Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, siyah-beyazlı kulübün mali durumuna değinip, eski başkan Fikret Orman’ın kendisi hakkında yaptığı açıklamalara cevap verdi.
Ahmet Nur Çebi, siyah-beyazlı kulübün 2021 yılı 2. Olağan Divan Kurulu Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.
“Biz iki yıldır konuşmuyoruz. Birileri çıktı konuşuyor”
Çebi, amacının siyah-beyazlı camiada birlik ve beraberliği tesis etmek olduğunu söyledi.
“Biz iki yıldır konuşmuyoruz. Birileri çıktı konuşuyor. Ne oldu bilmiyorum. Benim gayem birlik ve beraberlik. Bakın şampiyon olduk. Yokluk içinde olduk. Camianın temiz insanlarına Allah bunu hediye etti. Biz vesile olduk sadece. Bunu Beşiktaşlılar hak etti. İlahi adalet olduğunu kabul ediyorum.”
“Ben kimsenin altını oymadım”
Çebi, “Fikret Orman yönetiminin altını oyduğu” suçlamasını kabul etmediğini kaydetti.
“Bu camiayı ayakta tutabilmek için yapmamız gerekenler bize düşüyor diye başlamıştım. O gün biz erken seçim yapıldı ve göreve geldik. Görevi bırakanlar mayısta göreve talip oldular da ağustosta niye bıraktılar? Çünkü mayıs ayında bankadan gelecek kredi miktarı A, sonra ağustos ayında A olmuyor B dendi. Önce durdular. O kredi sözleşmesiyle bütün gelirler bankalara istisnasız temlik edildi. Arkasından krediyi verenler de TFF ile anlaşma yapmışlar. Limit problemi var. Bütçeniz 70 milyon avro, limitiniz 30 milyon avro. Sözleşmeler ne olacak. 110 milyon cebimden kasa kolaylığı olarak kulübe koydum. 675 milyon TL de ailemin geleceğini atarak kefalet vererek kulübü 1,5 yıl ayakta tutmaya çalıştım bankalar birliği sözleşmesi yapılana kadar. Birilerinin altını oyduk da birileri buradan gitmedi. İçinde bulundukları durumu görüp vınladılar. Şimdi ‘altımı oydu’ diyorlar. Ben kimsenin altını oymadım. Son 2 yıl görev yaparken abi adı altında tahrik ve taciz edildim kulüpten gitmem için. Bana neler yapıldı. Bunları burada konuşmayacağım. Altınız oyulmadı efendi, kendiniz gittiniz. Eğer o kredi mayıs ayında size söylendiği rakamlarla çıksaydı gitmeyecektiniz. TFF lisanslarınızı verirken limitleri koymasaydı gitmeyecektiniz. 7 sene kimse altınızı oymadı da sonra birden mi altınız oyuldu? Bu benim çok ağırıma gitti. Ben kimsenin altını oymadım, ben abiyim. Gittim 1 sene ağzımı açmadım. Varsa yaptığımız yanlış gelir mali genel kurulda konuşursunuz.”
“Bundan sonrası için tedbirli olmamız lazım”
Göreve geldikten sonra zor günler geçirdiklerini söyleyen Çebi, Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmanın yenilenmesi ile ilgili konuştu.
“Çok zor günler geçirdik. Borçlarda artış var. Bu faizlerle bu iş hakikaten sıkıntılı. 600-700 milyon TL yıllık faiz ödüyoruz. Faaliyetleri mi yapacaksınız faiz mi ödeyeceksiniz. Bunları yaparken 1,5 senemiz geçti. Sayın Cumhurbaşkanı’na gittim ve bunları yapamazsanız bunları yürütemeyeceğiz, dedim. Bir yasa çıkarın gelir-gider kendi döneminde aşmışsa o kişi bundan sorumlu olsun dedim, tamam dedi. 1,5 yıl sonra nefes alınacak bir imkan tanıdılar. Bundan sonrası için tedbirli olmamız lazım.”
“Yıldırım Demirören’le hesap görüyoruz”
Çebi, eski başkanlardan Yıldırım Demirören’in siyah-beyazlı kulübe bağış yapacağını söyledi.
“Yıldırım Demirören’le hesap görüyoruz. Beşiktaş’a verdiği zararların fazlasını bağış yapacak. Protokol bitti. Buradan müjdeleyeyim. Senetleri iade almak kaldı. Sağ olsun en azından bunu yaptı. O günkü dosyalarla ilgili kimse konuşmuyor. KPMG raporunu yapıyoruz. İçinde ben de olsam yapacağım dedim. Niye kaçayım ki. 6,5 sene ben de oradaydım. Stadı yaparken Ümraniye’ye git takımı şampiyon yap. Şampiyon olduk, gel abi icra kurulu topla. Sonra o da buradaydı. Buradaydım. Gelsinler burada konuşsunlar. Trollere verecekleri paraları Beşiktaş’a versinler.”
“Yine şampiyon olacağız”
Çebi, bu sene de şampiyon olacaklarına inandığını belirtti.
