1949’da NATO kuruldu. Buna Rusya 6 yıl sonra Varşova Paktı ile karşılık verdi. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte ilişkiler kimi zaman iş birliğine dönüştü kimi zaman da gerildi. İşte geçmişten günümüze NATO-Rusya ilişkilerinde yaşananlar…
Askeri doktrinler, silah sistemleri, taktikler ve askeri kurgular…
Bu parametreler, her iki taraf için de tehdit oldu. Askeri zemindeki hareket şeklini belirledi. Konvansiyonel ve nükleer silahlanmanın da temel dinamiğini oluşturdu.
NATO-Rusya ilişkilerinde 73 yıl güvensizlik ortamında geçti.
Geçmişten bugüne NATO-Rusya ilişkileri
Geçmişten günümüze NATO-Rusya arasındaki ilişkilerde neler yaşandığını TRT Haber Editörü Köksal Akpınar derledi.
Resmi olarak ilişkiler Soğuk Savaş’ın bitmesiyle başladı. 1991’de Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi kuruldu. Konseye önce Sovyetler Birliği’nden ayrılan ülkeler üye oldu. Ardından Moskova da üyelik koltuğuna oturdu.
Amaç, NATO üyeleri ile Rusya arasında doğrudan temas kurmaktı. Konseyin çalışmaları sonuç verdi.
“NATO-Rusya ilişkileri çok iyi bir seviyede gelişiyordu”
Devlet Başkanı Boris Yeltsin NATO’ya Rusya’nın üyeliği için başvurdu. Talep reddedildi. Gerekçe ise kısa ve netti.
“Rusya Federasyonu üyelik için yeterince hazır değil.”
Emekli Tümgeneral Doç Dr. Fahri Erenel, “Esasında bu müracaat süreci de çok iyi işliyor. Rus askerleri İngilizce öğrenmeye başladılar. NATO’nun içine girmeye başladılar, ülkeler arası ziyaretler başladı. Bütün bunlara baktığımızda bu ilişkiler çok iyi bir seviyede gelişiyordu” dedi.
“NATO, Rusya’nın antropolojil verilerini incelemedi”
Erenel’e göre reddedilmenin bir başka sebebi de Rusya’nın iyi analiz edilememesi…
“NATO’nun Rusya’nın hassasiyetlerini çok iyi analiz etmemesinin önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. NATO-Rusya ile ilişkilerinde Rus tarihini ve Rusya’nın antropolojik verilerini çok iyi incelemediğini düşünüyorum.”
Rusya’nın üyelik talebinin reddedilmesi NATO ile iş birliğini bozmadı. Zira ittifakın 1994 Brüksel Zirvesi’nde “Barış İçin Ortaklık” girişimi kabul edildi. Girişim, eskiden düşman ülkelerle ilişki kurmayı hedefliyordu. Boris Yeltsin önce çekimserdi. Ancak ABD ile yapılan müzakereler sonuç verdi.
Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi’nde Rus askerler eğitim gördü
22 Nisan 1994 tarihinde Dışişleri Bakanı Andrey Kozırev çerçeve dokümanını imzaladı. İttifak ile Rusya arasındaki ilişki ilk defa kurumsallaştı. İş birliği sahada da karşılık buldu. 1995’de Bosna-Hersek’te görev yapacak NATO gücüne Rusya, 1200 asker ile destek oldu.
Türkiye de ilişkilerin gelişmesi için yoğun çaba sarf etti. Bu kapsamda 1997’de, “Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi Komutanlığı” kuruldu. BİOEM Komutanlığı’nda, kurslar, mobil eğitim, seminerler, icra edildi. NATO Ortaklık girişimi üyesi Rusya’da, katılımcılar arasındaydı. Aynı yıl istişare ortamı da oluşturuldu. Daimi Müşterek Konsey teşkil edildi. NATO alacağı kararlar öncesi Rusya’nın fikirlerine başvurmanın önü açıldı. Konsey karar yetkisine sahip değildi.
NATO ve Rus ordusu tarihte ilk defa ortak tatbikat yaptı
1999’da NATO’nun Kosova’ya yönelik hava harekatı sonrası Yeltsin ilişkileri askıya aldı. Ancak 2 yıl sonraki 11 Eylül saldırısının ardından ilişkiler yeniden ivme kazandı. 28 Mayıs 2002 tarihinde NATO-Rusya Konseyi kuruldu. Kurumsal yapı bir üst seviyeye taşındı. Konseyde Rusya, NATO üyeleriyle artık eşit statüdeydi. Siyasi ve askeri düzeyde haftalık periyotlarla toplantı yapıldı. Hatta toplantılardan biri de Moskova’da gerçekleşti.
O dönemde NATO ve Rus ordusu tarihte ilk defa ortak tatbikat bile yaptı. NATO 2004’te, dağılan Varşova Paktı’nın 7 üyesiyle genişledi. Rusya da Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar ve Karadeniz’de etki alanını artırdı.
Füze kuvvetleri Romanya ve Bulgaristan’a taşındı, Rusya endişelendi
İttifak, “NATO, stratejik ağırlık merkezini Orta Asya ve Kafkaslara yöneltecek” şeklindeki kritik açıklamasını 2004 İstanbul Zirvesi sonunda yaptı. Avrupa’daki füze kuvvetlerini de Bulgaristan ve Romanya’ya taşıdı. Karadeniz’de ise Blackseafor adında donanma gezdirdi.
NATO’nun bu hamleleri Rusya’yı endişelendirdi. 2008’de Gürcistan’a askeri müdahale etmekten çekinmedi. Konsey toplantılarına 2 yıl ara verildi.
2014’te ise Kırım’ın yasa dışı ilhakıyla tüm askeri iş birliği faaliyetleri son buldu. İki tarafın bir araya gelmesi ise 2 yıl sonra mümkün oldu.
“Rusya, Batı’yı iyi tanımadığından diyaloğa hazır değildi”
Fahri Erenel konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“NATO’nun hatası Rusya’nın hassasiyetlerini dikkate almaması, Rusya’yı dikkatli bir şekilde analiz etmemesi ve Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik ve diğer alanlardaki dağılmadan sonraki süreci, kendisinin bir fırsat olarak görüp, Rusya’yı da entegre edecek bir gücü de kendisinde görmesidir. Rusya’nın da bu sürece aynı şekilde kafalarında oluşan, algıyı bir türlü atamamaları, batı ile olan diyaloğa hazır olmamaları ve bunda batıyı iyi tanımamaları da önemli bir etkendir.”
Son yıllardaki Rusya’nın faaliyetleri NATO için tehdit oluşturuyor
NATO, Ortaklık Konseyi’ni ortadan kaldırmadı. Son toplantı ise geçtiğimiz ocak ayında yapıldı. Ancak nükleer silahlanma, Baltıklardaki askeri faaliyetleri, Suriye rejimine verdiği destek ve son olarak Ukrayna saldırısı…
NATO için Rusya’nın tehdit olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Kurgu: Kaan Alp Atasoy