Dünya Sendikalar Federasyonu’nun (DSF) Kıbrıs’taki üye sendikaları, DEV-İŞ, PEO, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, BES, KOOP-SEN ve DAÜ-SEN, “ 1 Eylül Küresel Barış için Eylem Günü” dolayısıyla bir araya gelerek, ortak açıklamada bulundu.
Açıklamaya, siyasi partilerden CTP, AKEL, TDP, YKP, BKP ve Bağımsızlık Yolu; sivil toplum örgütlerinden Bu Memleket Bizim Platformu, İki Toplumlu Barış İnisiyatifi ve bazı diğer örgütler destek verdi.
Lefkoşa ara bölgede yer alan Dayanışma Evi’nde okunan açıklamanın ardından, İkinci Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum savaş kurbanları için Lefkoşa’nın güneyinde dikilen anıt önünde anma etkinliği düzenlendi.
Sendikalar tarafından organize edilen 1 Eylül Programı çerçevesinde, bu akşam saat 20.30’da Samuel Beckett’in yazdığı, İzel Seylani ve Yorgos Kiriaku’nun oynadığı “Godot’yu Beklerken” tiyatro oyunu da, Merkez Lefkoşa Açık Pazar alanında sahnelenecek.
Ortak açıklamayı okuyan PEO Genel Sekreteri Pambis Kyritsis ve Dev-İş Genel Başkanı Koral Aşam, “Ortak yurdumuzun sınıf sendikaları olarak, barışın savunulması için, emperyalist müdahalelerin ve savaşların olmayacağı bir dünya için, bütün evlatlarının ortak vatanı, barış ve refah içerisindeki bir Kıbrıs için mücadelede seslerimizi birleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
KYRITSIS: “YURDUMUZUN YENİDEN BİRLEŞMESİ İÇİN MÜCADELE EDEN BÜTÜN DİĞER GÜÇLERLE BİRLİKTE BU YIL DA BURADAYIZ”
PEO Genel Sekreteri Kyritsis, içinde bulunulan sağlık koşullarından dolayı kitlesel bir etkinlik düzenleyemedikleri, ancak “barış konusunda kaygılarını ve ülkede barış ve yeniden birleşme arzusunu dile getirmek üzere, amaç uğruna mücadele eden diğer güçlerle birlikte” bu yıl da orada olduklarını belirtti.
AŞAM: “BARIŞ İSTENCİMİZİ HAYKIRMAYA VE ELİMİZDEN GELDİĞİNCE MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) Genel Başkanı Koral Aşam ise, ülke liderleri sayesinde giderek Kıbrıs’ta barıştan uzaklaşan bir tabloyla karşı karşıya kalındığını savunarak, “Barışın hakim olmadığı Kıbrıs’ta ve dünyada emekçilerin ve toplumun refaha, sağlığa ve onurlu bir yaşama ulaşması çok da mümkün görülmüyor. Bu anlamda ilerici toplumlar ve emekçiler olarak barış istencimizi haykırmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
NAZİ VAHŞETİNİN KATLETTİĞİ MİLYONLARCA KURBANIN ANISINA İLAN EDİLDİ
Etkinlikte okunan ortak açıklamada, 1939 yılında Nazi Almanya’sının Polonya’ya saldırdığı 1 Eylül’ü, Nazi vahşetinin katlettiği milyonlarca kurbanın anısına DSF’nin “Küresel Barış için Emekçilerin Eylem Günü” olarak ilan ettiği anımsatılarak, halen savaş ve müdahalelerin devam ettiği, yüz binlerce insanın öldürüldüğü, açlıktan öldüğü ya da göçe mecbur edildiği kaydedildi.
Çevrede yaşanan büyük tahribatlar ve küresel ekonomik krizin koşulları sonucunda, emekçilerin çalışma yaşamında güvencesizlikle, işsizlikle, yoğun sosyal çelişkilerle ve yoksullaşma ile mücadele ettiği vurgulanan açıklamada, pandemi bahane edilerek sosyal ve demokratik hakların kısıtlandığı, devletlerin ise milyarlarca Euro’yu sağlık, eğitim ve sosyal yardım yerine, silahlanmaya harcadığı ileri sürüldü.
“HUKUK KURALLARI TEMELİNDE DİYALOG ARACILIĞIYLA UZLAŞMA VE İŞ BİRLİĞİ”
Açıklamada, ülkede emekçilerin de devam eden bölünmüşlük, ekonomik zorluklar, Akdeniz bölgesindeki gerilim, savaş riski ve göç ile mücadele ettiğine işaret edilerek, bölge halklarının çıkarlarına, karşılıklılık ve uluslararası hukuk kuralları temelinde diyalog aracılığıyla uzlaşma ve iş birliğiyle hizmet edilebileceği kaydedildi.
“İki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde yurdumuzun yeniden birleşmesi için; BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin, tek egemenliğin, tek vatandaşlığın ve tek uluslararası kimliğin olacağı bir devlet için ortak mücadelemize devam etmeye bağlılığımızı tekrarlıyoruz” denilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“1 Eylül vesilesiyle, dünyanın dört bir yanında emek mücadelesi veren sınıf kardeşlerimize enternasyonalist dayanışmamızı ifade ederken, krizin sonuçlarının yine emekçilerin sırtına yüklenmemesi için, barış, sosyal adalet, emek ve insan hakları için umut ve mücadele mesajımızı gönderiyoruz.”