ABD’de siyahi Amerikalı George Floyd’un polis şiddeti sonucu ölümüyle başlayan küresel hareket ile değişim vaatlerinin üzerinden iki yıl geçti ama sistematik ırkçılığa karşı gerçek değişim, vaatler kadar hızlı olmadı.
George Floyd’un, 25 Mayıs 2020’de Minneapolis’te gözaltı sırasında, 9 dakika 28 saniye boyunca “anne” ve “nefes alamıyorum” sözleriyle beyaz bir polisin dizinin altında can çekişmesi hafızalara kazındı.
ABD, Floyd’un ölümüyle çığ gibi büyüyen ve ülke geneline yayılan, hatta ülke sınırlarının aşan protestolarla tarihinin en büyük toplumsal olaylarından birini yaşadı.
Floyd’un hayatını kaybetmeden önceki “Nefes alamıyorum” sözleri, “Black Lives Matter” (Siyahların Hayatı Değerlidir) hareketinin sloganı haline gelirken, ABD’de yıllardır devam eden sistematik ırkçılık tartışmalarını da yeniden alevlendirdi.
Ama ne Floyd’un hafızalara kazınan ölümü ne de Amerikan tarihinin en büyük hareketlerinden biri olan “Black Lives Matter”, ABD’deki sistematik ırkçılığı, nefret suçlarını ve toplu katliamları durdurmak için yeterli oldu.
2 yılda ne değişti?
Floyd’un ölümünün ardından geçen iki yılda, polis Derek Chauvin 2. ve 3. dereceden cinayet ile 2. dereceden adam öldürmekten suçlu bulunup, 22,5 yıl hapis cezası aldı.
Olay yerindeki diğer üç polis ise Şubat 2022’de Floyd’un “Nefes alamıyorum” şeklindeki yakarışını görmezden geldikleri için görevlerini suistimal ve Floyd’un sivil haklarını ihlal etmekten suçlu bulundu.
Üç eski polisten biri Thomas Lane ise daha sonra savcılıkla yaptığı anlaşmanın ardından suçunu kabul etti. Anlaşma karşılığında 3 yıl hapis yatması beklenen Lane’in hakkında eyalet tarafından açılan 2. derece kasıtsız cinayete yardım ve yataklık suçlaması ise düştü.
Diğer eski polis memurları siyahi J. Alexander Kueng ve Asya kökenli Tou Thao ise 13 Haziran’da aynı suçlamalardan hakim karşısına çıkacak.
Değişim, vaatler kadar hızlı olmadı
Floyd’un ölümünün ardından gündeme gelen polis reformları ve sistematik ırkçılığa karşı değişim yerel düzeyde kalırken, ülke genelinde beklenen değişim ve ırksal adalet tam anlamıyla sağlanamadı.
George Floyd polis reformu yasası ise ABD Temsilciler Meclisinden geçse de Senato’da takıldı ve ülke genelinde federal polis reformu yasası başarısız oldu.
Polis şiddeti devam etti
ABD’de bu süreçte değişmeyense polis şiddeti ve artan ölümler oldu.
Polis şiddetini belgeleyen “mappingpoliceviolence.org” web sitesine göre, 2021’de polis şiddeti sonucu ölümler önceki yıllara göre artış gösterdi ve bin 144 kişi polis şiddeti sonucu öldü.
2020’de polis şiddeti sonucu ölenlerin sayısı bin 132, 2019’da ise bin 96 olarak kayıtlara geçti.
Siyahilerin öldürülme olasılığının beyazlara göre 3 kat daha fazla olduğu ABD’de, 2020’den beri 549 siyahi Amerikalı polis şiddeti sonucu hayatını kaybetti.