Pakistan’da, muhalefet partilerinin Başbakan İmran Han’a karşı başlattığı “güvensizlik oylaması” kampanyası, ülkeyi yeni krizin eşiğine getirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, taraflar arasında şiddetin tırmanmasından kaygı duyuyor.
Bağımsızlığını kazandığı 14 Ağustos 1947’den beri birçok siyasi krizle karşı karşıya kalan Pakistan’da, muhalefet partilerinin, eski kriket yıldızı Başbakan İmran Han’a karşı “güvensizlik oyu” kampanyası başlatması, ülkedeki gerilimi artırdı.
Öyle ki, iktidar partisinden bazı milletvekillerinin Han aleyhine oy kullanabilmek için muhalif partilere sığındığı dahi iddia edildi.
Peki, bu süreç nasıl başladı?
Pakistan’da muhalefet partileri, seçimlere 1 yıl kala, 2018’de başbakanlık koltuğuna oturan İmran Han’a karşı “güvensizlik oyu” önergesini Ulusal Meclis Başkanı Sekreterliği’ne sundu.
Pakistan Halk Partisi Milletvekili Navid Kamar, güvensizlik oylaması önergesinde 100’den fazla parlamenterin imzasının bulunduğunu aktardı. Pakistan Ulusal Meclis kurallarına göre güvensizlik oyu önergesinin parlamento oturumunda oylanması için en az 68 milletvekilinin imzası gerekiyor.
Ancak muhalefet partilerinin başbakanı görevden alabilmesi için 172 oya ulaşması gerekiyor.
Mevcut durumda hükümetin ittifak kurduğu partilerle birlikte oy sayısı 179, muhalefetin oy sayısı da 162 olarak gözüküyor.
Bununla birlikte muhalefetin, hükümetin ittifak kurduğu partilerle anlaşıp güvensizlik oyu için gerekli sayıyı elde etmeyi amaçladığı belirtiliyor. İktidardaki Pakistan Adalet Hareketi Partisinin (PTI) 24 milletvekilinin Başbakan İmran Han’a karşı oy kullanacakları iddia ediliyor.
Asya’nın önemli ülkelerinden Pakistan’da yaşanan son gelişmeleri, güvensizlik oylamasını ve muhtemel etkilerini Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı Cemal Demir ile konuştuk.
Pakistan’da Başbakan İmran Han’a karşı yine bir “güvensizlik oylaması” kampanyası var. Öncelikle şu sorudan başlayalım. Muhalefet neden böyle bir girişimde bulunuyor?
Pakistan, yetmiş beş yıllık bağımsızlık tarihinde, siyasi tansiyonun hep yüksek olduğu bir ülke olageldi. Ülkenin siyasi tarihinde demokratik yollarla iş başına gelen hükümetler, Cumhurbaşkanı veya ordu tarafından sıklıkla görevden alındı.
Pakistan’ın bu karmaşık siyasi geçmişinde beş yıllık görev süresi, sadece bir kere tamamlanabildi. Ülkede geçmişten bugüne kuvvetler ayrılığı sisteminin tam olarak oturmadığı, bundan dolayı da iktidar ile muhalefet arasındaki kuvvetin ordu olduğu biliniyor. Hâlihazırda muhalefet partilerin iddiaları, ordunun Başbakan İmran Han’a desteğini çektiği tezini öne çıkarıyor.
“Muhalefet seçimlere Han başbakanlığında gitmek istemiyor”
Muhalefet, Başbakan İmran Han’ın kötü yönetimi ve ekonomik yönetim yetersizliği, ülkede enflasyonun yükselmesi sonucu yakıt-gıda fiyatlarında fahiş yükselme gibi iddialarla başbakan hakkında gensoru verdi. Ülkede genel seçimlere bir yıl kala, mecliste gensorunun kabulü sonucunda 25 Mart 2022 tarihinde güven oylaması yapılacak. Muhalefetin hedefi genel seçimlere İmran Han’ın başbakanlığında gitmemek veya Han’ı erken seçime zorlamaktır. Muhalefet iktidar partisinin başbakanlığında gireceği bir genel seçimlerde dezavantajlı olduğu kanaatini taşıyor.
Başbakan Han, bir miting konuşmasında kendisine karşı güvensizlik oyu verecek milletvekillerinin “toplum arasında saygı ve onuru kaybedecekleri”, kitlelerin olup bitenlerin farkında olduğunu ve rüşvetle milletvekili transferinin yapıldığı iddiasında bulundu.
