Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, mega teknoloji koridoruyla birbirine bağlanan Bilişim Vadisi Kocaeli ve İzmir’in, diğer yenilik ekosistemi bileşenleri ile birlikte Türkiye’yi teknolojide süper lige taşıyacağını söyledi.
İzmir’in Urla ilçesinde kurulacak ve Türkiye’nin sivil teknolojiler, mobilite ve girişimcilik alanlarında küresel rekabet gücünü artıracak Bilişim Vadisi İzmir’in temeli, düzenlenen törenle atıldı.
Bakan Varank, törende, bugün sadece Bilişim Vadisi İzmir Teknoloji Üssü’nün temellerini atmadıklarını, aynı zamanda Türkiye için tarihi bir ana daha şahitlik edildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’un sonlarında Bilişim Vadisi’nin resmi açılışını yaptığını hatırlatan Varank, 3,5 milyon metrekarelik bir alan üzerine kurulu, ülkenin en büyük teknokenti Bilişim Vadisi’nin, şu anda Türkiye’nin savunma sanayinde elde ettiği başarıların sivil alana taşınmasına öncülük ettiğini anlattı.
Bilişim Vadisi’nin bilgi ve iletişim teknolojilerinden yazılıma, elektronikten tasarım ve oyun geliştirmeye kadar 270’ten fazla Ar-Ge firmasına ev sahipliği yaptığını kaydeden Varank, “TOGG, bin Ar-Ge mühendisi ile faaliyetlerini bilişim vadisinde yürütüyor. FEV, uluslararası otomobil markalarının prototip ve mühendislik çalışmalarını bilişim vadisinde yapıyor. Büyütech, geleceğin otonom araçlarının kullanacağı stereo kameraları bilişim vadisinde üretime hazırlıyor. Getgo, yeni nesil üç tekerlekli elektrikli araçları bilişim vadisinde geliştiriyor. ASELSAN ve HAVELSAN’ın sivil teknoloji alanındaki çalışmalarına bilişim vadisi ev sahipliği yapıyor. Burada sayamayacağım böyle onlarca çalışma daha devam ediyor” diye konuştu.
Bilişim Vadisi’nin, Türkiye’nin yeni teknolojilerin sadece pazarı değil, üretim üssü olması noktasında oldukça önemli bir rol oynadığını vurgulayan Varank, şöyle konuştu:
“Hamdolsun 2,5 yıl önce açılışını yaptığımız Bilişim Vadisi’nde şu ana kadar 3 binin üzerinde nitelikli personel istihdam edildi. Bölgedeki nihai hedefimiz bu rakamı 4-5 katına çıkarmak. İşte bugün temelini attığımız Bilişim Vadisi İzmir Teknoloji Üssü, Cumhurbaşkanımızın açılışını yaptığı Bilişim Vadisi’nin İzmir’deki merkezi olacak. Bu ilave alan ülkemizin mobilite, bağlantılı teknolojiler, akıllı şehirler, siber güvenlik, tasarım ve dijital oyunlarda seviye atlamasına yardımcı olacak.
İlk imzası Sayın Binali Yıldırım tarafından atılan, daha sonra Bilişim Vadisi çatısı altına alınan Bilişim Vadisi İzmir 180 bin metrekarelik yüz ölçüme sahip olacak. 63 bin metrekare kapalı alanı ile yerli ve yabancı birçok teknoloji girişimcisine ev sahipliği yapacak. En az 6 bin araştırmacıya istihdam sağlayacak. İzmir’in parlak beyinleri, Bilişim Vadisi İzmir’den dünyaya açılacak. Biz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Türkiye’nin güçlü inovasyon ekosistemini tahkim etmek için sürekli kafa yoruyoruz, çabalıyoruz ve yeni adımlar atıyoruz. Mega teknoloji koridoru ile birbirine bağlanan Bilişim Vadisi Kocaeli ve İzmir, diğer yenilik ekosistemi bileşenleri ile birlikte, Türkiye’yi Allah’ın izniyle teknolojide süper lige taşıyacak.”
“Büyük ve güçlü Türkiye hedefinin köşe taşı teknolojidir”
“Yapılan hizmetlere karşı olanların artık neyi eleştireceğini, hangi projeyi kötüleyeceğini, hangi hizmeti hedef alacağını şaşırır olduğunu” ifade eden Varank, “Yıkmak yapmaktan kolay olduğu halde hızımıza yetişemiyorlar. Onlar ‘yapamazsınız’ dedikçe biz yapıyoruz. Onlar ‘bitiremezsiniz’ dedikçe biz tamamlıyoruz. Bütün engellemelere, tezvirata hatta iftiraya rağmen biz yolumuza devam ediyoruz. Göreceksiniz bugün temelini attığımız Bilişim Vadisi İzmir Teknoloji Üssü’nü de kısa sürede bitireceğiz. Bilim ve teknoloji ekosistemi adına oldukça değerli bu bölgeyi genç girişimcilerin hizmetine sunacağız” dedi.
Varank, büyük ve güçlü Türkiye hedefinin köşe taşının teknoloji olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’yi 2053 ve 2071 hedeflerine ulaştırmak istiyorsak, teknolojiyi baş tacı etmek zorundayız. Eğer ekonomimizi büyütmek, vatandaşımızın refahını artırmak istiyorsak, bunun cevabını teknolojide aramalıyız. Uluslararası arenada tam bağımsızlık istiyorsak, milli teknoloji hamlesine sahip çıkmaktan başka çaremizin olmadığını kavramalıyız” diye konuştu.
Türkiye’nin etrafının adeta kaynayan bir kazan olduğunu kaydeden Varank, “Eğer bugün biz bu çatışmalara bu savaşlara rağmen sapasağlam bir şekilde, yerimizde duruyorsak, bunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yerliliğini yüzde 25’lerden yüzde 75’lere taşıdığımız savunma sanayinin payı büyüktür” dedi.
