Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne, Belçika’da Müslüman toplumu temsil eden İslam Temsil Kurulunun resmi tanınırlığını kaldıracağını söyledi. Belçika İslam Temsil Kurulu ise bakanın bu açıklamasına tepki gösterdi.
Adalet Bakanı Van Quickenborne, kurulun işlerine daha önce yasa dışı şekilde karıştığı gerekçesiyle mahkeme tarafından haksız bulunmasının ardından bu kez İslam Temsil Kurulunun resmi tanınırlığını kaldıracağını ifade etti.
Belçika kamu yayın kuruluşunun radyosuna konuşan Van Quickenborne, bu amaçla gerekli yasal prosedürü başlattığını belirtti.
Belçika İslam Temsil Kurulu ise Adalet Bakanının bu girişimine tepki gösterdi.
Kurul Başkanı Mehmet Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adalet Bakanı Van Quickenborne’un 2020’de göreve geldiğinden beri kurulla uğraştığını dile getirdi. Üstün, bakanın istihbarat birimlerinin raporlarını basına sızdırıp manipüle ederek haberler çıkarttığını, kurulun bir başkan yardımcısını ajanlıkla suçlayarak istifaya zorladığını söyledi.
Üstün, “modern İslam’ı temsil etmiyor” iddiasıyla kurula subjektif suçlamalar getirildiğini, Belçika’da din ve devlet işleri ayrı olduğu için bakanın böyle bir değerlendirmesinin mümkün olamayacağını, dini kurumların özerkliği bulunduğunu ifade etti.
Kendilerinin de kurumu yenilemek adına çalışmalara başladığını kaydeden Üstün, Adalet Bakanlığının, kadınların ve uzmanların seçilmesinin garanti edilmesi, etnisite ayrımının ortadan kaldırılması ve yenilemeye katılacak camilerin aidat ödememesi için talepte bulunduğunu bildirdi.
Üstün, yıl başından beri Belçika hükümetinden bütçe alamadıkları için kendi finansmanlarını sağlama adına aidat konusuna karşı çıktıklarını ancak nihayetinde ödenek verileceğinin belirtilmesi üzerine anlaştıklarını belirtti.
“Destek alacağı konusunda şüphelerim var”
Aralık ayında seçime gitmek üzere çalışmalar yaptıkları sırada Van Quickenborne’un “Ben ödenek vermiyorum.” dediğini kaydeden Üstün, kendilerinin finansman için cami kuruluşlarıyla görüştüğünü söyledi ve şöyle devam etti:
“Bütün bunlar üzerine bakan bize dün akşam mektup gönderdi. ‘Elimde tanınırlığınızı ortadan kaldıracak oldukça malzeme var. Yarın bu konuda toplantı istiyorum.’ dedi. Sabah ise radyoda mektubun aksine tanınırlığı geri çektiğini söylemiş. Bunu geri çekmek tek başına bir şey ifade etmiyor. Yerine bir şey koymanız gerekir. Neticede İslam Temsil Kurulu tanınmış bir kurum ve camilerin tanınması, İslam öğretmenlerinin tayini, cezaevlerindeki rehberlik tayinleri gibi birçok dosya yürütüyor. Bunları kim yapacak? Bakanın bir muhatabı olması gerekir. Bunun yerine ne koyacaklarını bildirmedi.”
Üstün, muğlak bir durumda olduklarını, “Tanınırlığı resmen kaldırma diye bir durum yok. Bunun için bakanın bir kararname çıkarması lazım. Büyük ihtimalle bunu yarın Bakanlar Kuruluna sunacak ama oradan destek alacağı konusunda şüphelerim var” dedi.
Belçika’da bugüne kadar hiçbir bakandan bu tür davranış görmediklerini aktaran Üstün, “Bu bakan bizi şaşırtıyor” diye konuştu.
Belçika mahkemesi Adalet Bakanını haksız bulmuştu
Kurulun başkan yardımcılarından birinin istifaya zorlandığı gerekçesiyle açtığı davada mahkeme geçen hafta Adalet Bakanı Van Quickenborne’u haksız bulmuştu.
Mahkeme, ajanlık suçlamasını reddetmiş, Van Quickenborne’un bir dini kurumun iç işlerine müdahale ettiği yönünde karar vermişti.
Belçika İslam Temsil Kurulu da Uluslararası Af Örgütü, bazı Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) kurumları gibi makamlara şikayette bulunmuş, Belçika Adalet Bakanının din işlerine müdahil olduğunu ve Belçika Anayasası’na aykırı davrandığını bildirmişti.