Hollanda’da düzenlenen 3 Bant Bilardo Gençler Dünya Şampiyonası’nda üçüncü olan Denizcan Akkoca, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi İcra Sanatları Fakültesi Çalgı Bölümü’nde eğitimine devam ettiğini, küçüklüğünden beri çaldığı bağlamayı da bilardo gibi çok sevdiğini anlattı.
Bu yıl İtalya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nı da 21 yaş altında birinci tamamlayan Denizcan Akkoca, sporun yanı sıra üniversite eğitimine devam etti.
“Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi İcra Sanatları Fakültesi Çalgı Bölümünde 2. sınıf öğrencisiyim. Bağlama bölümü okuyorum. Bağlamaya babamın vesilesiyle 9-10 yaşlarında başladım. Babam da bağlama çalıyor. Küçüklükten beri bağlama ile büyüdüm. Hem bilardoyu hem de müziği çok seviyorum. İkisini de yapmak bana keyif veriyor. Bazen zorlayıcı tarafları oluyor. Turnuva zamanlarında mecburen müziğe daha az vakit ayırıyorum.”
Denizcan, bilardoya nasıl başladığını anlattı.
“7 yaşındayken babamla bir bilardo salonuna gittim. Satranç oynama amacıyla gitmiştik o salona. Şu anda da çalışmaya devam ettiğim Nurettin Karakurt hocamın salonuydu. Onun teşvikiyle bilardo kurslarına başladım. Sonra yetenekli olduğumu keşfettim ve bu yolda ilerlemeye karar verdim. Sinop’ta halen kulüp olarak Nurettin Karakurt hocamla çalışıyorum.”
Hollanda’da iki hafta önce elde ettiği dünya üçüncülüğü hakkında milli sporcu, “Bu katıldığım ilk Dünya Gençler Şampiyonası’ydı. Bronz madalya ile dönmek çok gurur verici bir duygu. Buradan arkadaşım Burak Haşhaş’ı da tebrik ediyorum. İki madalya ülkemiz için süper bir durum oldu.” dedi.
Denizcan, spordaki hedeflerine ilişkin konuştu.
“Gençler kategorisinde 2 yıl daha yarışacağım. 2 kez daha Avrupa şampiyonluğu kazanmak istiyorum. Gençler dünya şampiyonu olmak, büyükler kategorisinde de dünya ve Avrupa şampiyonluğu kazanmak hedefim.”
Denizcan Akkoca, Türk bilardosunun öncü ismi Semih Saygıner’i çok beğendiğini ve örnek aldığını aktardı.
“Tabii ki başka ustalarımız da var. Tayfun Taşdemir, Murat Naci Çoklu, Lütfi Çenet gibi… Benim salonumda özellikle örnek aldığım Berkay Karakurt, Ömer Karakurt gibi sporcular vardı. Bunlar da halen büyüklerde yarışan sporcular. Onları örnek alıyorum. Kendilerinin de bana hocalık yapmışlığı vardır.”
“Keyif alıyorsanız başarı da geliyor”
Denizcan, günde ortalama 5-6 saat bilardo oynamaya çalıştığını dile getirdi.
“Bilardonun zorlayıcı tarafı genelde psikolojik oluyor. Çünkü maç içinde sürekli kendinizi sabit tutmak zorundasınız. Herhangi bir dış etkenden ya da oyunun içindeki bir olumsuzluktan çok fazla etkilenmemelisiniz. Keyif alıyorsanız başarı da geliyor. Bilardoda sayı almaya başladığımda keyif almaya da o an başlıyorum. Sayı almaya devam ettikçe de mutluluğum artıyor. Oyunun kritik bir bölgesinde aldığım zor bir sayı ya da yakaladığım yüksek bir seri beni motive ediyor.”
Denizcan, hem bilardoyu hem de müziği beraber götürdüğünü ancak bilardonun daha ağır bastığını belirtti.
“Bilardoda da müzikte de gelişim devamlı sürüyor. Arkadaşlarım beni bilardoda öne çıkartıyor. Ailem ikisini de birlikte götürmemi istiyor.”
“İnsanlar sevdiği işi yapmalı”
Denizcan, bağlamasıyla bazı yerlerde sahne aldığını, müzikten ekonomik katkı sağladığını söyledi.
Ay-yıldızlı sporcu, başta ailesi olmak üzere, başarılı olması için desteğini esirgemeyen herkese çok teşekkür etti.
“İnsanlar sevdiği işi yapmalı. En azından sporda bu kesinlikle böyle olmalı. Çünkü seviyorlarsa, onun üstüne gidip başarılı olacaklardır. O yüzden yaptıkları işi sevmeleri önemli. Ben bilardoyu da müziği de seviyorum. Bağlama çalarken bilardoyu, bilardo oynarken de çalacağım müziği hayal edebiliyorum. Hedefim bilardonun zirvesine ulaşmak. Bunun için de çalışıyorum.”
Bilardoda sonraki hamleleri tahmin etme gereksiniminin hayata olumlu katkılar sunduğunu kaydeden Denizcan Akkoca, eğitimini ve sporu birlikte başarılı bir şekilde götürmesinin ailesini de memnun ettiğini sözlerine ekledi.