ABD Başkanı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde, “Tehlikeli bir Rusya’ya baskı yapmayı sürdürürken, uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti ve kabiliyetini artıran tek rakip olan Çin Halk Cumhuriyeti ile etkin şekilde rekabet edeceğiz.” vurgusu yapıldı.
Biden yönetiminin bugün açıklanan Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde, “Biden’ın ulusal güvenlik stratejisi, ABD’nin özgür, açık ve müreffeh dünya amacını ve önemli çıkarlarını korumaya odaklanmıştır” ifadesine yer verildi.
ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarına dayanan stratejide, Amerikan halkının güvenliğinin korunması, ekonomik fırsatların genişletilmesi, demokrasinin savunulması gibi başlıklar öne çıktı.
Strateji belgesinde “rekabet çağında iş birliği” başlığında, “Tehlikeli bir Rusya’ya baskı yapmayı sürdürürken, uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti ve kabiliyetini artıran tek rakip olan Çin Halk Cumhuriyeti ile etkin şekilde rekabet edeceğiz” değerlendirmesi yer aldı.
“Ordumuzu modernize ediyoruz” detayı
Dünyada, iklim değişikliği, gıda güvensizliği, bulaşıcı hastalıklar ve enflasyon gibi sorunların artık sınırları aştığına işaret edilen stratejide, “Bu ortak sorunlar, jeopolitikte ikincil olan marjinal konular değil. Bunlar, ulusal ve uluslararası güvenliğin en temelinde yer alıyor ve bu sorunlara bu şekilde yaklaşılmalı.” ifadesi kullanıldı.
Strateji belgesinde, Biden yönetiminin ülke içi yatırıma odaklanmayı hedef koyduğuna işaret edilerek, “Amerika’nın topraklarını, müttefiklerini, ortaklarını, deniz aşırı çıkarlarını ve tüm dünyadaki çıkarlarımızı daha iyi korumak için ordumuzu modernize ediyoruz, teknolojimizi geliştiriyoruz ve savunma iş gücümüze yatırım yapıyoruz.” bilgisi paylaşıldı.
“Ortaklarımız ve ittifaklarımız en önemli stratejik değerlerimizdir”
Özellikle Hint-Pasifik ve Avrupa’da demokratik ortakları arasında teknoloji, ticaret ve güvenlik bağları kurmayı amaçladıklarına dikkat çekilen stratejide, “Dünya genelindeki ortaklıklarımız ve ittifaklarımız, ulusal güvenliğimizin yararına derinleştireceğimiz ve modernize edeceğimiz en önemli stratejik değerlerimizdir.” ifadesi yer aldı.
Stratejide, Hint-Pasifik bölgesinde, “açık, birbiriyle bağlantılı, müreffeh, güvenli ve dirençli bir bölge” vurgusu yapılırken, Batı Yarım Küre’de de ekonomi, demokrasi ve vatandaşlık değerleri için çalışılacağı belirtildi.
Daha entegre bir Orta Doğu’nun bölgedeki ABD kaynakları ihtiyacını azaltacağına işaret edilen stratejide, Afrika’da da dinamizm, inovasyon ve demografik büyüme konularına değinileceği aktarıldı.
Stratejide, şu ifadelere de yer verildi:
“Ukrayna’yı desteklemeye devam ederken, diğer demokrasilerin istikrarı ve dayanıklılığını artırmak için çalışacağız. Gürcistan ve Moldova’nın Avrupa’ya yönelik isteklerini destekleyeceğiz. Batı Balkanlar’da, stratejik demokratik kurumların, hukukun üstünlüğünün ve ekonomik kalkınmanın güçlendirilmesi için ortaklarımıza yardımcı olacağız. Güney Kafkasya’daki çatışmanın çözümü için diplomatik çabalarımıza döneceğiz. Batı ile stratejik, siyasi, ekonomik ve kurumsal bağlarını güçlendirmek için Türkiye ile iletişimde olacağız”