyorum. Öncelikleri KKTC halkının refahı ve sağlığı olmalıdır. Ülkeyi kutuplaştırmaktan ve devletimizi, insanımızı aciz gösterecek konuşmalardan vazgeçmeleri lazımdır.
Ekonomik konulara çözümler üretebilmek için Başbakanlık altındaki Ekonomik Koordinasyon Kurulu ve Reel Sektör Çalışma Kurulu ivedilikle oluşturulmalı ve çalıştırılmalıdır.
İleriki günlerde bu konularla alakalı adımlar atılmazsa ikazlarımıza devam edeceğiz.
Gözümüz üzerinizde, nefesimiz ensenizde olacak.”