Galaksimiz Samanyolu’nun ortasında, 26 bin ışık yılı uzaklıkta ve Güneş’in kütlesinin 4 milyon katı büyüklüğünde bir kara delik fotoğraflandı. Peki ışığın bile kaçamadığı bu kara delikler ve uzak gök cisimleri nasıl fotoğraflanıyor? İşte cevaplar.
Bilim insanları evrende 2 trilyon galaksi olduğuna inanıyor. Her birinde de trilyonlarca gök cismi bulunuyor.
Bu gök cisimlerinin belki de en gizemli olanı ise kara delikler. Ancak bilim dünyası bu kozmik canavarların gizemlerini çözmeye çok yaklaştı.
Son olarak, galaksimiz samanyolunun merkezinde bir kara delik fotoğraflandı.
Böylece insanlık, tarihte ikinci kez bu gök cismini görüntülemeyi başardı.
Peki ışığın bile kaçamadığı bir gök cismi nasıl fotoğraflanabilir?
Gelin önce karadeliklere, ardından uzay bilminde çığır açan fotoğrafın nasıl çekildiğine bakalım.
Bilimden referans alan kurgu, gerçeğe çok yaklaştı
Christopher Nolan tarafından yönetilen ve 2014 yılında vizyona giren Yıldızlararası filminin en çarpıcı sahnelerden biriydi.
Filmin kahraman pilotu Cooper, kara deliğe düşüyor, orada farklı bir boyuta geçerek geçmişe müdahale ediyor ve insanlığın geleceğini değiştiriyordu.
Bilimkurgu filminin baş yapıtları arasında gösterilen filmdeki kara deliğin kurgusu da bilimsel çalışmalardan referans alıyordu.
Nitekim filmin danışmanı da ünlü teorik fizikçi Kip Thorne’du.
Ancak 2014 yılında henüz herhangi bir kara delik fotoğraflanmamıştı.
Nisan 2019’da gök bilimciler görünmez olanı gördü ve ilk kez bir kara deliği fotoğrafladı.
Dünya’dan 55 milyon ışıkyılı uzaklıktaki M87 galaksisinde bulunan kara deliğin Güneş’in kütlesinin yaklaşık 6,5 milyon katı olduğu açıklandı.
Ortaya çıkan sonuç, bilimi bir kez daha haklı çıkardı.
Kara deliklerin boyutlararası bir kapı olup olmadığı henüz bilinmese de, gök bilimcilerin modellemeleri gerçek kara deliklerle neredeyse aynı çıktı.
Evrenin kozmin canavarları kara delikler
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), kara deliği uzayda belirli nicelikteki maddenin kendi içine doğru çöktüğü bir bölge olarak tanımlıyor.
Bu bölgede yerçekimi o kadar güçlü ki ışık da dahil hiçbir şeyin kaçması mümkün değil.
Kara delikler bazı büyük yıldızların patlaması ve ölmesiyle ortaya çıkabiliyor.
Bazı kara delikler ise gerçekten devasa boyutlara, Güneş’in milyarlarca kat ağırlığına ulaşabiliyor
Galaksilerin merkezinde bulunan bu dev canavarların nasıl oluştuğu bilinmiyor. Ancak galaksilerin geleceği ve dönüşümü üzerinde büyük etkileri olduğu tahmin ediliyor.
Karadeliğin fotoğrafının çekilmesi, karanlık odanın siyah duvarında bulunan bir deliğin fotoğraflanması gibi.
Peki bilim dünyası bunu nasıl başlardı?
Ankara Üniversitesi Kreiken Gözlemevi’nde bu soruya cevap aradık.
Dünya çapındaki teleskop: Event Horizon
TRT Haber’e tarihi fotoğrafın nasıl çekildiğini anlatan Kreiken Gözlemevi Müdürü Doç. Dr. Mesut Yılmaz, “Kara deliklerin fotoğraflarını çekmek çok zor. Adından da anlaşılacağı üzere bir kara delik ışığı geçirmiyor. Işığın bile kaçamadığı bir şeyden bahsediyoruz.
