Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), son günlerde yaşanan hızlı antijen/PCR testlerindeki karmaşanın salgın yönetimini zafiyete uğratabileceğine işaret ederek, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası altındaki alt komitelerin çalıştırılması ve uzman teknik üyelerin olduğu bu komiteler aracığıyla salgının toplum sağlığı öne çıkarılarak, güvenilir ve şeffaf şekilde yönetilmesi gerektiğini belirtti.
Birlik tarafından yapılan açıklamada, yasaya göre çalıştırılması gereken üç alt komiteden birinin Laboratuvar Komitesi olduğu ve Komite’nin görevleri arasında laboratuvar alanında yürütülen çalışmaların her aşamasında Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne (BHÜK) öneride bulunmak ve standardizasyon, kalite güvencesi ve laboratuvar güvenliği gibi konularda görüş bildirmek olduğu kaydedildi.
Açıklamada, söz konusu Komite ’ye şu sorular yöneltildi:
“Ülkemizde hızlı antijen/PCR testi olarak kullanılan kaç marka bulunmaktadır? Bu markaların alımları nasıl ve hangi kriterlere göre gerçekleştirilmiştir? Kullanılan testlerinin uygunluğu, etkinliği ve güvenirliliği ile ilgili laboratuvar komitesi önerisi bulunmakta mıdır? Bu testlerin kaliteli ve güvenilir olduğunu onaylayan AB standardında belgeler mevcut mudur? Yaygın olarak kullanılan testlerin, etkinliği kanıtlanmış PCR markaları ile hastalığı saptamadaki etkinlikleri denetlenmiş midir? Denetlenmişse yaygın kullanılan testlerin alınan örnekteki hastalığı bulmakta başarı oranı nedir? Başarı oranı daha yüksek olan testler varsa neden tercih edilmemektedir? Daha yaygın kullanım alanı sağlayacak alternatif testler için girişimler yapılmakta mıdır? Testlerin uygulaması için yetkilendirilen merkezlerin uygun yöntem ile örnek alınması için uygun eğitim ve denetimi yapılmakta mıdır? Ülke çapında yapılan PCR/hızlı antijen test sayısı hangi kritere göre belirlenmektedir? Salgın yaygınlığına oranla test sayısını artırmak gerekirken, test sayısı neden azaltılmaktadır? Sürdürülebilir yüz yüze eğitim için uygun testler ile yaygın tarama programları oluşturulmuş mudur? Bilimsel dayanağı nedir? Salgının yoğunlaştığı bölgelerde tarama testleri ile vakaların hızlı ve etkin tespitinin sağlanması salgının şiddetini azaltacağı biliniyorken, vaka artışlarının yaşandığı bölge ve topluluklarda sistemli taramalar planlanıp yapılıyor mu? BHÜK aldığı kararlarda herhangi bir baskı altında kalmakta mıdır? Kararlar eksiksiz bir şekilde uygulanmakta mıdır? Alınan kararlarda sonradan değişimler olmakta mıdır?”
“KOMİTELER KTTB TEMSİLCİLERİNİN DE KATILIMIYLA ÇALIŞTIRILMALI”
BHÜK ve ona rehberlik edecek komitelerin aktif bir şekilde, hiçbir baskı altında kalmadan bilimsel akılla kararlar üretmesiyle yaşanılan salgının en az hasarla atlatılmasının mümkün olduğuna değinilen açıklamada, toplum sağlığı es geçilerek, kısa dönemli ekonomik kaygılarla alınacak olan kararların salgının daha da yayılmasına neden olacağı kaydedildi ve şöyle devam edildi:
“Çalıştırılması gereken bütün komitelerin şeffaf bir şekilde, düzenli olarak çalışıp bilimsel yoldan ayrılmadığının güvencesi için alanında uzman ve teknik üyelerin yanı sıra yasanın da tarif ettiği şekilde KTTB temsilcilerinin de katılımı ile çalıştırılması gerekmektedir. KTTB olarak daha önce defalarca gerek yazılı gerek sözel olarak bütün komite toplantılarına eksiksiz bir şekilde katılımımızın sağlanmasını talep etmiş bulunmaktayız.”
BRT/TAK