Küresel pay piyasaları, Rusya-Ukrayna savaşının artırdığı belirsizliklerle karışık seyrederken, gelecek hafta gözler ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere küresel merkez bankalarının faiz kararlarına çevrildi.
Rusya-Ukrayna savaşındaki seyrin varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürmesinin beklendiğini kaydeden analistler, gelecek hafta açıklanacak Fed’in faiz kararının ise yatırımcıların odağına yerleştiğini aktardı.
Fed’in bu toplantıda Kasım 2018’den bu yana ilk kez faiz artışına gitmesi beklenirken, kararın büyüklüğünün 25 baz puan olacağı fiyatlanıyor.
Analistler, faiz kararıyla birlikte karar metni ve Fed Başkanı Powell’ın sözle yönlendirmelerinde gelecek dönem para politikasına yönelik ipuçlarının aranacağını belirtti.
Emtia fiyatları rekor seviyelerden döndü
Rusya-Ukrayna savaşının emtia tedarikinde sıkıntılara yol açacağı endişesiyle emtia fiyatlarında dalgalanmalar bu hafta da devam etti.
ABD’nin Rus petrolü, sıvılaştırılmış doğalgazı ve petro kimya ürünlerini yasaklamasının ardından vadeli işlemlerde 139,1 dolar seviyesine kadar çıkan Brent petrolün mayıs vadeli varil fiyatı, diplomasi adımları ve yeni tedarikçilere yönelik haber akışıyla haftayı yüzde 4,7 değer kaybıyla 112,5 dolardan tamamladı.
Avrupa’da nisan vadeli doğal gaz kontratları geçen hafta yüzde 106,8 artışla 192,55 euroya çıkmasının ardından, ABD’nin Rusya’ya yaptırımlarıyla hafta başında 345 avroya kadar yükselse de haftanın geri kalanında geriledi ve haftayı yüzde 31,9 azalışla 131,2 dolardan tamamladı.
Mayıs vadeli buğday kontratları da hafta içinde 1.294 doları görmesinin ardından düşüşe geçerek haftalık yüzde 8,44 değer kaybıyla 1.107 dolara indi.
Altının ons fiyatı devam eden jeopolitik risklerle bu hafta da yükselişini sürdürürken, yüzde 0,84 değer kazancıyla 1.986,9 dolara çıktı.
ABD’de artan enflasyon endişeleri ve Fed’in şahinleşen tutumuyla tahvil piyasasında satış ağırlıklı seyir güçlenirken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 17 baz puan artışla yüzde 2’den tamamladı.
ABD’de enflasyon endişesi büyüyor
ABD’de pay piyasaları bu hafta Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği belirsizlikler ve artan enflasyon endişeleriyle geriledi.
Şubat ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 7,9 ile 1982’den bu yana en yüksek artışı kaydetti.
Verinin ardından açıklamalarda bulunan ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle enflasyonun bu yıl “rahatsız edici” düzeyde yüksek kalmasının beklendiğini, ancak bir resesyon öngörmediklerini ifade etti.
Öte yandan, ABD Başkanı Joe Biden Rusya’ya karşı yeni yaptırımları uygulamaya almaya devam edeceklerini duyururken, son olarak ABD müttefiklerini Rusya ile ticareti tamamen durdurmaya davet etti.
Avrupa’da borsalar yara sardı
Rusya-Ukrayna savaşıyla Avrupa borsalarında oynaklık en üst seviyede seyretmeye devam ederken, gelecek hafta da konuya ilişkin gelişmeler ile birlikte perşembe günkü İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararı yatırımcıların odağında olacak.
Tahvil piyasalarında BoE’nin politika faizini 25 baz puan artıracağı fiyatlanırken, karar metninde ve BoE Başkanı Andrew Bailey’nin toplantı sonrasında yapacağı açıklamalarda bankanın gelecek dönemdeki para politikasına ilişkin ipuçları aranacak.
Hafta içinde Avrupa Merkez Bankası (ECB), piyasa beklentileri doğrultusunda faizlerde değişikliğe gitmezken, enflasyon görünümünde bir zayıflama görülmemesi halinde varlık alımlarının 3. çeyrekte sonlandırılacağını bildirdi. Banka ayrıca, büyüme beklentilerini düşürdü, enflasyon beklentilerini ise yukarı yönlü revize etti.
Gelecek hafta pazartesi İngiltere’de öncü göstergeler endeksi, salı İngiltere’de işsizlik, Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi ve Almanya’da Zew beklenti endeksi, perşembe ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması ve Euro Bölgesi’nde TÜFE ve cuma dış ticaret dengesi verileri takip edilecek.
Asya borsalarında satışlar derinleşti
Emtia fiyatlarındaki artışın bölge ekonomilerini olumsuz etkileyebileceği endişesi ve artan jeopolitik riskler Asya’da pay piyasalarını baskılamayı sürdürürken, gelecek hafta gözler cuma günkü Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararına çevrildi.
Hafta içinde bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre Çin’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), şubatta yıllık yüzde 0,9 ve aylık yüzde 0,6 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti.
Japonya ekonomisi ise 4. çeyrekte yıllık yüzde 4,6 ile beklentilerin oldukça altında büyüdü. Bu dönemde, ülke ekonomisinde büyüme çeyreklik bazda ise yüzde 1,1 düzeyinde gerçekleşti.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 4, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,17, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 6,17 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,92 değer kaybetti.
14 Mart ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Çin’de sanayi üretimi ve perakende satışlar, çarşamba Japonya’da dış ticaret dengesi, kapasite kullanım oranı ve sanayi üretimi ile cuma Japonya’da enflasyon verileri takip edilecek.
Yurt içinde gözler TCMB’ye çevrildi
Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi küresel pay piyasalarındaki karışık seyre karşın bu hafta da pozitif ayrışmayı başarırken, gelecek hafta gözler perşembe günkü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına çevrildi.
Gelecek hafta Rusya-Ukrayna savaşından gelecek haber akışıyla birlikte TCMB’nin faiz kararı yatırımcıların odağına yerleşirken, AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler politika faizinin yüzde 14’te sabit bırakılacağını tahmin ediyor.
Yurt içinde bu hafta açıklanan verilere göre ödemeler dengesi ocakta 7,1 milyar dolar açık verirken, sanayi üretimi yıllık yüzde 7,6 arttı.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 3,17 artışla 2.053,85’ten puandan tamamlarken, Dolar/TL yüzde 3,89 yükselerek 14,7676’ya çıktı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.050 puanın üzerinde kalıcılık sağlanması halinde 2.100 puanın direnç, 2.000 puanın ise destek konumunda olduğunu kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde ayrıca, salı bütçe dengesi ve konut satışları ile çarşamba konut fiyat endeksi verileri takip edilecek.