Kara delikleri ancak, çevresindeki ışığı tespit ederek fotoğraflayabiliyoruz. Keşfedilen kara delik fotoğrafına baktığınızda da ortasının aslında karanlık olduğunu görüyorsunuz. Sadece çevresel yapıdaki o halkayı görüyorsunuz.
Dolayısıyla burada yapılması gereken şey de aslında o kara deliğin kendisi değil de karadeliğin etrafındaki olay ufku dediğimiz alanın fotoğrafının çekilmesi” dedi.
Kara deliğin ilk kez dünya çapındaki 8 büyük çaplı radyo teleskopla fotoğraflandığını söyleyen Yılmaz, bu teleskopların Kuzey Kutbu’ndan Güney Kutbu’na, Afrika’dan Avrupa’ya, Kuzey Amerika’dan Güney Amerika’ya farklı bölgelere yerleştirildiğini söyledi.
Bu teleskop serisi, uzaydan baktığınızda sanki dünya çapında büyük bir teleskop gibi görev alıyor. İsmi de Event Horizon (Olay Ufku).
100 milyon Tiktok videosu işlenmesine eş değer
Kara delik fotoğrafı 2017 yılının nisan ayında çekilmeye başlandı ve 5 gece boyunca devam etti.
Ancak fotoğrafın işlenmesi 2022 yılına kadar sürdü.
Bu fotoğraf 3.5 petabayt boyutundaki bir fotoğrafa denk geliyor. Daha basit bir ifadeyle bu boyut 100 milyon tiktok videosunın işlenmesi gibi.
Bunun için süper bilgisayar dediğimiz bilgisayarlarda bu görüntüler işlendi, birleştirildi ve 5 yıl gibi bir sürede hazır hale getirildi.
Öte gezegenler nasıl fotoğraflanıyor?
Mesut Yılmaz öte gezegenleri çekmek için farklı yöntemler kullanıldığını bu yöntemlerin doğrudan ve dolaylı görüntüleme olarak sınıflandırıldığını söyledi.
Doğrudan görüntülenmede, adından da anlaşılacağı üzere aslında siz gezegenin kendisini doğrudan görmüş oluyorsunuz.Onun dışındaki bütün teknikler dolaylı teknik. Yani aslında yıldızı izliyorsunuz ancak yıldızda bir takım değişiklikler oluyor. Bu değişimleri yaratan da yıldızın etrafında dolaşan gezegen. Çünkü o da kütle çekimsel olarak yıldızı bir miktar etkiliyor ve bu etkiyi fark ettiğimizde bu yıldızın etrafında gezegen olduğunu anlıyoruz.
Doğrudan görüntülediğimiz yöntemler içinse büyük çaplı teleskoplara ihtiyacımız var. Merkezdeki yıldızın ışığı bloke ediliyor. Yani bir şekilde maskelemeyle kapatılıyor ve bu şekilde etrafında nesne varsa o nesneler ön plana çıkıyor.
Kreiken Gözlemevinde neler yapılıyor?
Kreiken gözlemevinde çift yıldızlar ve öte gezegen çalışmaları yaptıklarını söylen Yılmaz, yakın zamanda iki araştırmacılarının öte gezegen keşfi yaptığını söyledi.
“Çalışmalarımıza ve keşiflerimize devam ediyoruz. Bunun dışında gök bilimi sevdirmek adına etkinlikler yapıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve orta okul öğrencileri buraya geliyor. Onlara teleskoplarla gözlem yaptırıyoruz. Gök bilim konusunda eğitimler ve seminerler veriyoruz.
Bunların dışında halkı bilgilendirmek amacıyla ayda bir kez halk günleri düzenliyoruz. Bu etkinliklere gelen ziyaretçiler de geldikleri zaman teleskoplarla gözlem yapma imkanı buluyorlar. Bilim insanlarından doğrudan bilgi alabiliyorlar.