Kadınlar 3 Bant Bilardo Şampiyonası’nda ikinci kez Türkiye birincisi olan Arzu Gök, “Dünya şampiyonu olan kadın bilardocumuz yok. Bunu başaran ilk kadın olmak istiyorum.” dedi.
Ankara’da 12-13 Şubat’ta düzenlenen şampiyonada altın madalyanın sahibi olan Arzu Gök, geçen sene aralık ayında düzenlenen Kadınlar 3 Bant Bilardo Şampiyonası’nda da birincilik kürsüsüne çıktığını anımsattı.
“Mayıs ayında Belçika’da Avrupa Şampiyonası var. Orada daha önce Gülşen Değener şampiyon olmuştu. Uzun yıllardır bizde şampiyon olan yok. Bu şampiyonaya katılıp iyi bir başlangıç yapmak istiyorum.”
Arzu, bilardoya 28 yaşında bir arkadaşının yönlendirmesi sayesinde başladığını anlattı.
“12 senedir bu sporu yapıyorum. En alt seviyeden başlayarak çok şükür bugünlere geldim. Ben 2006 senesine kadar Ankara’da yaşıyordum, babamın rahatsızlığı nedeniyle memleketimiz Giresun’a taşındık. Babam rahmetli olunca da orada kaldım. Giresun’da iken ben ‘bir şeyler yapmalıyım’ dedim kendime ve spor yapmaya karar kıldım. Çünkü 7 yaşından beri sporla uğraşıyordum. Daha önce voleybol ve dövüş sporları yapmıştım. Rahmetli eski il temsilcisi Rahmi Kırdemir beni bilardoyu teşvik etti. İlk gittiğim turnuvada bilardo sporuna hayran kaldım. Herkes çok disiplinli oynuyordu. O gün ‘ben bu sporu başarırım’ dedim ve öylece başladım. Dünya şampiyonu olan kadın bilardocumuz yok. Bunu başaran ilk kadın olmak istiyorum”
“Bilardo çok ciddi konsantrasyon gerektiren bir spor”
Milli bilardocu Arzu Gök, bilardonun zihinsel birçok faydası olduğunu belirtti.
Arzu, bilardonun satrançtan matematiğe, fizikten geometriye çok sayıda disiplini içinde barındırdığına dikkat çekti.
“Bir atletizm branşındaki gibi belki koşmuyorsunuz ama masada sürekli hesap yapıyorsunuz. Bilardo çok ciddi konsantrasyon gerektiren bir spor. Rakibiniz güçlü de olsa zayıf olsa kendinizle ilgili bazı şeylerin disiplinini sağlamak zorundasınız. Bunların hepsini içinde barındıran bir matematik oyunu.”
“Hamileyken bilardo turnuvalarına katıldım”
Milli sporcu Arzu Gök, bilardoya başladıktan sonra bu branşın kendisi için bir tutkuya dönüştüğünü söyledi.
Arzu, bilardonun Türkiye’de daha çok gelişmesi için öncelikle olumsuz bakış açısının değişmesi gerektiğini vurguladı.
“İlk bilardoya başladığımda yadırgandım. Hatta o dönemde ben hamileydim ve hamileyken turnuvalara gittim. Bundan dolayı eleştirildim. Ama hiçbir şekilde vazgeçmeden kızımı sırtıma sarıp antrenman yaptım masada. Bunun gururla yaptım. Pes etmedim. Başaracağım dedim. Çünkü biliyordum başardığımda herkes o başarıyı sahiplenecekti.”
Milli bilardocu, kadınlara ve özellikle gençlerin kendilerine güvenmeleri, çalıştıklarında başaramayacakları bir şey olmadığını vurguladı.
“Gençlere tavsiyem şu. Kötü alışkanlıkları olan gençler var. Aile hayatı olan çocuklar var. Evet aileyi kimse seçemiyor. Bende seçemedim. Ben küçük yaşta evlatlık alınan bir insanım. Bunu da gururla söylerim. Aileyi seçemeyiz belki ama kendi hayatımızı seçebiliriz. Bir yere giderken ne kadar tökezliyorsanız yolun sonunda iyi bir yere çıkacağınıza inanın. Yeter ki azmedin, çok çalışın.”
“Semih Saygıner bilardonun Türkiye’de yaygınlaşmasına büyük katkı sağladı”
Arzu Gök, Avrupa ve dünya şampiyonu milli bilardocu Semih Saygıner’in çok saygı duyduğu önemli bir isim olduğunu söyledi.
“Semih Seminer eşittir mükemmel bir hırs. Semih Saygıner deyince aklıma gelen ilk kelime bu. Hayatını bu spora adamış bir isim. Kendisi bir idol. Türkiye’de bilardonun bu kadar tanıtılmış olmasında Semih Saygıner’in çok büyük bir katkısı var. Çok saygı duyduğum bir isimdir kendisi. Rakibim Gülşen Değener de çok değerli bir isimdir. Kendisi 15 yıldır üst üste bilardonun şampiyonuydu. Kendisini ilk defa geçen sene bir maçta yakaladım. Gülşen Değener’i yendikten sonra finali kazanacağımı anlamıştım. İlk Türkiye şampiyonluğumdu. Çok mutlu olmuştu. Son yapılan şampiyonayı ilk etabını da kazanarak ikinci kez Türkiye şampiyonu olmak benim için büyük gurur. Bu arada sponsoru olmayan bir sporcu isterse Real Madrid’de olsun hiçbir şey kazanamaz. Ben sadece bu işi yapıyorum. Mesleğim bu. Dolayısıyla sponsor desteği benim için çok önemli. Bizler gibi alanlarında başarılı sporcuların medyanın desteğine de ihtiyacı var. Tek arzum ülkemin bayrağını uluslararası arenada dalgalandırarak ülkemi en iyi şekilde temsil etmek.”