Varank, güçlü ve Milli Savunma Sanayi’nin bağımsız Türkiye’nin teminatı olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“İşte şimdi, bunu sivil alana taşımanın tam zamanı. Son 19 yılda adeta sıfırdan inşa ettiğimiz inovasyon ekosistemi, Türkiye’yi zirveye taşıyacak esas sermayemizdir. Bugüne kadar Türkiye’de 92 teknoloji geliştirme bölgesi, 1565 devlet destekli Ar-Ge ve tasarım merkezi kuruldu. Ar-Ge yapan insan kaynağı sayımız 200 bine yaklaştı. Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı binde 5’lerden yüzde 1,09’lara yükseldi.
Hamdolsun devletin verdiği desteklerin de katkısıyla, özel sektörde Ar-Ge kültürü yerleşiyor. Daha önce Ar-Ge harcamalarının sadece yüzde 30’unu gerçekleştiren özel sektör, bugün bu harcamaların yüzde 65’ini yaparak Ar-Ge’ye öncülük ediyor. Yaptığımız yatırımların katkısıyla Türkiye, Ar-Ge altyapısı bakımından sayılı ülkeler arasında kendisine yer buluyor.”
“Türkiye, teknoloji tabanlı girişimler konusunda Avrupa’nın yükselen yıldızı”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 19 senede ilmek ilmek ördükleri yenilikçilik ekosisteminin meyvelerini vermeye başladığını aktararak, Türkiye’nin teknoloji tabanlı girişimler konusunda Avrupa’nın yükselen yıldızı olarak ön plana çıktığını söyledi.
Milyar dolar değerlemeye ulaşan Türk girişimlerinin sayısının 6’ya ulaştığına dikkati çeken Varank, Türkiye’nin teknoloji markası Getir’in, 9 ülkede hizmet vermeye başladığını, Trendyol’un sıfırdan kurulup kısa sürede 10 milyar dolar değerlemeye ulaşan ilk Türk şirketi olduğunu anlattı.
Bakan Varank, 2023 için koydukları 10 unicorn’a (değeri 1 milyar dolar ve üzeri şirket) ya da kendi tabirleriyle 10 Turcorn’a sahip olma hedefine adım adım ilerlediklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz yıl ülkemizdeki start-up’ların aldığı yatırımlar 9,5 katına çıkarak 1,5 milyar dolara ulaştı. Müthiş bir katma değerden bahsediyoruz. Bakınız burada ünlü bir oyun şirketi var, Masimo var. Onların en önemli oyunlarından birisi Kafa Topu. Bu arkadaşlarımız oyun geliştirerek İzmir’den dünya markası oldular. Şirketlerini 100 milyon doların üstünde bir değerle dışarı satmış oldular. Ama arkadaşlarımız yine Türkiye’de yakında o şirketten ayrılıp yeni bir girişim başlatacaklar. Bu sefer 1 milyar doları hedefleyecekler.“
Türkiye’de artık oyun şirketlerinin milyar dolar değerlemeye ulaşabilecek kapasitede olduğunu ifade eden Varank, bu neticeyi de 19 yılda inovasyon ekosistemine yaptıkları yatırımla sağladıklarını söyledi.
“Sanayi Doktora Programı’nı iyileştiriyoruz”
Teknolojik gücün ancak insan kaynağına yatırım yapmakla mümkün olabildiğine dikkati çeken Varank, Türkiye’de bir yazılımcı ordusunu kurmak için adeta seferberlik ilan ettiklerini, Deneyap teknoloji atölyelerinden 42 yazılım okullarına, TÜBİTAK Fen Lisesi’nden TEKNOFEST’e, gençleri her alanda bilime ve dijital teknolojilere hazırladıklarını belirtti.
Bakan Varank, TÜBİTAK destekleriyle bugünün araştırmacılarına da yatırım yaptıklarını dile getirerek, TÜBİTAK’ın tersine beyin göçü programı ile dünyanın önde gelen üniversiteleri, araştırma kurumları ve kuruluşlarından 47’si Türk 63 üst düzey araştırmacının daha Türkiye’ye geldiğini belirtti.
Türkiye’nin asıl hazinesi insan kaynağına yönelik yeni bir müjdeyi paylaşmak istediğini kaydeden Varank, şöyle devam etti:
“Üretimde çalışacak derinlemesine uzmanlaşmış beyaz yakalıların üniversite-sanayi iş birliği ile yetiştirilmesini sağlayan Sanayi Doktora Programını iyileştiriyoruz. Doktora öğrencilerine eğitimleri süresince sağladığımız burs miktarını minimum 6 bin liraya çıkartıyoruz. Bu miktar performansa göre 7 bin 500 liraya kadar çıkabilecek.
Ayrıca, burs desteği ile beraber doktora sonrası istihdam desteği de sağlayan bu programı sürekli hale getiriyoruz. Bu programla sanayide çalışacak doktoralı elemanları yetiştirecek, onların istihdamının önünü açmış olacağız. Yaptığımız bir diğer iyileştirme daha önce doktora öğrencilerini çağrı ile programımıza davet ediyorduk artık senenin tümünde bu çağrı açık olacak. Üniversitelilerimiz, sanayiciler ile bir araya gelecek. Doktora yapmak isteyen çalışanlarına doktora yaptıracak. Bunların bursunu devlet olarak biz vereceğiz. Onlar sanayide istihdam edildiğinde kendilerine bir miktar bağış desteği vereceğiz. Bu sayede sanayimizin katma değerini yükseltmiş olacağız. Araştırmacılarımıza hayırlı uğurlu olsun.”