Terör örgütü PKK/YPG, Suriye’nin Haseke bölgesini işgal altında tutuyor. Zengin petrol sahalarına sahip Haseke’de halk yakıta erişemiyor. Halk bu durumun yakıtın gasbedilmesi nedeniyle yaşandığını düşünüyor.
Suriye’de ülke petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 90’nına ipotek koyan YPG/PKK’lı teröristler, işgal ettikleri bölgelerde yaşayan halkı zor durumda bırakıyor.
Rumeylan gibi zengin petrol sahalarının bulunduğu Haseke ili de yakıt krizinin yaygın olduğu YPG/PKK işgalindeki bölgelerin başında geliyor.
İl genelinde çok sayıda akaryakıt istasyonunun bulunmasına rağmen terör örgütü, tekelinde tuttuğu yakıtın sadece 3 istasyon üzerinden satılmasına izin veriyor.
Hasat döneminin sürdüğü bölgede, siviller yakıt alabilmek için saatlerce uzun suzun kuyruklarda bekliyor.
Yoğun kalabalık yüzünden aracına yakıt alamayanların büyük bir kısmı, karaborsadan 3 katı fiyat ödeyerek mazot almak zorunda kalıyor.
Karaborsa ve petrol kaçakçılığı krizi derinleştiriyor
Petrol gelirlerinden büyük kazanç sağlayan YPG/PKK, halktan kestiği yakıtı örgütle yakın ilişkilere sahip tüccarlar yoluyla karaborsaya sürüyor.
Örgütün rejim kontrolündeki bölgelere yakıt kaçırması da bölgede yaşanan krizin temel nedenlerinden birini oluşturuyor.
Terör örgütü, Esed rejimi ile petrol alışverişlerini rejime yakınlığıyla bilinen milis yöneticisi ve milletvekili Husam Katırcı aracılığıyla yürütüyor.
ABD’nin bölgedeki “ortağı” terör örgütü YPG/PKK, hem rejime petrol satarak hem de ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırım listesinde yer alan Husam Katırcı ile ticaret yaparak ABD yasalarını ihlal ediyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 21 Aralık 2019’da imzaladığı ve 17 Haziran 2020’de yürürlüğe giren “Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası”na göre, rejimin yerli petrol üretimini geliştirmesine yardımcı olmanın ve rejim ile ticari ilişkide bulunmanın yaptırım cezaları bulunuyor.
“Deniz gibi petrolümüz var ancak kaçırılıyor”
Haseke’nin Kamışlı ilçesinde yaşayan Şerif Naser, yüz binlerce sivilin yaşadığı ilde sadece 3 yakıt istasyonunun çalıştığını söyledi.
İstasyona saat 05.00’te gelip 15.00 gibi ayrıldığını, yakıtın başka yerlere kaçırıldığını söyleyen Naser, “Vatandaşın aracının deposu ful doldurulmuyor. Oysa araçlara kotasız yakıt verilse bu kriz yaşanmazdı. Şu an büyük bir kriz var. Deniz gibi petrolümüz var ancak kaçırılıyor” diye konuştu.
“Başka şehirlere gidiyoruz”
Bir diğer Hasekeli Yaser Ali ise tepkisini şöyle dile getirdi:
Günün yarısı yakıt kuyruğunda beklemede geçiyor. Yaz mevsiminde yakıt bolca bulunması gerekirken bu kriz neden? Dağıtmada eşitsizlik var ve yakıt başka yerlere mi kaçırılıyor bilmiyorum.
Her gün saatlerce sıra beklediğini söyleyen diğer Hasekeli Salih Ebu İsa da “Ana kaynakta yakıt bulunuyor ama dağıtımda sorun var. Bazen yakıt bulabilmek için başka şehirlere gidiyoruz” dedi.