Lübnan’da günden güne kötüleşen ekonomik kriz, halkın hayatını doğrudan etkilemeye devam ediyor. Elektrik, akaryakıt, ilaç ve ekmek krizlerinden sonra şimdi de su krizi baş gösterdi.
Lübnan’da Merkez Bankası rezervlerinin temel ihtiyaç ürünlerini sübvanse edemeyecek seviyelere ulaştığı birkaç aydan beri ilaç temininin yanı sıra elektrik ve akaryakıt krizleriyle boğuşan halk, şimdi de elektrik ve yakıt kıtlığına bağlı olarak su krizinin baş göstermesinden korkuyor.
Müslüman ve Hristiyan dinlerine mensup siyasi güçlerin bir yıldan fazla süredir hükümeti kurmaya yanaşmadığı Lübnan’da günden güne kötüleşen ekonomik kriz, vatandaşın doğrudan hayatını etkileyen su sektörünü de vurdu.
Lübnan’da bir süredir devam eden akaryakıt krizinin sebep olduğu elektrik kesintileri, şebekeye su pompalama makineleri ve damacanayla satılan içme suyunu arıtma tesislerini de olumsuz etkiledi.
Tankerler su ihtiyacının karşılanması için yeterli değil
Aylardan beri elektrik kesintilerinin yanı sıra eczanelerde ilaç bulmakta zorlanan Lübnanlılar, akaryakıtın yokluğunda şimdi de içme suyunun kesilmesinin endişesiyle yaşıyor.
Aslında devletin şebeke suyunun yetersiz olduğundan uzun yıllardan beri tankerlerle su ihtiyaçlarını gidermeye alışmış Lübnanlılar, halihazırdaki akaryakıt krizinden dolayı tankerler de vatandaşın su ihtiyacını karşılamaya yetmiyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Lübnan Direktörü Henrietta Fore, geçen hafta ülkedeki çoğunluğu çocuk 4 milyon kişinin gelecek günlerde içme suyuna ulaşım konusunda ciddi sıkıntılar yaşamasının muhtemel olduğuna dikkat çekmişti.
Ülkenin resmi haber ajansı NNA’ya konuşan Fore, “Lübnan, sular üzerinden geçen hastalıkların artışına tanık olabilir” diyerek, su krizinin yaşanmaması için ülkede enerjinin ivedilikle sağlanması çağrısı yapmıştı.
Su krizinin gıda ve sağlık güvenliğini tehdit ettiği uyarısı
Lübnan Enerji ve Su Kaynakları Bakanlığına bağlı Litani Nehri Ulusal Birimi Müdürü Sami Ulviye, ülkenin su kurumlarında tam bir çöküşe çok yaklaşıldığının altını çizerek, bunun birçok alanda tehlikeli sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Mevcut ekonomik krizin yanı sıra su kurumları idaresindeki kötü işleyiş ve uluslararası donörlerden gelen destekler durduğu için Lübnan’daki su kurumlarında çöküşlerin yaşandığına dikkati çeken Ulviye, ülkedeki su krizini oluşturan sorunları sıraladı.
“Lübnan’da devletin su kurumları evlere dağılan şebekeye suyu pompalayamıyor. Tankerle evlere su temin eden dağıtıcılar yakıt krizi nedeniyle artık çalışamıyor. Üçüncü sorun ve en tehlikelisi ise içme suyu kıtlığı yaşanıyor. Bu krizin, Lübnanlıların yanı sıra yüz binlerce Suriyeli mültecinin hayatını tehdit eden gıda ve sağlık güvenliği düzeyinde çok tehlikeli boyutları söz konusu.”