İsrail, Yahudi bayramlarını bahane ederek Mescid-i Aksa ve Harem-i İbrahim Camii’ne yönelik ihlalleri artırdı. Şubat ayında Mescid-i Aksa’ya 20 kez baskın düzenlenirken, Harem-i İbrahim Camii’nde 43 vakitte ezan okunamadı.
Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail işgali altındaki kutsal mekanlara yönelik engelleme ve ihlallere yer verildi.
Açıklamada, şubat ayında Mescid-i Aksa’ya 20 kez baskın düzenlenerek “kutsallığa saygısızlık” yapıldığı aktarıldı.
43 vakitte ezan okunması engellendi
Açıklamada ayrıca, işgal altındaki Batı Şeria’nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camii’nde 43 vakitte ezan okunmasının engellendiği vurgulandı.
İsrail’in, Yahudi bayramlarını bahane ederek Mescid-i Aksa ve Harem-i İbrahim Camii’ne yönelik ihlallerini artırdığına dikkat çekilen açıklamada, baskına katılan fanatik Yahudilerin çeşitli ayinler düzenlediği bilgisine yer verildi.
Baskınlar 2003’te başladı
İsrail’in getirdiği “yasak” nedeniyle Harem-i İbrahim Camii’nde 1994’ten bu yana cuma günleri akşam ve yatsı ezanları, cumartesi günleri sabah, öğle, ikindi ve akşam ezanları, diğer günlerde ise akşam ezanları okunmuyor.
Bunun dışında İsrail, Yahudi bayramlarını “bahane ederek” bazı günlerde de ezan okunmasına izin vermiyor.
Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi ise İsrail polisinin tek taraflı aldığı kararla 2003’te başladı.
Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin tüm girişimlerine rağmen İsrail makamları baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.
Fanatik Yahudiler, İsrail polisi eşliğinde, sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kere Mescid-i Aksa’nın güneybatı duvarında bulunan El-Meğaribe Kapısı’ndan Harem-i Şerif’in avlusuna giriyor.
Müslümanların ilk kıblesi
İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra Camisi’nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, “Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu” iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa’da, kendilerinin de ibadet etme haklarının olduğunu savunuyor.