“Milyonlarca liralık kişileri onda bir fiyatına kulübümüze kazandırdık. Yine şampiyon olacağız. Bu seneki kadroyu biraz farklı yaptık. Ben hiç kaybetmedim. Kaybetseydim burada duramazdım. Hiçbir yönetim kurulu bizimki kadar eski yönetim tarafından yıpratılmadı. Ne istiyorsunuz ya, bakın işinize. Çatı meselesini hala konuşuluyor. Çatı orada, fatura orada. Varsa kulağınıza gelen ihbar edin. 5 yıllık yapılmış kontratlar var. Onları biz yapmadık yönetmeye çalışıyoruz. Borç artışını kontrol altında tutmak birinci vazifemiz. Ödenen faizler ve facia kontratlar bunun sebebi. Bunlar bitene kadar işimiz biraz sıkıntılı. Bunları birlik-beraberlik içinde aşacağız.”
Jaap Uilenberg’in Sergen Yalçın’a yönelik iddialarına da cevap
Çebi, Merkez Hakem Kurulu Eğitim Danışmanı Jaap Uilenberg’in Sergen Yalçın’a yönelik iddialarına da cevap verdi.
“Uilenberg diye bir danışman Sergen hocamızın el kol hareketlerini gündeme getirerek onun aracılığıyla mesaj vermeye çalışmış. Gitsin de Almanya’da konuşsun, konuşturuyorlar mı bu şekilde isim vererek. Anlatacaksan derdini başka türlü anlat, isim vermene gerek yok. Art niyet arıyoruz burada. MHK’nin başkanını göreve davet ediyorum. Beşiktaş’ın hocasını vererek eleştiri yapamazsın. Buradan ikaz ediyorum. Bir daha olursa bu kadar yumuşak cevap vermeyeceğiz. Geçen sene de buna benzer şeyler yapmaya çalışanlar oldu ama başaramadılar.”
“Abdullah Avcı defalarca aramama rağmen geliyorum dedi, gelmedi”
Çebi, teknik direktör Abdullah Avcı ile Beşiktaş Kulübü arasındaki duruma da açıklık getirdi.
“Avcı konusu eski yöneticiler tarafından yanlış anlatılıyor. Biz geldiğimizde takım sonlara doğruydu, Abdullah Avcı’yla 3-5 maçta yukarı doğru çektik. Sıkıntı maddiydi, o sıkıntıyı aştık. Aşınca takım yukarı doğru geldi. Bizi ilgilendirmeyen bir konuyla takım kötü gitmeye başladı. Ben de Avcı’nın yanına gittim, ‘Sayın hocam ne oldu’ diye sordum. ‘Eskiler var, abiler var burayı karıştırıyorlar. Benim enerjim bitti’ dedi. O zaman ayrılalım hocam dedim. ‘Siz bilirsiniz, nasıl isterseniz. Siz gönderin beni’ dedi. ‘Ben Türkiye’nin en büyük hocalarından biriyim. Kontratımda iş bulana kadar yazıyor. Ondan sonra zaten Beşiktaş’tan bunları almayacağım’ dedi. İyi bir hocaysanız 4 ay sonra 4-5 milyon TL’ye başka bir takıma gidersiniz ve bu yükten kurtuluruz diye düşündük. El sıkıştık gönderdik. Abdullah Avcı, kendisiyle uzlaşabilmek için defalarca aramama rağmen geliyorum dedi, gelmedi. Beni en son 2 kere avukatına yönlendirdi. Ben kulüp başkanıyım, sen benimle niye konuşmuyorsun, ben niye avukatına gidiyorum. Avukatı da Avcı kabul etmiyor, istemiyor diyor. Araya hatırlı dostlarımızı, abilerimizi sokuyoruz. Gereken görüşmeleri yaptın mı konuştun mu diyorlar ya, konuştum. Hoca da değerli bir insan. Bana söylediğini doğru kabul ederim. Bunu daha sonra mahkemeye taşıyorsun.
“Benim hocam 12 milyon alırken, senin gittiğin anda 2 milyona sonraki sene de 6 milyona imza attı”
Benim hocam 12 milyon alırken, senin gittiğin anda 2 milyona sonraki sene de 6 milyona imza attı. İşte Beşiktaş’ın çocuğu. Ben bunun hakkını niye vermeyeceğim. O gün 1 milyon 800 euro karşılığı sözleşme yapıyorsun bir çıkış maddesi koymuyorsun. Aynı hoca 800 bin euro karşılığı başka bir takımda hocalık yapıyorsa bana neyin hesabını soruyorsun. O gün aldığınız mı doğru bugün aldığınız mı doğru. Protokolde UÇK geçerli diyor. 24. maddede Beşiktaş hakkaniyet indirimi talep edemez diyor. Niye yazdınız bunu kontrata. Öyle bir kontrat yapmışlar ki elimiz kolumuz bağlı. Ben bir şeyi yanlış yapmadım. 50 bin TL için bile günlerce pazarlık yaptığımı herkes biliyor. Ben birlik beraberlik istiyorum. Olan oldu, giden gitti. Şahsi olarak kimseyle uğraşmak istemiyorum. Kimsenin enerjimi almasına müsaade etmeyeceğim. Beşiktaş için çalışmak istiyorum.”
Çebi, borç artışında eski sözleşmelerin etkili olduğunu kaydetti.
“5 yıllık yapılmış kontratlar var. Onları biz yapmadık yönetmeye çalışıyoruz. Borç artışını kontrol altında tutmak birinci vazifemiz. Ödenen faizler ve facia kontratlar bunun sebebi. Bunlar bitene kadar işimiz biraz sıkıntılı. Bunları birlik-beraberlik içinde aşacağız.”