Uzmanlar, ABD’nin “NATO üyesi olmayan önemli müttefik” olarak tanıyacağını duyurduğu Katar’ın, bu konumu küresel düzeyde oynadığı aktif ve önemli roller dolayısıyla kazandığını ve ülkeyi bundan sonra yeni kazanım ve imkanların beklediğini söylüyor.
Katar’ın “NATO dışı önemli müttefik” olmasına Türkiye’nin de katkı sağladığı ve ABD’nin bu adımının ardından Doha yönetiminin uluslararası camiada daha iyi bir konuma yükseleceği ifade ediliyor.
ABD Başkanı Joe Biden ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, 1 Şubat’ta Beyaz Saray’da bir araya gelerek, “İran nükleer dosyası, küresel enerji kaynaklarında istikrarın sağlanması ve Afganistan” dahil birçok bölgesel ve ikili konuyu görüştü.
Göreve başlamasından bu yana görüştüğü “ilk Körfez ülkesi lideri”
Katar Emiri Temim, Biden’ın görevi devraldığından bu yana görüştüğü “ilk Körfez ülkesi lideri” oldu.
Görüşme öncesi açıklamalarda bulunan Biden, “Katar ile ABD arasında 50 yıllık bir ortaklık olduğunu, Katar’ın on binlerce Afgan’a ev sahipliği yaptığını, Gazze ve Filistinliler meselelerinde de önemli roller üstlendiğini” ifade ederek, Doha ile Washington arasında son 50 yılda derinleşen stratejik ortaklığın bir nişanesi olarak Katar’ı “NATO üyesi olmayan büyük ortak” olarak tanıyacaklarını ve bu konuda Kongreyi bilgilendirdiğini duyurdu.
“ABD Katar ortaklığı için daha fazla fırsat”
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani de söz konusu görüşme sonrası Biden’ın Katar’ı “NATO üyesi olmayan büyük ortak” olarak tanımasının iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü yansıttığını, ortaklık için de daha fazla fırsat oluşturduğunu söyledi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby de düzenlediği basın toplantısında, söz konusu kararın, ABD ve ordusunun Katar ile ilişkilerinin seyrini değiştireceğini, yeni fırsatlara kapı aralayacağını, eğitimler ve askeri teçhizatlara erişim için yeni bir alan açabileceğini kaydetti.
Uluslararası alanda aktif roller üstlenen Katar, bu statüyü hak ediyor
ABD’nin Katar’ı “NATO üyesi olmayan önemli müttefik” olarak tanıyacağını duyurmasının ardından Doha’nın elde edebileceği kazanımlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, Katar’ın bu statüyü küresel düzeyde oynadığı aktif ve önemli roller sonrasında elde ettiğini belirterek, bu kararın ardından Doha yönetiminin uluslararası camiada daha iyi bir konuma yükseleceğini ve ülkeyi yeni kazanımların beklediğini ifade etti.
Katarlı siyasi analist Ali el-Heyl, ABD Başkanı Biden’ın, “Katar’ın küresel düzeyde aktif ve önemli bir rol oynadığını” belirterek, bu ülkeye “NATO üyesi olmayan önemli müttefik” statüsü verilmesi kararının gayet doğal olduğunu ve Doha yönetiminin bunu hak ettiğini söyledi.
Katar’ın Afganistan meselesindeki tutumunu ve Katar Hava Yolları aracılığıyla bu ülkeden yapılan tahliyeleri hatırlatan Heyl, Doha’nın bu meselede oynadığı rolü “büyük devletlerin bile tek başına üstlenemeyeceği bir çaba” olarak nitelendirdi.
“Türkiye, Katar’ın bu statüyü almasına katkı sağladı”
Körfez ülkeleri ile NATO arasındaki ilişkilerin, Doha’nın 16 Şubat 2005’te katıldığı “İstanbul İşbirliği Girişimi” çerçevesinde şekillendiğini anımsatan Heyl, Katar’ın, Türkiye’nin stratejik müttefiki olduğunu belirterek, “NATO üyesi Türkiye, Katar’ın MNNA statüsü almasına katkı sağladı” dedi.
Katar’ın konumu güçleniyor
Siyasi analist Abdulaziz Al İshak da ABD’nin bu adımının, iki ülke arasındaki güçlü ilişkiyi teyit ettiğinin altını çizdi.
Al İshak, Katar’ın Afganistan meselesi ve Taliban’ın elindeki ABD’li rehinelerin serbest bırakılması için yaptığı ara buluculuk başta olmak üzere uluslararası arenada oynadığı önemli rollerin ardından Washington yönetiminin bu kararı aldığını söyledi.
NATO dışı önemli müttefik statüsünün Katar’ın konumunu güçlendirdiğini kaydeden Al İshak, “Bu adım Katar için büyük bir sembol niteliği taşırken, Doha’nın büyük ülkeler ve uluslararası koalisyonlarla ilişkilerindeki konumunu da güçlendiriyor” diye konuştu.
“NATO üyesi olmayan önemli müttefik” statüsü
ABD’nin bugüne kadar “NATO üyesi olmayan önemli müttefik” olarak tanıdığı 18 ülke bulunuyor.
ABD’de ilk kez 1987’de geçen bir yasa ile dönemin Başkanı Ronald Reagan tarafından Avustralya, Mısır, İsrail, Japonya ve Güney Kore bu kategoriye alındı.
Körfez bölgesinden ise Bahreyn ve Kuveyt, eski ABD Başkanı George W. Bush tarafından bu kategoriye dahil edildi.
MNNA statüsü, bir ülkeye ABD’den askeri teçhizat ve eğitim almasının yanı sıra yedek malzeme, hızlandırılmış lojistik ve teknolojiye erişme imkanı sağlıyor.
Katar-NATO ilişkileri
Katar Savunma Bakanlığı ile NATO arasında 18 Ocak 2018’de bilgi paylaşımı ve korunmasını içeren güvenlik anlaşması imzalandı.
Katar Emiri Temim, aynı yılın mart ayında yaptığı Brüksel ziyaretinde, NATO ile askeri ve güvenlik konularında iş birliği anlaşması imzaladı.
ABD’nin, Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’nde çoğunluğu hava kuvvetlerine mensup yaklaşık 13 bin askeri bulunuyor. El-Udeyd, ABD’nin Körfez’deki en önemli askeri üslerinden biri olma özelliğini taşıyor.
Washington bu üssü Suriye ve Irak’taki terör örgütü DEAŞ unsurlarına karşı mücadelede kullanıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa’nın güvenliğinin yeniden yapılandırılması amacıyla Kuzey Atlantik Örgütü Antlaşması ile 1949’da siyasi ve askeri bir birlik olarak kurulan NATO, 73 yılda 12 üyeden 30 üyeli bir ittifak haline dönüştü.