Ülkede 40 yılın zirvesine çıkan enflasyon, Amerikalı tüketicilerin bütçesine zarar verirken, enerji fiyatlarında yıllık yüzde 27’yi bulan yükseliş enflasyonun itici güçlerinden biri olmayı sürdürüyor.
Küresel çapta enerji fiyatlarında yaşanan artış, ABD’de de büyük bir endişe kaynağı haline gelen enflasyonun en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Dünya genelinde arzın talebi karşılayamaması, zorlu kış koşulları ve jeopolitik risklerin etkisiyle artan petrol ve doğal gaz fiyatları, tüketicilerin bütçelerinde enerji giderlerinin payını artırıyor.
Ülkede artan enerji maliyetleri, 40 yılın zirvesine çıkan enflasyonun itici güçlerinden biri olmayı sürdürüyor.
Çift haneli yükselişler dikkati çekti
ABD Çalışma Bakanlığı’nın son verilerine göre, ülkede Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ocakta aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 7,5 arttı.
TÜFE’de yıllık bazda yüzde 7’nin üzerinde kaydedilen yükseliş, 1982’den bu yana en güçlü artışa işaret etti.
Enflasyon raporunda, enerji kalemlerinde yıllık bazda yaşanan çift haneli yükselişler dikkati çekti. Söz konusu dönemde enerji endeksi aylık yüzde 0,9 artarken, yıllık yüzde 27’lik yükseldi.
Biden yönetiminin ana gündem maddesi
Enerji fiyatlarındaki yükseliş, dünya genelinde olduğu gibi ABD’de de ulaşımdan gıdaya pek çok sektörü etkilerken, tüketicilerin maliyetlerini de artırdı.
Dünyanın en çok benzin tüketilen ülkesi ABD’de, artan petrol fiyatları benzinin galon fiyatının geçen yıl 3,47 dolarla 2014’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşmasına neden oldu. Ülkedeki fiyat artışları, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin de ana gündem maddesi haline geldi.
Biden yönetiminin aldığı tedbirler TÜFE’de bazı enerji kalemlerinde aylık bazda etkisini hafif de olsa gösterirken, ülkede enflasyona ilişin endişeler etkisini sürdürmeye devam etti.