Fransa’da son seçimde cumhurbaşkanlığına aday olan aşırı sağcı lider Marine Le Pen, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında barış için önemli diplomatik çabalar gösterdiğini söyledi.
Le Pen, yerel BFMTV kanalında yayınlanan söyleşide Fransa’nın Ukrayna’ya silah göndermesi ve genel seçimler dahil ulusal ve uluslararası konularda değerlendirmede bulundu.
Rusya-Ukrayna savaşının bitmesi için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile diplomasi yolunun devam etmesi gerektiğini işaret eden Le Pen, Türkiye’nin de barışı sağlayacak araçları elde edebilmek için önemli diplomatik çabalar gösterdiğini kaydetti.
Le Pen, olağanüstü bir durum olmadığı takdirde bir daha cumhurbaşkanı seçiminde aday olmayacağını da söyledi.
Le Pen’den Macron’a eleştiriler
Aşırı sağcı lider, cumhurbaşkanı seçiminden 3 hafta sonra Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’nun yeni bir başbakan atadığını, Fransızların bugün ciddi alım gücü sorunlarıyla, yükselen petrol fiyatları ve “kendini acı bir şekilde hissettiren enflasyonla” karşı karşıya kaldığına değinerek, hala yeni bir hükümetin oluşturulmamış olmasını “anormal” olarak nitelendirdi.
Macron’nun Ukrayna’ya silah sevkiyatının artarak devam edeceği açıklaması da sorulan Le Pen, “Başından beri söyledim. Ukrayna’ya kendini savunması için tüm araçların sağlanması taraftarıydım, ama eğer (Fransa Ukrayna’ya) öldürücü silahlar göndermeye başlarsa, savaşın bir ortağı olarak görülme riskiyle karşı karşıya kalır.” diye konuştu.
Le Pen, uluslararası arenada ülkelerin barış veya savaş taraftarı görüneceğini, üçüncü bir seçeneğin olmadığına işaret ederek, “Yöneticilerimizin bizi istem dışı bir dünya savaşına sürüklemesini arzu etmem.” dedi.
Fransa’da tesettür mayosu meselesi
Hafta başında Grenoble kenti Belediye meclisi şehrin kamuya ait havuzlarında 1 Haziran itibarıyla tesettür mayosuna (burkini) izin verilmesinin önünü açan oylamasına ilişkin de Le Pen, burkini hakkında Ulusal Meclis’in bir yasa çıkarması gerektiğini söyledi.
Le Pen, tesettür mayosunun Fransa’da laikliğe tehdit oluşturduğunu belirterek, “cemaatçiliğin ve ayrılıkçılığın” bir göstergesi olduğunu ileri sürdü.