Çin, Ukrayna’nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki bölgelerde Rusya’ya bağlanmak için yapılan referandumların ardından siyasi çözüm çağrısını yineledi.
Çin’in BM Daimi Temsilcisi Cang Cun, yaptığı açıklamada, ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.
Son gelişmelerin herkesin barış için çaba göstermesinin zorunlu olduğunu gösterdiğini ifade eden Cang, “Görevimiz, tarafları en kısa sürede siyasi çözüme kapı açmaya zorlamak, meşru kaygıların müzakerelere dahil edilmesini ve tüm seçeneklerin masada olmasını sağlamak olmalı” dedi.
Çok sayıda ülkenin Ukrayna’daki krizin uzaması ve etkilerinin yayılmasına dair kaygılarını dile getirdiği, çatışmaların durdurulması için diyalog ve müzakere çağrısı yaptığını anımsatan Cang, “Bloklar arası cepheleşme, siyasi tecrit, yaptırımlar ve baskılar meseleyi yalnızca çıkmaza sokacaktır.” diye konuştu.
Cang, Çin’in referandum sonuçlarını tanıyıp tanımayacağına dair bir açıklama yapmadı.
Ukrayna’daki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki sözde Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ile Rus ordusunun ele geçirdiği Herson ve Zaporijya bölgelerinde Rusya’ya bağlanmak için 23-27 Eylül’de referandum düzenlenmişti.
Bölgelerdeki sözde seçim komisyonlarının kesin olmayan verilerine göre, referandumlardan “Rusya’ya bağlanma” kararı çıkmıştı.
Çok sayıda ülke referandumları tanımadığını açıklarken, ABD ve AB, “sahte” referandumlar nedeniyle Rusya’ya ilave yaptırımlar uygulayacaklarını açıklamıştı.
Referandum sonucunda Rusya’nın söz konusu bölgeleri ilhak etmesi bekleniyor. Kırım, 2014’te benzer bir referandumun ardından Rusya tarafından ilhak edilmişti.
“İki ülke dostluğunun limiti yok”
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Ukrayna Savaşı’nın başlamasından hemen önce Pekin Kış Olimpiyatları’nda Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile görüşmesinde “iki ülke dostluğunun limiti olmadığını” açıklaması, Moskova’nın Ukrayna’da başlatacağı askeri operasyona örtülü bir destek olarak yorumlanmıştı.
Pekin, krizin başlangıcından itibaren Ukrayna’daki savaş ile ilgili “işgal”, “saldırı” sözcüklerini ve “kınama” anlamına gelecek ifadeleri kullanmaktan kaçınmış, Batı’nın ekonomik yaptırım uyguladığı Rusya ile Çin arasındaki ticaret hacminin savaşın ardından arttığı gözlenmişti.