Gelişen teknolojileri yakından takip eden bankacılık ve finans sektörleri Metaverse’ün istenmeyen oyuncuları. Merkeziyetsiz finans ruhuna uygun düşmeyen bankaların Metaverse hamleleri ne anlama geliyor?
Blockchain, metaverse, NFT, dijital paralar… Bunları kullanan insan sayısı artıkça ekonomisi de büyüyor. Sektörler de bu ekonominin içinde kalmaya çalışıyor.
Adımlarını değişime uydurmaya çalışan sektörler arasında bankacılık ve finans da var. Çünkü sektörün dinamikleri blockchain, metaverse, merkeziyetsiz finans (DeFi) ve finans teknolojisinden (FinTech) etkilenmeye oldukça açık.
Peki, kökten değişimler vaat eden bu dönem nasıl başladı, bankacılık ve finans sektörü nasıl hazırlanıyor, bankalar kendini Metaverse’te nasıl konumlandırıyor, ne gibi adımlar gelebilir? Albaraka Türk Ürün Yöneticisi ve Metaverse Union Merkeziyetsiz Finans Komitesi Başkanı Çetin Emre Sadi’ye sorduk.
Neden 92’de değil de şimdi?
Çetin Emre Sadi, 1992’de Neal Stephenson’ın Snow Crash adlı romanında metaverse’ü bir distopya olarak anlattığını hatırlatıp, şu noktaya dikkat çekiyor:
“1992’de bu fikir ortaya atıldığında neden böyle bir heyecan olmadı? Birincisi, o dönemin teknolojisi buna müsait değildi. İkincisi de bu işe yatırım yapacakların hoşuna gitmedi. Çünkü bir distopyayı kimse satın almak istemiyor.”
Peki, 92’den sonra ne oldu? Google ve sosyal medya uygulamaları hayatımıza girdi, internet kavramı herkes için değişti. 2008’de metaverse’ü tetikleyen ilk adım, blockchain teknolojisi ve bitcoin, ardından NFT’ler ortaya çıktı.
Merkeziyetsiz finans: Blockchain, bitcoin ve NFT
Sadi; blockchain, bitcoin ve NFT’yi merkeziyetsiz finansı oluşturan bir üçgen olarak tanımlıyor. Blockchain ve kripto paraların popülerleşmesiyle merkeziyetsiz finans daha da gündemde. Sadi şöyle açıklıyor:
“Merkeziyetsiz finans herhangi bir otoriteyi ya da aracıyı reddediyor. Tüm finansal işlemlerin arada herhangi bir aracı kullanılmadan yapılabilmesine merkeziyetsiz finans deniyor. Bu şu anda var mı? Yok. Henüz regülasyonlar ve teknoloji buna müsaade etmiyor ama vaat edilen bu.”
“Finans aktörleri oyunun içinde kalmak istiyor”
Metaverse’ün pazar hacminin 2024’te 1 trilyon dolar olması beklenirken, finans aktörleri de bu ekonominin içinde kalmak için adımlar atıyor. Mesela Amerika’nın en büyük bankası JP Morgan gibi farklı ülkelerden birçok banka Metaverse’te arsa satın aldığını duyurdu.
Sadi, “Finans aktörleri oyunun içinde kalmak istiyor ama merkeziyetsiz organizasyon, merkeziyetsiz finans onları istemiyor. ‘Benim olmadığım bir finans dünyası yaratılır mı?’ korkusu var. Bu korkunun önüne geçebilmek için yakın durmayı tercih ediyor finans aktörleri” diyor.
Finans aktörleri yakın dursa da bugün herhangi bir bankacılık işlemini, ürün veya hizmetini metaverse üzerinden sunamıyorlar. Peki, aldıkları arsalarda ne yapacaklar?
Şube değil, deneyim noktası
Bankaların metaverse’te kuracağı organizasyonların bir banka şubesi değil deneyim noktası olması, reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler için kullanılması bekleniyor.
Sadi, “Bankalar temel yeteneklerini bir kenara bırakacaklar, Metaverse’te yapamıyorlar. Etkinlikler düzenleyecekler. Markalarla iş birliği yapacaklar” diyor.
Dünyanın en büyük bankalarının metaverse etkinlik düzenleyicisi pozisyonu açmaya başladıklarını ekliyor.
FinTech girişimleri sektörü zorluyor
Sadi’nin anlattığına göre, metaverse için bankaların hızlı adım atmasının bir sebebi de sektörün hâlihazırda finans teknolojisi girişimleri tarafından zorlanması.
“Esasında Fintech’lerin artık bankaların alanını küçültmeleri gibi, Metaverse tarafında da eğer bir dünya kurulursa ve merkeziyetsiz organizasyon çok güçlenirse benim oyun alanım ciddi manada zayıflayacak hissi var bankalarda. Zaten FinTech’lerle rekabet etmeye yetişemiyorlar kolay kolay. Temel bankacılık faaliyetlerinden kâr elde ediyorlar bankalar evet ama FinTech’ler ürün hizmetlerinden ciddi kârlar elde ediyorlar. Ve küçücük şirketler dünyanın en büyük şirketleri olma yolunda bankaları geçmiş durumdalar.”
Zıtlar bir süre birlikte çalışacak
Sadi’ye göre, yıkıcı inovasyon doğası gereği yıkmak istediği şeyle rekabete girerek onu güçlendiriyor. Aynı şekilde merkeziyetsiz finans da geleneksel finansı ve finansal teknolojileri güçlendirecek.
Mesela, Amerika-Kanada dijital medya ve yayın şirketi Vice’de NFT hırsızlıklarına dikkat çekiliyor ve şu başlık yer alıyor: “NFT hırsızlığı mağdurları merkezi kurtarıcılar için yalvarıyor.”
Sadi de “DeFi, geleneksel finansa bir karşı çıkış. Yani zıtlar birbirlerine ama bir süre benim gördüğüm birlikte çalışmaları, birlikte büyümeleri gerekecek. Bunun başka bir yolu da yok” diyor.