İtalya’da uluslararası kısa film festivali “Tulipani di Seta Nera (Siyah İpek Laleler)”nın açılışı Türk yönetmen Ali Atay’ın “Ölümlü Dünya” filmiyle yapıldı.
Bu yıl 15’incisi düzenlenen “Tulipani di Seta Nera” festivalinin açılış galası, başkent Roma’daki Space Moderno Sinemaları’nda yapıldı. Festivalin galasına iş, sanat, siyaset ve sinema dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
Festivalin açılışında sosyal mesaj içeren bazı kısa filmlerin tanıtımı yapıldı. Festivalin açılışında, farklı iki yapısı olan bir ailenin hikayesini anlatan Türk Yönetmen Ali Atay’ın “Ölümlü Dünya” isimli uzun metraj filmi gösterildi.
8 Mayıs’a kadar sürecek festivalde, Türkiye’den kısa filmler de yer alacak. Yönetmenliğini Cüneyt Işık’ın üstlendiği “Kuş Olsam”, yönetmen Emirhan Cangül’ün “Balık” ile yönetmen Hakan Eyilik’in “Su Birinkitileri ve Çamurlar” isimli filmi gösterilecek.
“Bu, insanların hakların korunmasına yönelik bir festival”
Açılışta konuşan Tulipani di Seta Nera Festivali’nin başkanı Diego Righini, 15’incisini düzenledikleri festivallerinde sosyal konuların ağırlıklı olduğu kısa metraj, klip ve dijital içeriklerin yer aldığını anlatarak, “Bu festival farklılıklar ve daha çok insanların hakların korunmasına yönelik bir festival. Uluslararası sinemada değişimi arayan bir festival özellikle de barışa yönelik. Sinemadan konuşuyoruz, yüreklere dokunuyoruz ve insanları kardeşlik çatısı altında birleşiyoruz” dedi.
Righini, festivallerinde bu yıl ilk kez Türk sinemasından uzun ve kısa metraj olmak üzere farklı filmleri İtalyan sinemaseverlerle buluşturacaklarını söyledi.
Festivalin açılışına katılan Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) Başkanı ve film yapımcısı Cemal Okan da festivalde yapımını üstlendikleri üç kısa metraj filminin yarışacağını söyledi.
Okan, İtalya’da bir festivalde yine kendisinin yapımını üstlendiği bir filmin açılış filmi olmasının kendisini onurlandırdığını dile getirdi.
Tulipani di Seta Nera Festival komitesine ve festivalin uluslararası ilişkiler sorumlusu Dündar Keşaplı’ya teşekkür eden Okan, sanatın ve bu tip festivallerin her zaman ülkeleri birleştirme özelliği olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
“Biz Tulipani ile başlayan bu serüvende inşallah iş birliğini birlikte daha da geliştirerek, burada da film yaparak, onları da Türkiye’ye davet ederek, hep birlikte festivallerimizi daha da büyüteceğiz. İnşallah Kültür Bakanlığımızın da desteğini de alacağız büyük ihtimalle. Onların da desteğini alarak bu işi daha da geliştireceğiz.”