Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) Başkanı Cengiz Durmuş, tenisin tabana yayılması adına önemli projeler geçekleştirdiklerini belirtti.
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, Türkiye’de tenisin geldiği noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Durmuş, tenisin olimpik bir branş olduğuna işaret etti.
“Türkiye’de tenisin iyi bilinir olması, uluslararası anlamda başarılı sonuçlar alınabilmesi adına gerçekten de tenisin tabana yayılması gerekiyordu. Tenisin Türkiye’de herkes tarafından oynanabilmesi adına birçok stratejik planlar yaptık, birçok faaliyetler gerçekleştirdik. Tenisin halkın sporu olabilmesi, zengin sporu algısının kırılabilmesi adına gerçekten tenisin tabana yayılması noktasında çok güzel projeler geçekleştirdik.”
Durmuş, 81 ilde örgütlenen federasyonun artık ilçelerde dahi turnuva yapabilir duruma geldiğinin altını çizdi.
“Tabanda genişlememiz, yukarıda da daha çok sporcuya sahip olmamızı sağlıyor. Eğer hedef başarıysa, olimpiyatlar ve grand slamlerde geleceğe dönük güzel şeyler yapacağımızın temellerini atmış olduğumuzu söyleyebilirim. Eskiden de tenisin çok özel bir yeri vardı ama herkes tarafından oynanamaması, herkes tarafından bilinememesi ve kolay olduğunun anlatılamaması yüzünden tenis sadece belli kortlarda, şehirlerde kalabilmişti. Ama şimdi kapalı kortlar anlamında üyelik sistemiyle çalışan kulüpler devam ediyorken bile biz daha çok ücretsiz olabilecek, halkın yararlanabileceği güzel projeler yaptık. Bu şu anlama geliyor, artık herkes her zaman tenis oynayabiliyor. Gerçekten açık yüreklilikle şunu söyleyebilirim, büyükşehirlerimizin dışında özellikle Anadolu şehirlerinde tenis oynayana para veriyorlar. Teniste kapalı kapıların kırıldığını, tenisin herkesin yapabildiği branşa dönüştüğünü söyleyebilirim.”
Davis Cup’ta bir ilk
Durmuş, performans anlamında da teniste ilerleme kaydedildiğini vurguladı.
“Sporun taban yayılması noktasında yerel yönetimler dahil birçok proje yaparken, hedefimiz olan dünyanın en iyi sporcusunu yetiştirebilme inancımız bize bu faaliyetleri yaptırırken, temelde sayımızı artırırken, esasında başarıya da yansımasını sağlayabiliyoruz. Tabii stratejik planlamalar, Gençlik ve Spor Bakanlığımızla yürüttüğümüz TOHM, olimpiyat kapsamında olan sporcularımızın desteklenmesiyle birlikte zaten çok başarılı sonuçlar alan çocuklarımız olmaya başladı.”
Durmuş, Davis Cup’ta ilk kez Dünya Grubu 1’e yükselen A Milli Erkek Tenis Takımı’nın 139 ülke arasında 36. sırada yer aldığına dikkat çekti.
“Bir ilki başaran Davis Cup oyuncularımız, eylül ayında Kolombiya ile karşılaşacak. Kolombiya’yı da yenersek Dünya Grubu’na direkt çıkıyoruz ki bu artık dünyanın en iyileriyle aynı turnuvada yer alacağımız anlamına geliyor. Olur olmaz hiç önemli değil, biz olabileceği inancıyla gidiyoruz. Ama günün birinde biz zaten Dünya Grubu’nda olacağız. ‘Dünyanın en iyi sporcusunu yetiştireceğiz’ inancıyla kurduğumuz sistem çok iyi sonuçlar veriyor. Eski ismi FED Cup olan Billie Jean King Cup’ta da 120-130 ülke arasında 24. sıradayız. Bunlar bizim için çok değerli ama yetmez. 85 milyon bir ülke, güçlü bir Türkiye, güçlü bir bakanlık ve federasyonuz. Bunu da dünya tenisine ispat etmiş durumdayız.”
Şırnak, Ağrı, Erzincan…
Durmuş, uluslararası önemli organizasyonlarda da başarılı olmayı amaçladıklarını söyledi.
