İSMAİL, SENDİKALARI ‘ATATÜRK’ ÜZERİNDEN TOPA TUTTU
“ATATÜRK İLE BİR MUHABBETİ YOK. ONLARIN BÜTÜN MUHABBETİ RUM YÖNETİMİ İLE…”
Güney Kıbrıs Rum Yönetim Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Oxford Discover Futures 3 Workbook’ isimli kitapta yer alan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bölümünün yırtılması konusunda öğretmenlerine gönderdiği genelge, Türkiye’de ve ülkemizdeki tepki görmeye devam ediyor. Gazeteci Hüseyin Turan’ın sunduğu Hakikat Manşet’in konuğu olan Araştırmacı-Yazar, Duayen Gazeteci Sabahattin İsmail’in de gündemindeydi. Atatürk’e yapılan saygısızlığı sert bir dille eleştiren İsmail, ülkemizdeki bazı sendikaları hedef aldı. Bu sendikaların Türkiye ile Atatürk ile bir bağlantısı yok diyen Sabahattin İsmail, onların bütün muhabbetinin Rum Yönetimi ve Rumlarla olduğunu dile getirdi.
Sabahattin İsmail, konuyla ilgili eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Güney’deki öğretmenlerin bile bazıları buna karşı çıkmış. Zaten genelge de bu öğretmenlerin sayesinde ortaya çıktı. Bizim öğretmenler nerede? Cesur olmalıydılar. Ama maalesef hiçbiri ses çıkarmadı. İçlerindeki Türk düşmanlığını gösterdiler. Halkımız bunları görmeli. Atatürk’ün Yunan’ı denize dökmesini hazmedemediler. 9 Eylül onlar için bir matem durumu. Küçük Asya felaketi olarak görüyorlar.
“İKİ DEVLETLİLİĞİ TATAR DEĞİL DENKTAŞ İLK DİLE GETİRDİ”
Duayen Gazeteci Sabahattin İsmail, ‘İki devletli çözüm’ demeçleri üzerinden de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı eleştirdi. İki devletli çözümü ilk ben dile getirdim diyen Tatar’a yanıt veren Sabahattin İsmail, iki devletli çözümü ilk kez Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın dile getirdiğini ifade etti: “İki devletli çözüm Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş ve Küçük’ün 1963’ten beri savunduğu bir tezdir. Rahmetli Denktaş’ın Halkın Sesi Gazetesi ve Bozkurt Gazetesi’nde çıkmış demeçleri vardır. ‘Bağımsız Kıbrıs Devleti ilan edilmeli’ diye. 1983’te, zaten adada iki egemen devlete dayalı bir çözümden başka bir şey olmaması gerektiğini söyleyerek KKTC’yi ilan etti. Ancak, Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktür gereği bunu savunması mümkün olmadı. Tamam, KKTC’yi ilan ettik ama içinde iki bağımsız devletin olacağı bir çözümü görüşmeye devam edin dediler. Öyle de oldu. Akıncı’nın Crans Montana da verdiği tavizlere rağmen devam etti. Biz artık yan yana yaşayacak iki bağımsız bir devlete dayalı bir çözüm istiyoruz dediler. Akıncı da Kıbrıs’a döndüğünde ‘artık iki devletli bir çözüm gündeme gelmelidir’ diye açıklaması olmuştur. 2017 yılında Türkiye artık federasyonun 2020 Temmuz sonu federasyonun terkedildiğini duyurdu. Akıncı daha sonra seçimlerde aday olmaya karar verdiği için solun desteğini almak için bu çizgiden uzaklaştı. Yaptığı açıklamaları inkâr etti.
“TATAR, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ LAFTA SAVUNUYOR”
Tatar’ı ‘İki devletli çözümü sadece lafta savunuyor’ diyerek eleştiren Sabahattin İsmail, Tatar’ın ilk önceleri federasyon istediğini savundu ve Türkiye’den seçilmesi hususunda destek aldıktan sonra beyanlarını değiştirdiğini iddia etti. “Türkiye, KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iki devletli çözümü isteyen bir aday arayışına girdi. Sayın Tatar, seçim bildirgesinde ilk olarak federasyon istiyordu. Onlardan da oy alabilmek için. Ama sonra, Türkiye Sayın Tatar’ı destekleme kararı aldıktan soran iki devletli çözümü savundu. Hazırlanan bildirgeyi değiştirdiler. Sayın Tatar, iki devletli çözümü ilk defa ben gündeme getirdim diyor. Yanlış. İlk defa Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş istemiştir.
Sayın Tatar, KKTC’nin tanınması için adım attı mı? İlgili ülkeler nezdinden bir kampanya başlatıldığı
186 sayılı karara ilişkin iptali için bir adım atıldı mı? Ne Azerbaycan’a be Pakistan’a bir yazı yazılmamıştır. Nasıl olur da iki devletli çözüm istiyor? Akıncı ve Talat döneminde yürürlükte olan iki toplumlu komitelerin hepsini iptal etmen gerekiyordu. Ama iptal etmedi. Madem iki devletli bir çözüm istiyoruz, sorunlar komiteler üzerinden değil devletler üzerinden çözülmeli.
“MARAŞ’IN ASIL AÇILMASI, VAKIFLAR İDARESİ’NE DEVRİDİR”
Sabahattin İsmail, Kapalı Maraş üzerinden de eleştirilerine devam etti. Maraş, yalnızca ziyaretçilere açıldı diyen İsmail, Maraş’ın açılması, asıl sahibi olan Vakıflar İdaresi’ne devridir. Maraş iskana açılmadı. Sadece 2 sokağı ve sahili halkın ziyaretine açıldı’ dedi.