Halkın Partisi Milletvekili Jale Refik Rogers, hükümetin Belediyeler Reformu’nu “Ben yaptım oldu” mantığıyla hayata geçirmek istediğini, yasanın altını doldurmadan gerekçelerini net olarak ortaya koymadığı için de tepkiye neden olduğunu söyledi. Uzun saatler süren komite toplantısında muhalefetin hiçbir sorusunun yanıtının alınamadığını ve gelen tepkiler sonucunda ertelendiğini belirten Rogers, televizyon programında Belediyeler Reformu’nu ve gelişmeleri anlattı: “Hükümet toplantıda oldu-bittiye getirmeye çalıştı. Yasanın hemen genel görüşmesini kapatıp oylamaya geçilerek süreci bitirme niyetindelerdi. Muhalefet olarak biz bunun yapılmasına izin vermedik. Çünkü bir reform yasasından bahsettiğinizde bunu halkla birlikte yapmanız gerekiyor. Halka rağmen yapamazsınız, halka gerekçeleriyle anlatmak durumundasınız. Bizim en başından itibaren önerimiz, grubu olan olmayan tüm siyasi partilerin dahil olduğu bir Ad-Hoc Komite kurulması ve yasanın o şekilde görüşülmesiydi. Tıpkı geçmişte tüm büyük, önemli ve halkın tamamını ilgilendiren yasalarda olduğu gibi… Şimdi bunu yapmadıkları gibi, reform konusu bir siyasi pazarlığa dönüştü. 13 olarak belirlenen sayı siyasi pazarlıklarla 16’ya çıkarıldı. Yasayı, verilere göre veya bilimsel temelde konuşmuyoruz. Evet ülke olarak belediye, kamu, vergi reformlarına ihtiyacımız var ama amaç halka daha iyi hizmet verebilmek ise, bunları bilimsel temelde, veriye dayalı bir eylem planı ile yapmak zorundasınız. ”
“DERSİNİ ÇALIŞMAYAN ÇOCUK GİBİ DENEME YANILMAYLA İŞ YAPIYORLAR”
Belediyeler Reformu’nun uzun yıllardır konuşulduğunu, Dünya Bankası’nın da önerdiği bir şey olduğunu aktaran Jale Refik Rogers, “Bir reform yapacaksanız, gerekçelerinin somut olarak halka anlatılması lazım. Eksiklik burada başlıyor. Reform yasasına baktığınızda belediyelerin birleştirilmesiyle ilgili maddeler var ama bu birleşmenin neye hizmet edeceği, nasıl halkın daha etkin ve çağdaş belediyecilik hizmeti alabileceğine dair herhangi bir eylem planı yok. Komitede ısrarla farklı şekillerde bunu sormaya çalıştık. Geçmişte çok çalışmalar yapıldı. Ülkesel Fiziki Plan yapıldığı dönemde sürdürülebilir yerleşim politikaları ve yerleşim stratejileriyle alakalı çalışmalar da yapıldı. Bunların tartışılması için Şehir Plancıları Odası’nın komiteye çağrılarak görüşlerinin alınmasını önerdik. Daha somut veriler ve bilimsel temelde çalışma yapılarak, belediyelerin mali ve idari yapısının nasıl iyileştirileceğine ve halka nasıl daha iyi hizmet götürüleceğine kafa yorularak, coğrafi özellikler de dikkate alınarak bir plan oluştursalar, belediye çalışanlarına ve halka bunu anlatsalar bugünlere gelmeyecektik. Hükümet birçok konuda olduğu gibi ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla davranıyor. Dersine çalışmamış bir çocuk gibi bunu yapıyorlar. Yakın zamanda KIBTEK zammını yapıp, yüksek faturalar ve gelen tepkilerden sonra geri adım attılar. İçkiye fon koyarak ciddi fiyat artışını sağladılar. Güney’deki alışverişi engelleyecek sonucu olacağını, Maliye’nin gelirinin azalacağını söyledik ikna edemedik. Yaşayıp gördükten sonra geri aldılar. Bir eylem planı olmadan atılan adımlar. Belediye reformu da bunlardan farklı değil. Kamu Reformu’ndan da yıllardır bahsedilir ama kamu reformunun gerekçeleri ve amacı çok nettir. Ama Belediyeler Reformu’nda aynı derecede somut veriler bize sunulamıyor” diye konuştu.
“MALİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN ÖNCE MEVCUT BELEDİYELER YASASI GÜNCELLENMELİ”
Belediyelerin mali anlamda ciddi sıkıntıları olduğunu, mali sürdürülebilirlik için verdikleri hizmetlerin ücretlerinde güncellemeler yapılması gerektiğini ifade eden HP Milletvekili Rogers, yasanın güncelliğini çoktan yitirdiğini söyledi. Rogers şu sözlerle devam etti: “O dönem biçilen hizmet bedelleri şu an değerini kaybetmiştir. Bunların güncellenmesi gerekiyor. Aynı zamanda belediyelerin mali denetimini ile ilgili atılması gereken adımlar var. 51/95 Belediyeler Değişiklik Yasa Tasarısı’nda bunlar mevcut. Halkın Partisi’nin İçişleri Bakanlığı’nı tuttuğu dönemde meclise gönderildi. Sayın Ayşegül Baybars, Belediyeler Reformu’yla birlikte geçirilebilir mi diye ikisi için de çalışmalar yapmıştı. Mali durumu düzeltip kademe kademe reforma gitmeyi amaçlamış ve ilk 51/95’i meclise göndermişti ama sonra hükümet düştü. Sonraki bir buçuk yıl bu değişiklik yasa tasarısı meclisin gündemindeydi, Faiz Sucuoğlu İdari Komite’nin başkanıydı. Bu tasarının görüşülüp Genel Kurul’a sevki için çok baskı yaptık. Muhalefet olarak katkı koymakla kalmadık, Belediye Başkanları ile ek toplantılar da yaptık. Verdiğimiz tüm uğraşlarımız sonuçsuz kaldı, kendi parti içi işleri ve kurultayları onlar için öncelikli oldu. Şimdi ise hem reform yasasını hem de 51/95’i ve bunları destekleyecek birkaç yasayı iki ay içinde geçireceklerini iddia ediyorlar ve oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar.”