Çinli liderler, Japonya ile ilişkilerin normalleşmesinin 50. yıl dönümünde, “anlaşmazlıkları uygun şekilde yönetme”, “barışçı ve dostça bir arada yaşama” mesajları verdi.
Çin haber ajansı Şinhua’nın haberine göre, Devlet Başkanı Şi Cinping ve Başbakan Li Kıçiang, yıl dönümü vesilesiyle Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile kutlama mesajları paylaştı.
Şi, mesajında, Tokyo ve Pekin arasındaki bağlara verdiği önemi vurgulayarak, “yeni dönemin gereklerine uygun ikili ilişkileri inşa etmek” için Kişida ile çalışmaya hazır olduğunu belirtti.
Dönemin Çin Başbakanı Cou Enlay ile Japon mevkidaşı Kakuei Tanaka’nın, 50 yıl önce “daimi barış ve dostluk ilişkileri kurma” sözüyle başlattıkları normalleşme adımının “ileri görüşlülüğünü” öven Şi, söz konusu çabaların zaman içinde iki ülkeye ve halklarına sağladığı yararın yanı sıra dünyada ve bölgede barışa ve kalkınmaya katkı sağladığının altını çizdi.
Devlet Başkanı ve Başbakan Pekin’deki resepsiyona katılmadı
Başbakan Li de Kişida’ya mesajında, “iki ülkenin barışçı ve dostça bir arada yaşaması” için, “farklı alanlardaki alışverişlerin ve iş birliğinin derinleştirilmesi, anlaşmazlıkların ve görüş ayrılıklarının uygun şekilde yönetilmesi gerektiğine” işaret etti.
Şi ve Li, normalleşmenin 50. yıl dönümü vesilesiyle Pekin’de düzenlenen resepsiyona katılmadı.
Japonya Dışişleri Bakanı Yoşimasa Hayaşi, Japonya İşveren Federasyonunun Tokyo’daki resepsiyonuna katılırken, Çinli mevkidaşı Vang Yi, Pekin’deki etkinlikte yer almadı.
Pekin-Tokyo ilişkilerinde güvensizliğin hakim olduğu gözleniyor
İkinci Dünya Savaşı ve izleyen dönemdeki anlaşmazlıkların ardından 1972’deki Çin-Japonya Ortak Açıklaması ile diplomatik ilişkiler normalleşme yoluna girmişti. İki ülke daha sonra 1978, 1998 ve 2008’de imzaladıkları ortak açıklamalarda, ilişkilerini sürdürme ve ilerletme iradesini ortaya koymuştu.
ABD ile Çin arasında jeopolitik rekabet ve gerilimlerin arttığı son dönemde, Pekin-Tokyo ilişkilerinde, Japonya’nın bölgesel saflaşmalarda Washington’a meyleden tutumu ve Tayvan sorunu, egemenlik ihtilafları, savaş suçları gibi ikili ilişkilerde gerilim yaratmayı sürdüren meseleler nedeniyle güvensizliğin hakim olduğu gözleniyor.