Muhalefet ve muhatap milletvekilleri bu iddiaları anında reddetti. İktidar ve muhalefetin karşılıklı iddiaları ülkede tansiyonu yükseltti. İktidar partisi destekçilerin güvensizlik oyu verecek milletvekillerinin bulunduğu mekânı bastığı ve taşkınlık yaptığı iddia edildi.
Ülkedeki İnsan Hakları İzleme Örgütü güvensizlik oylamasından önce taraflar arasında şiddetin tırmanacağından kaygı duyduğunu beyan etti. Örgüt, hükümeti ve muhalefeti siyasi kargaşa yerine sağduyulu olmaya çağırdı.
Muhalefet geçtiğimiz sene yapılan oylamadan farklı olarak iktidar koalisyonunu parçaladıklarını iddia ediyor. Yani, iktidar partisinden milletvekilleri de İmran Han aleyhinde oy kullanabilir. Bu durum, parti içi dengeleri nasıl etkiler?
İmran Han, 2018’de iktidara geldiğinde yolsuzlukla mücadele edeceğini, ülkenin ekonomik problemlerine çözüm üreteceğini ve bağımsız bir dış politika yürütme sözü vermişti. Bağımsız dış politika yönetmekte başarılı görülmekle birlikte, Han’ın yolsuzluk ve ekonomide yeterli başarı gösteremediği kanaati hâkim. Tabii ülkenin geçmişten bugüne gelen kangrenleşmiş ekonomik sorunları tamamen onun eseri değil. KOVİD-19’un yol açtığı enflasyon, tedarik zinciri sorunları ve artan maliyetler küresel bir sorun.
“Muhalefet güçlü olduğunu iddia ediyor”
Muhalefet partileri, geçtiğimiz sene yapılan güvensizlik oylamasına göre daha güçlü olduklarını ve iktidardaki koalisyon milletvekillerinden 20’den fazla milletvekilinin de Başbakan aleyhine oy kullanacağı iddiasını dile getiriyor.
İktidardaki parti, Pakistan Adalet Hareketi Partisi (PTI) bu gensoruda başarısız olduğunda tabii ki parti içi dengelerde bir değişim ve dağılma olacağı tahmin ediliyor ancak parti, ülke siyasetinde varlığını sürdürecektir.
PTI gensoru sorununu ikinci defa atlattığında ise, iktidardan uzaklaşma korkusunu yenecek ve yapılacak yeni seçimde daha güçlü bir şekilde iktidara gelme ihtimalini artıracaktır.
Muhalefet bu güvensizlik oylamasında hükümeti düşürmede yeterli çoğunluğun sağlandığını iddia ederken, hükümet ise muhalefetin şimdiye kadarki en kötü yenilgisini yaşayacağını iddia ediyor. 25 Mart günü, Pakistan siyasi tarihinde yeni hikâyelerin yazılacağı bir gün olarak tarihe geçecektir.
Güvensizlik oylamasında muhalefetin 172 oyu bulması ne anlama geliyor? İktidar veya Muhalefetin başarısız olması durumunda Pakistan’ı nasıl bir senaryo bekliyor?
Muhalefetin güvensizlik oylamasında 172 oyu bulması ve hükümeti devirmesi, ülkede hükümet kurmada alternatif bir güç olduğu ispatlanmış olacak. Muhalefet, Cumhurbaşkanından hükümeti kurmak için davetiye bekleyecek. Muhalefet açısında bu bir başarı olacak, genel seçimlere kurmuş oldukları bir hükümetle gitmeleri seçmen nezdinde bir avantaj sağlayacak.
Tabii bu durumun gerçek olması, her iki taraf için de bıçak sırtında bir dönem başlatacaktır. Başbakan Swat’taki bir miting konuşmasında muhalefetin bu tavrını “Amerika’nın köleleri” benzetmesi yaptı.
Han, ABD’nin ülkedeki üslerini kullanmasına izin vermeyi reddettiği ve Amerikan dış politikasına karşı direniş gösterdiğinden dolayı muhalefetin kendisi hakkında güvensizlik oyu istediği iddiasında bulundu. Bundan dolaylı da kendisinin desteklenmesi çağrısında bulundu.
Muhalefet milletvekili Dastgir Han ise, muhalefet kampanyasının arkasında yabancı güçlerin olduğu iddialarını “saçma” olarak nitelendirdi. Dastgir Han “Yabancı el yok, ama Pakistan halkının mevcut hükümetten kurtulmak için dua eden kalkmış elleri var” beyanında bulundu.
Pakistan, iç siyaset gündemi ile içe kapanırken bölgesel ve küresel gelişmelerde ülkenin stratejik potansiyelini değerlendirememe riskiyle karşılaşacaktır.