Seleye ancak 21 yaşında oturdu. Yüzünde hissettiği rüzgârın kaderi olduğuna karar verdi… İlk yarışında otoriteleri şaşırtarak birinci olan Türkiye’nin ilk Milli kadın motosiklet yarışçısı İlayda Yağmur Yılmaz’ın hayali Avrupa Şampiyonluğu.
İlayda Yağmur Yılmaz 21 yaşına kadar ne ailesinde ne de yakın çevresinde motosiklet gördü. Yolu motosikletle kesiştiğindeyse hiçbir şey bu tutkusunun önünde duramadı. Altı yıldır ilgilendiği motor sporuyla pek çok başarı kazanan Yılmaz’ın yaşamında yeni bir sayfa açan ilk deneyimi bir tesadüf sonucu gerçekleşmiş.
“Bir arkadaşımızın akrabası bulunduğumuz yere motosikletiyle geldi. Çok merak ettim ve motosiklet fikri hoşuma gitti. Beni biraz gezdirmesini rica ettim. Daha beş dakika olmuştu ancak yüzümde hissettiğim rüzgâr ve kat ettiğimiz yol bende tutkuya dönüştü. O an motosiklet sahibi olmaya karar verdim.”
Karar vermişti ancak, bunun gerçekleşmesi iki yılı buldu. Motosikletine kavuşur kavuşmaz yollara çıkan ve sürüş deneyleri yapan İlayda Yağmur Yılmaz’ın kısa sürede bu işi yıllardan beri yapanların seviyesine yükseldi.
“Çok güzel viraj alıyorsun, niye yarışmıyorsun?”
Gezinti için genelde Şile yolunu kullanan Yılmaz’ın başka motosikletçilerle karşılaşması bir takım kararlar almasında esas dönüm noktası olmuş.
“Bir gün Şile yolunda virajlarda motosiklet kullanırken aynamdan büyük motorlu abilerin geldiğini gördüm. Heyecanlandım. Mola vermek için gözlemecilerin olduğu bir yerde durunca motorcular bana yetiştiler. İçlerinden biri ‘Seni izledik çok güzel viraj alıyorsun’ deyince çok sevindim, onlardan bunu duymak çok hoşuma gitti. Diğeri, ‘sen niye yarışmıyorsun ki’ dedi. Bu işin yarışının olduğunu onlardan öğrendim.”
Yarış başlıyor
O gün haberdar olduğu kadın yarışlarını yakından izlemeye başladı Yılmaz, kafasında hedefleri belirmeye başlamıştı.
“Yarışabilmek için hemen ne yapmam gerektiğini öğrenmeye çalıştım. O zamanlar çalışıyorum işim var ama ikisini bir arada götürebilir miyim diye düşündüm. Sonra pistleri görünce hayatıma motor yarışçısı olarak devam etmek istediğimi hissettim. Başladım yarışları izlemeye. İlk 1,5 sene hiç piste çıkmadım sadece izledim. İstesem de çıkamazdım çünkü tulumum yoktu. 1,5 sene sadece tulumum olmadığı için piste çıkamadım. Türkiye’de satılıyor tulumlar ama hep erkek bedeni yüksek bedenler. Kadınlar için yarış tulumu yok. Kadın yarışçı yok zaten çok az sayıda vardı.”
Yaşadığı engellere rağmen motosiklet sevdasından hiç vazgeçmedi. Bir kadın motosiklet yarışçısından ödünç aldığı tulumla ilk antrenmanını gerçekleştirebildi Yılmaz. Türkiye şampiyonu Altuğ İnan, İlayda ile 2 gün çalıştıktan sonra, “Yeni bir fenomen geliyor” yorumları yaptı. Ardından da ilk kez piste çıkarak motosiklet yarışçısı kariyerine başlamış oldu.
“Sıralamada beni saymamışlardı ama ilk yarışımda birinci oldum”
İlayda Yağmur Yılmaz yarışçı olmaya karar verdiğinde önündeki ilk yarış Kadınlar Kupasıydı. Ancak oradaki rakipleri en az 3 senedir pisti bilen ve burada yarışan kişilerdi.
“Kadınlar kupası vardı o zaman. Rakiplerimin de en kötüsü 3 senedir yarışan, pisti bilen kişilerdi. Ben 600 Cc ile piste çıktım, İzmir pistine. Bir şey çok sinirimi bozmuştu, tabii şimdi hepsiyle aramız iyi ama o zaman kimseyi tanımıyorum. Gittim, diğer yarışçıların hepsini tanıyorlar biliyorlar. Sürüşlerini de biliyorlar. Aralarında sıralama yapıyorlar, 1. şu işte 2. bu 3. şu diye. Ben hiç sıralamada yokum. Beni kimse saymıyor. Zaten var mıyım yok muyum belli değil. Ondan sonra ilk yarışa çıktık ve birinci oldum. Hepsini geçtim. O yarıştan sonra zaten kesinlikle ne olursa olsun benim buna devam etmem gerekiyor dedim. Sonra yurt dışını zorlamaya başladım. Yaklaşık 4 sene sonra da Avrupa Şampiyonasına devam etmeye hak kazandım. İlk milli kadın motosiklet yarışçısı oldum bu sayede.”
Hedef Avrupa Şampiyonluğu
İlk Avrupa yarışına 2021 yılında İtalya’da çıkan ve hiç antrenman yapamadan start alan Yılmaz, 24 yarışmacı arasında 15. oldu.
“Oradaki rakiplerimizin hepsi pisti ezberlemişler. Yarıştan önce dört gün boyunca resmi testler yapılıyor sporcunun pisti tanıması referans noktalarını oluşturması için. Ben bunların çoğuna gidemiyorum. Yani yarıştan yarışa piste çıkabiliyorum; serbest antrenman, iki sıralama yarışı ve yarış. Böyle gidiyor. Yani toplamda 20×4 dakika içinde, 20×4 seans içinde yarış bitmiş oluyor. Bu süreç içinde de tabii ki bu zamanın ilerlemesi çok mümkün olmuyor. Bu da tamamen maliyetlerin çok yüksek olmasıyla ilgili.
Elbette pes etmiyorum. Yarıştan yarışa koşuyorum. Hem oradaki hakkımı kaybetmemek için hem de en azından bir sonraki sezon bir şeyler değişir ümidiyle çabalıyorum. Belki daha güzel bir destek bulabilirim, yarışmadan önce pisti görüp antrenmanlı yarışabilirim diye ümidimi yitirmiyorum. Geçen sezon yarış için buradan giderken ki birçok yarışçı abim ve eğitmenlerim, ‘sen oraya gittiğinde start alacak zamanı tuttur bu çok büyük bir başarı’ demişti. Ben ilk yarışımda o pistleri çok iyi bilen 8-10 kişiyi geride bırakabildim. Bu da önemli.”
Rüzgârı yüzünde hissettiği ilk anda motor sporuna tutkusu başlayan İlayda Yağmur Yılmaz’ın önünde engellerle virajlarla dolu bir yol var. Ancak o ümidini yitirmiyor ve rüzgarı arkasına alacağı günlerin gelmesini bekliyor.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu