Güney Amerika’dan Avrupa’ya uzanan uyuşturucu trafiğini yönetiyorlardı. Aralarında anlaşmazlık çıkınca, kılıçlar çekildi. 8 Eylül’de ise İstanbul’da Sırp mafya lideri Vukotiç suikasta uğradı. Kirli hesaplaşmanın iç yüzünü İstanbul Organize Şube Müdürlüğü ekipleri ortaya çıkardı. Vukotiç suikastının yeni görüntülerine TRT Haber ulaştı.
Her şey 2014 yılında İspanya’da başladı.
300 kilo uyuşturucu yakalanması Sırp mafyasının en büyük uyuşturucu kartellerini karşı karşıya getirdi.
Kavac suç örgütü, Skaljari örgütünü bu olaydan sorumlu tuttu ve iki örgüt arasında çatışma başladı.
Avrupa’yı kana buladılar
Son 2 yılda Avrupa’nın bir çok yerinde 60’a yakın kişi infaz edildi. İki örgüt birbirlerine akıllara durgunluk veren infaz yöntemleri uyguladı. Örgüt üyeleri asit kuyularına atıldı, keskin nişancılar tarafından hedef alındı.
Suikastlar için günlerce tatbikat ve saha çalışması yapıldı. Ancak Kavac’ın en büyük hedefi Skalyari lideri Vukotic’ti.
Vukotic ismi ilk olarak 2018 yılında gündeme geldi.
Antalya’da olan Vukotiç’i, polis ekipleri yakaladı ve Sırbistan’a iade etti.
Vukotiç’i zehirlemeye çalıştılar
Vukotiç’e Sırbistan’da cezaevindeyken de suikast girişiminde bulunulduğu ortaya çıktı. Karısı Masa Misic aracılığıyla yemeğine zehir konuldu. Ancak laboratuvar testlerinde bu zehir tespit edilince, 100 kamu görevlisi görevden alındı.
Ülkesinde 1 yıl hapis yatan Sırp mafya lideri, bu kez de Yunanistan’da ortaya çıktı.
Uyuşturucu yakalatınca, hakkında kırmızı bülten çıkarıldı.
Vukotic bunun üzerine sahte kimlikle Türkiye’nin yolunu tuttu.
Interpol’le bilgi alış-verişinde gecikmeler yaşandı. Ancak nedendir bilinmez, İnterpol Türk makamlarını bilgilendirmedi.
Balkanları kan gölüne çeviren Kavac durmak bilmiyordu. Vukotic’in peşindeydi.
Ancak Sırp mafyasının Türkiye’de doğrudan çatışması zordu.
Gizemli Türk şoför
Suikast Türk çetelere taşere edildi. İzmir’den 2 ayrı ekiple anlaşıldı. İzmir ve İstanbul’dan 2 ayrı grupla anlaşıldı. İzmirli grubun başında Binali C. bulunuyordu. İstanbul’daki motosikletli infaz çetesinin lideri ise Barış B. idi.
5 kişilik bir grup İstanbul’un yolunu tuttu. Mayıs ayından itibaren Vukotic’i yakın takibe aldı.
Vukotic’in koruması bulunmuyordu. Yalnızca bir şoförü vardı.
Şoför üniversite öğrencisi olan bir Türk genciydi. İstanbul’da gittiği mekanlarda tanışmış, 1-2 defa Vukotic’i para karşılığı evine bırakmıştı. Daimi şoförü değildi, Para karşılığı Sırp mafya lideri ve ailesini gezdirmeye başladı.
Vukotiç takip altında
Beyaz renkli bir araçla seyahat ediyorlar, henelde alışveriş merkezierine gidiyorlardı.
İşte bu seyahatlerde İzmir’de gelen grup, 35 plakalı beyaz bir araçla takibe başladı.
Aracın takip mesafesi oluşturarak uzaktan takip yapmasının sebebi de soruşturma sonucunda ortaya çıkacaktı.
Takip ekibi, trafikte seyir halindeyken yüksek çözünürlüklü kameralarla aracın fotoğrafını çekiyor, konum bilgisini diğer üyelerle paylaşıyordu.
Vukotic’in aracı AVM otoparklarına giriyor, peşinden diğer araç geliyor.
Daha sonra ise AVM içinde takip ekibindeki biri kadın 3 kişi görünüyor.
Peki olay günü neler yaşandı?
Vukotic Türk şoförünü arayıp, kendisini almasını söyledi.
Vukotiç’in son anları TRT Haber’de
TRT Haber’in ulaştığı bu görüntülerde; şoför ve Vukotic ailesi asansörden inerken görülüyor.
Ardından Beşiktaş’ta bir AVM’ye doğru gidiyorlar.
Tarihler 8 Eylül’ü gösterirken, akşam 19:30 sularında Vukotiç’in aracı Mecidiyeköy civarına geldi. Arkasında ise her zaman onları takip eden diğer araç vardı. Ancak Vukotiç’i takip eden başkaları da vardı. Motosikletli 2 şahıs yolun sağ tarafında, cepte bekliyordu. Hedefi görür görmez orta şeride geçtiler ve araca yanaştılar. Saniyeler sonra ise vukotic’i hamile karısı ve çocuğunun gözü önünde öldürdüler.
