ABD Dışişleri Bakanı, uluslararası alanda finansal sorun yaşayan “bağımsız medya kuruluşlarına” doğrudan finansal yardım sağladıklarını ve bu kuruluşların mali olarak sürdürülebilirlikleri için özel sektörle yakın çalıştıklarını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Washington Yabancı Basın Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, ağırlıklı olarak Rusya ve Çin’e yüklenen Blinken, basının özellikle de çatışma alanlarındaki çalışma koşullarının oldukça sıkıntılı olduğunu dile getirdi.
“Uluslararası alanda basınla ilgili üç önemli adım attık”
Blinken, uluslararası alanda basınla ilgili üç önemli adım attıklarını belirterek şöyle devam etti:
“Birincisi, çatışma bölgelerindeki gazetecilerin korunmasına yardımcı olmak için acil adımlar atıyoruz. Örneğin Ukrayna, gazetecilere ilk yardım çantaları, uydu telefonları veriyoruz, yerel ve ulusal Ukrayna medya kuruluşlarının faaliyetlerini sürdürmelerine yardımcı olmak için bir basın merkezi kurduk ayrıca savaş bölgelerinden haber vermenin görünmez yaralarıyla mücadele eden gazetecilere acil yardım ve psikososyal destek sunuyoruz. Bu çalışma, gazetecilere dijital ve fiziksel güvenlik, psikososyal bakım ve diğer destek biçimleri konusunda eğitim sağlayacak olan ve Demokrasi Zirvesinde duyurduğumuz Gazeteciliği Koruma Platformu ile el ele gidiyor.”
İkinci kritik adımlarının ise çalışmaları nedeniyle hedef alınan gazetecileri her platformda destekleyerek onların uluslararası tanınırlıklarını artırmak olduğunu belirten Blinken, ABD’nin attığı üçüncü adımı ise şöyle açıkladı:
“ABD, mali tehlikede olan bağımsız medyaya yardım ediyor, ortalama medya kuruluşlarına doğrudan mali yardım sağlıyor. Mali açıdan daha sürdürülebilir olmalarına yardımcı olmak için de özel sektördeki şirketlerle birlikte çalışıyoruz. Aynı zamanda, eleştirel haberciliklerinden dolayı davalarla haksız yere hedef alınan muhabirlere ve haber kuruluşlarına mali destek sağlıyoruz.”
Çin’e yönelik kaygı
Blinken, Çin’in teknolojiyi gazetecileri takip, taciz, yıldırma ve sansür gibi faaliyetler için kullanmasından endişe duyduklarını belirtti.
Bir soru üzerine Tayvan’ın tam anlamıyla Çin’in dezenformasyon, siber saldırı, demokratik süreçleri hedef alıp çarpıtma gibi faaliyetleri içeren hibrit savaşının ön safında yer aldığını anlatan Blinken, “Bu nedenle, dezenformasyona ve diğer yabancı müdahale biçimlerine karşı toplumsal direnç oluşturmaya çalışmak, bağımsız gerçeklere dayalı gazeteciliği desteklemek için sivil toplum örgütleri konusunda Tayvan’la iş birliği kurduk.”
Blinken, Rusya’nın da basın özgürlüğü ve barışçıl siyasi faaliyetleri hedef aldığına dikkat çekti.
Amerikalı Bakan, “Rusya’yı şiddet içermeyen örgütleri ve her yerdeki insanlar gibi özgürce konuşma hakkına sahip olan Rus halkını hedef alan istismara, baskıcı yasalara son vermeye çağırıyoruz. Onların da ortak amaçlar için barışçıl toplanma hakları, ifade özgürlükleri, seslerini açık ve adil seçimlerde duyurma hakları var.” değerlendirmesinde bulundu.