Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla birlikte nükleer silahların kullanılabileceği konusu gündeme geldi. Zira Putin’in “caydırıcılık güçlerini” harekete geçirme emrini vermesi “3. Dünya Savaşı” olasılıklarını tartışmaya açtı.
Bir tarafta Amerika Birleşik Devletleri, diğer tarafta Rusya Federasyonu… 30 yıl önce savaş “soğuk”tu, bugün ise artık “sıcak”. Zira Rusya, Ukrayna’ya saldırdı. Ülkelerin güvenlik politikaları bir anda değişti.
Harekete geçirilen “caydırıcılık güçleri” hiç kuşkusuz nükleer silahlar. Rusya ordusunda bugün 6 bin 250 nükleer başlık olduğu tahmin ediliyor. Peki, Putin’in bu emri ne anlama geliyor?
“Putin yaptırımları frenlemek istiyor”
Emekli Tümgeneral Doç. Dr. Fahri Erenel, Putin’in elindeki kartların sayısını artırdığını ve aşama aşama harekete geçirdiğini söyledi.
“Bu konuda da özellikle Batı’yı ve Batı kamuoyunu, tam tabiri caizse diken üstünde tutarak, Rusya’ya karşı olan yaptırımlarda ve diğer faaliyetlerde dengelemek istiyor. ‘Siz çok fazla ileri gitmeye başladınız, yaptırım ve diğer konularda, ben de o zaman bu kartımı ortaya atıyorum’ diyerek, Batı liderlerine baskıda bulunarak yaptırımları biraz daha frenlemesi diye düşünüyorum.”
“Hipersonik füzeler kullanabilir”
Rus ordusunda nükleer silahların haricinde, tahrip gücü yüksek sistemler de var.
Doç. Dr. Fahri Erenel, Putin’in böyle bir adıma kalkışacağını düşünmediğini anlatarak, “Ancak hipersonik füzeler kullanabilir. Bunlar bir nevi ne taşıdıkları belli olmayan füzelerdir. Atıldıkları zaman Batı tarafından tespit edilmesi son derece güç olan sistemlerdir. 6000 kilomere menzili vardır. Atıldığı anda hiç kimse tespit edemiyor bunları. Henüz bunları kullanmadı. Bunları Ukrayna’da kullanacağını düşünmüyorum. Bunları Batı’dan olası bir tehdit geldiği zaman kullanacaktır ve Batı’nın en stratejik yerlerine ciddi tahrip gücü de vardır.”
“Hepimiz için topluca yok oluş demektir”
Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Helin Sarı Ertem ise günümüz dünyasında nükleer silahların caydırıcılığı konusunun çok inandırıcı gelmediğini söyleyerek, şunları anlattı:
“Bu kadar çok sayıda aktörün elinde nükleer silah olduğunda, bunlardan bir tanesi bunu ateşlediğinde karşı taraftan kesinlikle bir yanıt gelecek. Bu ne demektir? Hepimiz için topluca yok oluş demektir. Dolayısıyla etkileri çok büyük olacak.
Nükleer silahlar öyle bir şey ki tek bir kişinin tekelinde kalmadığı sürece caydırıcılığı da bana kalırsa çok söz konusu değil. Dünya üzerinde şu anda resmi olarak kabul edilen ve edilmeyen nükleer güçler var. Zaten Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine bakarsanız, hepsinin nükleer silah sahibi olduğunu görürüz.”
“Savaş” söylemi dünyayı tedirgin ediyor
ABD Başkanı Joe Biden, iki seçenek olduğunu söyleyerek, “3. Dünya Savaşı başlatmak, Rusya’yla fiziksel olarak savaşa girmek. İkincisi ise uluslararası hukuka böylesine aykırı davranan bir ülkenin bunu yaptığı için ağır bedel ödemesini sağlamak” demişti.
Ukrayna’ya saldırı sonrası Rusya ağır yaptırımlara maruz kaldı. Yaptırımların, savaşı durdurup durdurmayacağı zaman içinde belli olacak. Ancak nükleer silaha sahip devletlerin, ‘savaş’ söylemi dünyayı tedirgin ediyor. Öyle ki bugün dünya, “Biden’ın söylediği birinci seçenek gündeme gelir mi?” sorusunun cevabını arıyor.
“Suriye’de, Afganistan’da, Afrika’daki çatışmalara benzemez”
Medeniyet Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Zeynep Oktav da uluslararası sistemde, uluslararası ilişkilerde hiçbir şeyin garantisinin olmadığını vurguladı.
“İşte o zaman NATO devreye girerse ya bu daha büyük boyutlar kazanır ya da bitirir. NATO bilmiyor, Rusya NATO’nun karşısında duramaz vesaire. Ama eğer ki Almanya’nın burnunun dibinde böyle bir savaş çıkarsa ve Avrupa’nın güvenliğinin dengeleri bozulursa bu bir büyük bir savaşa yol açabilir. Yani bu Suriye’de, Afganistan’da, Afrika’daki çatışmalara benzemez. Oralar çünkü Avrupa kıtasından uzakta, Amerika’dan uzakta ama Avrupa öyle değil, dünyanın kalbi.”
İki dünya savaşında milyonlarca insan hayatını kaybetti…
Uzmanlar savaş çıkmaması için sürecin doğru yönetilmesinin önemine dikkat çekiyor. Doç. Dr. Helin Sarı Ertem, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Aşağı yukarı 100 yıllık, bazen uzun periyotlarda dünya bir silkelenme bir savaş halini, yeniden bir reorganizasyon diyebileceğimiz hale dönüyor. Tekrar bunun olup olmayacağına dair çeşitli senaryolar var ama şurası kesin ki Ukrayna çok daha büyük bir etki yaratacak. Hem Avrupa özelinde hem Asya özelinde. Doğru yönetilmezse 3. Dünya Savaşı’na giden sürecinde yapı taşlarını diziyor olabilir Batı ve Doğu dünyası.”
Yaşadığımız gezegen çok sayıda savaşa sahne oldu. İki dünya savaşında milyonlarca insan hayatını kaybetti. Savaşların öncesi ve sonrası ders kitaplarına konu oldu. Yıl 2022, hala savaş olasılığı konuşuluyor… Anlaşılan iki büyük savaştan da ders alınabilmiş değil.
Kamera: Mustafa Oğuz