Fransız Milletvekili Clementine Autain, terör örgütü DEAŞ’a yardımını ortaya koyduğu Fransız Lafarge şirketinin ABD’de suçunu kabul etmesinin ardından, ülkesinde hiçbir yaptırımla karşılaşmamasına sert tepki gösterdi.
Boyun Eğmeyen Fransa Hareketinden (LFI) Milletvekili Autain, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ABD’nin Lafarge’ı DEAŞ’ı finanse ettiği için cezalandırdığını hatırlattı.
“Peki ya Fransa? Hükümete çok defa çağrıda bulundum, bulunduk. Boşuna.” ifadesini kullanan Autain, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetiminin suskunluk ve eylemsizliğinin suç ortaklığı anlamına geldiğine işaret ederek, “Cumhuriyetçilik dersi verenlerin bugün ortada görünmediğini” belirtti.
ABD’de görülen davada Fransız çimento üreticisi Lafarge, dün New York Brooklyn’deki federal mahkemeyle anlaşma yoluna giderek DEAŞ’a finansman sağladığını kabul etti ve 777,78 milyon dolar ceza ödemeye razı oldu.
Bu gelişme, tüm dünyada haber ajansları ve siteleri tarafından son dakika olarak geçilirken, Fransa basını sessiz kaldı.
Ayrıca Fransa’dan konuyla ilgili herhangi bir resmi açıklamada yapılmadı.
Fransız Lafarge’ın DEAŞ’a finansmanı kanıtlandı
Anadolu Ajansı, 7 Eylül 2021’de Fransız şirketi Lafarge’ın terör örgütü DEAŞ’ı Fransa istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamıştı.
Belgelere göre, Lafarge, terör örgütü DEAŞ’la ilişkisi hakkında Fransız istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdi. Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge’ı terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti. DEAŞ, Lafarge’dan aldığı çimentoları sığınak ve tünel yapımında kullandı.
Şirket hakkında Haziran 2017’de açılan soruşturma kapsamında, Lafarge’ın Yönetim Kurulu Başkanı Bruno Lafont’un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler “teröre finansman sağlamak” ile suçlanmıştı.
Haziran 2018’de şirkete yöneltilen “insanlığa karşı suçlara ortak olmak” suçlaması Kasım 2019’da düşürülmüştü.
Davaya müdahil olan sivil taraflar yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ile Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, suçlamanın düşürülmesine itiraz ederek Yargıtaya başvurmuştu.
Fransa Yargıtayı, 7 Eylül 2021’de Lafarge’ın Suriye’de DEAŞ’lı teröristlere finansmanı nedeniyle “insanlığa karşı suça ortak olmak” suçlaması yöneltilebilmesinin önünü açan kararı almıştı.
Paris Temyiz Mahkemesi de 18 Mayıs’ta Suriye’de terör örgütü DEAŞ’a finansman sağladığı, belgelerle ispatlanan Fransız çimento devi Lafarge’a “insanlığa karşı suça ortak olduğu” iddiasıyla soruşturma açılmasını onaylamıştı.
Şirketin Suriye’de kuruluşundan DEAŞ’a finansmana uzanan süreç
Dünyanın en büyük çimento şirketlerinden Fransız Lafarge, Suriye’de Mart 2011’de başlayan iç savaşa rağmen faaliyetini sürdürdü.
Terör örgütü DEAŞ’ın bölgeyi ele geçirmesine rağmen üretim faaliyetlerini sürdüren şirket, 2014’ün sonlarında çalışmalarını sonlandırdı ancak şirketin Çelebiye bölgesindeki faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ’a “haraç” ödemenin dışında örgütten malzeme ve akaryakıt temin ettiği ifşa oldu.
Şirket, Temmuz 2015’te İsviçreli rakibi Holcim ile birleşerek isim değişikliğine gitti.
Tesisin bir bölümüne 2015 başlarında yerleşen ABD ve Fransız askerleri, Türkiye’nin 9 Ekim 2019’da Suriye’de terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı öncesinde, yaklaşık 4,5 yıl boyunca buranın bir kısmını üs olarak kullandı.
TRT World’den Lafarge belgeseli
TRT World de Kasım 2021’de yayımladığı “The Factory” isimli belgeselinde Fransız devletiyle yakın ilişki içinde olan Lafarge’ın, terör örgütü PKK ve DEAŞ’a 10 milyonlarca dolar ödeme yaptığını belgeleriyle ortaya koymuştu.