Arnavut kültüründe önemli yere sahip olan keçecilik mesleği, Arnavutluk’un eşsiz ve geleneksel zanaatlarından biri sayılıyor. Koyun tüyünden yapılan Arnavut keçe külahı, üretim sürecinde 10 ila 12 aşamadan geçiyor.
Asırlar boyunca Arnavutluk kültür ve geleneğinin ayrılmaz bir parçası olan keçecilik, bugün de nesilden nesile aktarılmaya çalışılıyor. Bu meslek her ne kadar unutulmaya yüz tutmuşsa da Arnavutluk’ta bu mesleği icra etmeye çalışan zanaatçılar mevcut.
Bazı bölgelerde “Keleş”, bazı bölgelerde de “Plis” olarak adlandırılan Arnavut keçe külahı, mesleğin en önemli ve en özgün ürünü olarak ön plana çıkıyor.
Arnavutların yaşadığı farklı bölgeler için değişik boyutlarda üretilen Arnavut keçe külahı, sabunla yıkanmış ve ezilmiş hayvan tüyünden yapılıyor.
Başkent Tiran’ın yaklaşık 30 kilometre kuzeyinde bulunan Akçahisar (Kruja) şehrinde bulunan pazarın neredeyse tüm dükkanlarında, Arnavut kültüründe yer edinmiş ve keçeden yapılmış birçok ürün bulunuyor.
“En az 5 nesil, bu mesleği devam ettiriyoruz”
Dedelerinden miras kalan mesleği bugün de devam ettiren Ardian Guni, bu mesleği babasıyla Akçahisar’da icra ettiklerini ancak Arnavut keçe külahı üretim geleneğinin yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi.
Keçecilik mesleğinde kullanılan malzeme, teknik ve süreçlerden bahseden Guni, “Bu meslek bizim ailede nesilden nesile miras kaldı. En az 5 nesil, bu mesleği devam ettiriyoruz. Malzemelerin çözülmesinden ılık su ve sabun çalışmasına kadar buradaki her şey el yapımı.” ifadesini kullandı.
Keçe külahının üretim süreci 10 ila 12 aşamalı
Koyun tüyünden yapılan Arnavut keçe külahının üretim sürecinde 10 ila 12 aşamadan geçtiğini anlatan Guni, bir külahın yapımının yaklaşık 2 saati bulduğunu dile getirdi.
Guni, ürünlerin yüzde 100 Arnavut ürünü olması için kullandıkları malzemeyi Arnavutluk içinden temin ettiklerinin altını çizdi:
“(Arnavut keçe külahı) Keleşler, bölgelere göre ayrılıyor. Kruja bölgesindekiler uçlu ve yuvarlak. Debre bölgesindekilerin üst kısmı düz, Labırya bölgesindekiler ise bundan (Kruja bölgesindekilerden) biraz daha yüksek ve üstünde bir çıkıntı mevcut. Lum bölgesindekilerin üst kısmı düz ve biraz daha alçak, 7-8 santimetre civarında. Dukagin bölgesi ile Kosova’dakiler de daha yuvarlak şekildedir.”