Olay sonrası motosikletli suikastçılar Levent’e doğru kaçarak izlerini kaybettirirken, arkadan takip eden aracın ise 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne bağlanıp, oradan İzmir’e döndüğü anlaşıldı. Bu arada Vukotic’in Türk şoförünün ise kullandığı 2 adet cep telefonunu orta rejüfe saklamaya çalıştığı ortaya çıktı.
İlk olağan şüpheli Türk şofördü.
İstanbul polisi geniş çaplı çalışma yürüttü
İddialara göre, şoför suikasttan hemen sonra aracın plakalarını sökerek bagaja koydu. Telefonları da saklamaya çalıştı. Ayrıca telefonun şifrelerini vermek istemiyordu.
Şifreler Siber polislerinin çalışmasıyla kırılabildi. Telefon içeriklerine bakıldı.
İstanbul polisi olayla ilgili özel bir ekip kurdu ve şoför emniyete götürüldü.
Polis ekipleri bu kez, güvenlik kameralarını incelemeye başladı.
4 aydır düzenli olarak takip edilen Vukotiç’in gittiği yerler mercek altına alındı.
Bu sırada takip ekibinin hareketleri de tespit edildi.
Ancak bir tuhaflık vardı. Nasıl oluyordu da Vukotiç’in her gittiği yer kolaylıkla biliniyordu? Bu arkadan takiple yapılabilecek kadar basit bir şey değildi. İşte bunun üzerine araç incelemeye alındı, her yeri didik didik arandı.
Vukotiç’in aracında takip cihazı
Yapılan inceleme sonrası gerçek anlaşıldı.
Aracın altında takip için bir GPRS cihazı bulundu.
Polis ekipleri Mayıs ayında bir yabancı şahsın yurt dışından bu cihazlar için özel olarak Türkiye’ye geldiğini tespit etti.
Bu kişinin geliş amacı neydi?
Suikastın taşere edildiği Türk gruba Vukotiç’in aracına benzer bir araç bulup, cihazın nasıl takılacağını öğretiyor. 5 gün sonra ise ülkeden ayrılıyor.
Teknik eğitimin ardından sıra cihazın gerçek araca yerleştirilmesine geldi. 3 kişilik grup, bunun için araç çevresinde keşfe çıktı.
Yapılan detaylı aramada aracın farklı noktalarına toplamda 4 cihaz yerleştirildiği belirleniyor. Cihazların 1 aylık şarj ömrü olduğu, pili bitince yenilerinin takıldığı ortaya çıkıyor.
Vukotiç suikast timinin rotası
İstanbul polisi cihazların sinyal gönderdiği telefonlar üzerinden Motosikletçi suikastçılara ulaşıyor.
Zanlıların olay sonrası Adapazarı’na kaçtıkları öğreniliyor. Bir süre Bungalov evlerin bulunduğu tatil yerinde gizleniyorlar.
Gözaltı işlemleri sonrası bu kez dikkatler İzmir’e kaçan takip ekibine yöneliyor.
Şahısların Rize üzerinden Gürcistan’a kaçacakları öğrenilince operasyon yapılıyor.
İnfazı gerçekleştirenler Türk, koordinasyonu sağlayanlar ise Kavac’ın yöneticileriydi. Üstelik onlar da İstanbul’daydı.
Özel ekip, Kavac lideri Ziviçer’in kuzeni Zivkovic ve yardımcısı Perunovic’in izine ulaştı.
Kavac yöneticilerin baskın
İstanbul Polonezköy’de bir villaya baskın düzenlendi.
Şahısların üzerinden 6 pasaport ve 11 sahte kimlik çıktı. Zanlıların şüphe çekmemek için zengin ve iyi giyindikleri belirlendi.
Operasyonun genişlemesinin ardından bir başka Kavac yöneticisinin izine daha ulaşıldı.
Milan Vujotic Maltepe’de gözaltına alındı.
Büyük balık ise Maltepe’de tespit edildi. Bu kişi Kavac’ın bir diğer lideri Milan Vujotic’den başkası değildi. Zvicer vurulup sakat kalınca, Vujotic işleri organize etmeye başladı. Kanlı infazın yönetmek de ona kaldı.
İstanbul polisi suikastı 8 günde çözdü
11 kişinin tutuklandığı uluslararası çeteler savaşı 8 günde çözüldü.
Polis ekipleri Türk çete elebaşlarının peşindeydi. Her ikisinin de suç dosyası kabarıktı. Binali C.’nin Karadağ’da, Barış B.’nin de İtalya’da olduğu tespit edildi. Ülkelerle temasa geçildi. Suikasttan önce tutuklanmaları sağlandı.
İadeleri ile ilgili işlemler sürüyor.
Kıtalararası kartel ağı
Ayrıca suç çetesinin üst düzey yöneticilerini yakalayarak Sırp mafyasına ağır bir darbe vurdu.
Sırbistan ve Karadağ bölgesinde yasadışı faaliyet gösteren bu karteller, Güney Amerika’dan Avrupa’ya uzanan uyuşturucu trafiğini yönetiyordu.
Sırp karteller Güney Amerika’dan Avrupa’ya uzanan uyuşturucu trafiğini yönetiyordu.
Haber: Murat Can Öztürk- Niyazi Dölek
Kamera: Mustafa Oğuz