Son 70 yılın en kurak dönemini yaşayan Fransa’da, bunun, olağan bir durum haline gelebileceği değerlendiriliyor.
Fransa, yaz başından bu yana aşırı sıcaklar ve orman yangınlarıyla mücadele ediyor.
Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi’nin (EFFIS) verilerine göre, Fransa’da bu yıl en az 57 bin 600 hektar yeşil alan, yangınlarda zarar gördü.
Fransız uzmanlar, gelecekte yazların kurak ve sıcak geçme ihtimali ile susuzluğu “kaçınılmaz” olarak değerlendiriyor.
Fransa’da Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nde (CNRS) Araştırma Direktörü ve İklim Bilimci Robert Vautard konuyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Fransa’nın 2022 yazına, son 70 yılın “tarihi kuraklığının” damga vurduğunu kaydeden Vautard, ülkede mayıs ayından bu yana hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiğini, hazirandan beri de bir dizi sıcak hava dalgasının yaşandığını söyledi.
Tropik bölgelerden gelen sıcak hava kütleleri kuraklığı ve yangınları tetikledi
Vautard, Fransa’da ve Güney Avrupa’da ilkbahardan bu yana görülen kuraklığı, kışın yağmurun az yağmasına ve toprakların yaz sezonuna kuru girmesine bağladı.
İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporlarının uzun zamandır kuraklıkların arttığının sinyalini verdiğini aktaran Vautard, bugünkü durumun gelecekte tekrarlanmasının muhtemel olduğuna işaret etti.
Fransa ve Batı Avrupa’nın 2019’da da birçok sıcak hava dalgasıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Vautard, İspanya’dan, tropik bölgelerden ve Sahra’dan gelen sıcak hava kütlelerinin, bu yaz kuraklık, sıcak hava ve orman yangınlarını tetikleyen faktörler arasında olduğunu belirtti.
Vautard, temmuz ayında Sahra’dan gelen sıcak havanın, Doğu Avrupa’dan geçerek Londra’ya kadar ulaştığını ve burada sıcaklığın 40 dereceye çıkmasına sebebiyet verdiğini aktardı.
İklim değişikliğinin bu koşulları şiddetlendirdiğini ve sıcakları olması gerekenin üzerine çıkardığına vurgu yapan Vautard, araştırmalara göre 2019 ve 2022’de Avrupa’da bölgelere ve aylara göre aşırı sıcaklıklarda 3-5 derece arası artış kaydedildiğini, bunun büyük oranda iklim değişikliğine bağlı olduğunu söyledi.
Gelecekte yaz boyu devam eden tek sıcak hava dalgası olabilir
Robert Vautard, gelecekte yaz aylarında sıcak hava dalgalarının kaçınılmaz olduğuna, bunun tüm yaz boyu devam eden tek sıcak hava dalgası şeklinde seyredebileceğine işaret etti.
Sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması veya sıfıra indirilmesi halinde aşırı sıcakların ve şiddetli kuraklığın yoğunluğunun önüne geçilebileceğini, ancak “normale” dönüşün mümkün olmadığını vurgulayan Vautard, “Ancak daha da güçlü felaketleri sınırlamaya çalışabiliriz” dedi.
Vautard, sıcak hava dalgalarının muhtemelen en öldürücü iklim olayları olduğunu da belirtti.
Kuraklık, sıcak hava dalgaları ve rüzgar, orman yangını riskini arttırıyor
Vautard, kuraklık, sıcak hava dalgaları ve rüzgarlar ile orman yangınlarının birbirine bağlı olaylar olduğunun altını çizerek bu faktörlerin bir araya gelmesiyle ciddi yangın riski koşullarının oluştuğunu kaydetti.
Hava sıcaklığı 40 derecenin üstüne çıktığında bitki örtüsünün en ufak bir kıvılcımla tutuşabildiğini ve bu yüzyılın ortasında koşulların daha büyük risk taşıyacağını vurgulayan Vautard, “Ormanlarımızın tehdit altında olduğunu düşünüyorum. Yangın tehdidi altındalar, kuraklıklar ve sıcak hava dalgalarından kaynaklanan parazitlerin de tehdidi altındalar” değerlendirmesini yaptı.
Vautard, orman yangınlarıyla mücadele etmek için imkanların artırılması gerektiğini vurgulayarak yangınların ormanlarla birlikte yerleşim yerleri ve sanayi tesislerini de tehdit edeceğini, bugün ülkede buna hiç alışık olmayan bölgelerde yangınların çıktığını kaydetti.
Robert Vautard, “Bugün gördüğümüz koşulların, yarının koşulları olmadığını iyi anlamak gerekiyor. Geleceğin koşullarının öncüleri bunlar” ifadelerini kullandı.
“100 yıl önceki su ihtiyacı ile bugünkü su ihtiyacını karşılaştırmak tabii ki çok zor”
Vautard, bu yüzyılda su kullanımının da değiştiğine işaret ederek “100 yıl önceki su ihtiyacı ile bugünkü su ihtiyacını karşılaştırmak tabii ki çok zor” dedi.
Mevcut koşullarda ülkede bu denli su eksikliğinin olmasının, “emsalsiz durum” teşkil ettiğinin altını çizen Vautard, özellikle Fransa’nın güneyinde su kaynağı eksikliği eğiliminin görüldüğünü ve halihazırda ülkenin bazı bölgelerinde içme suyu açısından problem yaşandığını anımsattı.
Vautard, “Su kaynağı eksik olduğunda, su gerektiren her şey gerilim, hatta rekabet içinde olacaktır.” değerlendirmesini yaparak tarım uygulamalarında değişikliğe gidilmesinin önemine işaret etti.
Fransız iklim bilimci ayrıca, ülkede termik ve nükleer santrallerin soğutulması için de suya ihtiyaç duyulduğunu hatırlattı.