Avrupa Birliği üyesi ülkeler, enerji fiyatlarındaki hızlı artışa karşı elektrik piyasalarının işleyişinin değiştirilmesi seçeneğiyle çözüm arayışına girişti.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşanan enerji krizi Avrupa’nın enerji stratejisindeki eksiklikleri ortaya koyarken, serbest piyasa koşullarının en uygun fiyatı sağladığı elektrik piyasası sisteminin de bozulmasına neden oldu.
Savaş, tüketiciler ve şirketler başta olmak üzere bütün piyasa katılımcılarını olumsuz etkileyen rekor seviyelerde yüksek gaz ve elektrik faturalarının oluşmasına yol açtı. Avrupa ülkelerinde doğal gaz ve elektrik gibi enerji ürünlerinin fiyatları tarihi zirveleri gördü.
Avrupa’da en fazla derinliğe sahip Hollanda merkezli doğal gaz ticaret noktası TTF’de işlem gören vadeli kontratların fiyatı geçen hafta megavatsaat başına 340 euro seviyelerine kadar çıktı. Söz konusu doğal gaz sözleşmeleri 2 yıl önce 14 euro, 1 yıl önce 28 euro ve 6 ay önce 90 euro seviyelerinde işlem görüyordu. Böylece doğal gaz fiyatları Avrupa piyasalarında 6 ayda yaklaşık 4 katına, 1 yılda 12 katına ve 2 yılda 24 katına çıkmış oldu.
Fiyat artışında, Rusya’dan Avrupa’ya iletilen doğal gaz miktarının düşmesi ve gaz akış seviyesinin eski haline geri dönmeyeceği endişeleri etkili oldu.
Ayrıca, Avrupa’ya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) teslimatlarının artmış olmasına rağmen bunun Rusya’dan boru hatlarıyla sağlanan doğal gaz arzındaki düşüşün yerini tutmakta yeterli olamadı.
AB doğal gaz depolarının doluluk seviyelerinin yüksek olmasına rağmen bunun kış aylarına yeterli olmayacağı beklentisi de fiyatları tırmandırdı.
Elektrik piyasası
Avrupa Birliği’nin (AB) mevcut toptan elektrik piyasası tasarımı yaklaşık 30 yıl önce yapılmıştı.
Bu piyasa içinde elektrik fiyatı her yarım saatte bir talebi karşılamak üzere devreye alınacak son üretim ünitesinin marjinal maliyetine göre belirleniyor.
Bu durumda bütün üreticiler için elektrik fiyatları, talebi karşılamak için gereken en pahalı tesisin maliyetlerine göre ortaya çıkıyor.
Mevcut sistemde AB’deki toptan elektrik fiyatı, toplam elektrik talebini karşılamak için ihtiyaç duyulan son üretici tarafından ve genellikle hızla devreye alınabilen pahalı doğal gaz santrallerince tespit edilmiş oluyor.
Sonuç olarak, yüksek maliyetli doğal gaz santralleri elektrik fiyatının artmasına neden oluyor.
Özellikle son dönemde gaz fiyatlarındaki hızlı yükseliş elektrik piyasasının da dengesini bozdu.
Rusya’dan doğal gaz tedarikindeki düşüş ve enerjiye talebinin artmasıyla spot elektrik piyasasında da fiyatlar yükseldi.
Avrupa’da elektrik fiyatları geçen hafta rekor seviyelere ulaştı. Avrupa’nın gösterge elektrik piyasalarından Almanya’da ağustosta elektrik fiyatları ilk kez megavatsaat başına 700 euroyu geçti. Bu rakam 6 ay önce 128 euro, 1 yıl önce 82 euro , 2 yıl önce 35 euro seviyesindeydi.
Böylece toptan elektrik fiyatları 6 ayda 5 katına, 1 yılda 8 katına ve 2 yılda 20 katına çıktı.
Bu durum elektrik piyasalarının işleyişinin üye ülkelerce tartışılmasına neden oluyor.
Daha önce piyasaya müdahaleye karşı çıkan Almanya bile zirve yapan elektrik fiyatlarından piyasa işleyişini sorumlu tutuyor. Almanya’ya Fransa, İspanya, Belçika ve Yunanistan gibi ülkeler de katılıyor.
AB’nin önemli ülkelerinin bu talebi Komisyon gündemine de girmesinin ardından AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen elektrik piyasası işleyişine yönelik adım atacaklarını açıkladı.
Mevcut elektrik piyasasının farklı koşullar ve amaçlar için geliştirildiğine işaret eden von der Leyen, Avrupa elektrik piyasasına yönelik acil durum müdahalesine hazırlandıklarını kaydetti.
Von der leyen, “Şu anda bir acil müdahale ve elektrik piyasasının yapısal reformu üzerinde çalışıyoruz. Elektrik için gerçekten işleyen ve bizi tekrar dengeye getirecek yeni bir piyasa modeline ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
Fiyatların ayrıştırılması
Bu noktada, AB’nin elektrik piyasasına müdahalesinde elektrik üretimindeki kaynak fiyatlarının ayrıştırılması bekleniyor.
Bu durumda, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile doğal gaz veya kömür gibi fosil yakıtların fiyatlandırmasının piyasa içinde ayrıştırılması öngörülüyor.
Böylece, yenilenebilir kaynaklara yapılan ödemenin daha düşük olması ve piyasadaki elektrik fiyatlarının gerilemesi bekleniyor.
Ayrıca doğal gaz fiyatlarına tavan getirilmesi veya fiyatların dondurulması da söz konusu. Böylece gazın satılabileceği en yüksek fiyatın belirlenmesi ve bu fiyatın üzerinde satışların yasaklanması bekleniyor.
Ancak, bu müdahale karşısında gaz tedarikinde sorunlar yaşanabileceği de öne sürülüyor. Üreticilerin, serbest piyasa fiyatlarının altında satış yapmaya ikna edilmesi zor görünüyor.
Değişiklikler kapsamında Brüksel’in aşırı kazanç elde ettiği düşünülen enerji kuruluşlarına ek vergi uygulaması da söz konusu olabilecek.
Özellikle düşük maliyetle elektrik üretip bunu çok yüksek fiyata satanların karlarının bir kısmına vergi getirilmesi ve bu kaynakla düşük gelirlilerin desteklenmesi söz konusu olacak.
Planlanan değişikliklerle AB ülkeleri yaşanan enerji krizinde elektrik ve gaz faturalarını bir nebze düşürecek doğru yöntemi belirlemeye ve uygulamaya çalışıyor.