“Türkiye artık tenis ülkesi. Yerel yönetimlerle çok güzel iş birliği yaptık. Bakanlığımızın talimatı, halihazırda federasyonumuzun stratejileri, sporcularımızın daha çok tenise olan inançları, başarıyı kovalamaları… Şu anda dünyanın birçok yerinde yarışan sporcularımız var. Anadolu’nun her yerinde turnuvalar yapılıyor. Bugün Batman’da 18 Yaş Altı Türkiye Şampiyonası oynanırken, diğer sporcularımız dünyanın başka ülkelerinde performansı kovalıyor, dünya turunu zorluyor. Türkiye Tenis Federasyonu olarak zaten hedefimiz grand slamler ve olimpiyatlarda başarılı olabilecek sporcular yetiştirebilmek. Bunun için tabanda sporcuların sayısını artırabilmek adına yerelde güçlenmeliyiz. Yerelde nasıl güçlenebiliriz? Valiliklerimiz, belediye başkanlarımız ve gençlik spor il müdürlerimizle birlikte çalışarak. Orada turnuvalar yapmak durumundayız.”
Durmuş, Şırnak’ta Uluslararası Cudi Cup turnuvasını düzenlediklerini hatırlattı.
“Şırnak özeline baktığınız zaman tenisin olmadığı, çocuklarımızın tenisi hayal bile edemediği bir yerde Şırnaklı kızlarımızın uluslararası bir turnuvada tenis oynadığını, yabancı sporcularla korta girdiklerini gördük. Daha henüz dünyada bir numaramız yok. Şırnak’tan neden çıkmasın. Bu anlayışla ayın 18’inde Ağrı Dağı Tenis Turnuvası var, oraya gidiyoruz. 5 Eylül’de Erzincan’da Ergan Cup adı altında uluslararası yine turnuva yapacağız. Daha sonra sporcular Van’da oynayabilmek adına yola çıkacak. Sistem oturdu. Dünyanın en iyi oyuncusunu yetiştirebilme inancımız hep olacak. Bir an önce olması adına da çalışıyoruz.”
Çağla’nın kortlara geri dönmesi
Durmuş, doping cezası iptal edilen Çağla Büyükakçay’ın Türk tenisi adına ilkleri başaran, örnek bir sporcu olduğunu belirtti.
Durmuş, Çağla’nın aklanarak yeniden kortlara dönmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
“Çağla bizim göz bebeğimiz, gururumuz, İstanbul Cup’ta şampiyon olmuş, olimpiyatlara giden ilk sporcumuz. Bunların hepsi çok güzel şeyler ama Çağla’nın özelinde esas olan güzel şey, Çağla kendinden sonraki sporculara idol olmuş, herkese ders verebilir nitelikte çalışkanlığıyla bildiğimiz, kort içi ve dışındaki davranışıyla örnek bir sporcumuz. O yüzden çok değerli bir iş oldu. Tenisin kişisel gelişimde çok önemli bir branş olduğunu her yerde anlatırken, böyle bir talihsiz olay hepimizi çok üzerdi. Çağla’nın doping yapmayacağına inandık ama bunun ispatlanması gerekiyordu. Çağla bunu ispatladı. Çağla’nın haklı davasını kazanarak tekrar korta dönmesi bizim için çok önemli.”
ABD Açık’ta Cem İlkel, Altuğ Çelikbilek ve İpek Öz’ün elemelerde mücadele edeceğine değinen Durmuş, milli tenisçilerin ana tabloya çıkma şanslarının yüksek olduğunu ifade etti.
“Grand slamlere yakın organizasyon yapabiliriz”
Durmuş, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun destekleriyle İstanbul’a önemli tesisin kazandırıldığını söyledi.
“İstanbul dünyanın en güzel merkezlerinde biri. Sayın Kasapoğlu’na İstanbul’daki tesisin yapılması noktasında verdiği destek için teşekkür ediyorum. Gerçekten de dünya tenisinin merkezi oldu. Dünya sporcularının uğrak yeri, grand slamlere gitmeden önce gelip oralarda turnuva oynadıkları yere dönüştü. Yıllardır İstanbul Cup, uluslararası çok güzel turnuva yapıyoruz. 2023’e de çok daha güzel bir turnuvayla gireceğimizin müjdesini vererek söylüyorum ki İstanbul’da ne yapsak olur. Grand slamler elbette başka bir şey ama Türkiye’de grand slamlere yakın hem organizasyon yapabilir hem de oralarda boy gösterecek sporculara sahip olabiliriz. Bunların hepsi gerçekleşebilir.”