Türkiye’nin, seyir füzelerini hedeflerine taşıyacak yerli motorlarının çeşidi ve teslimat adetleri artarken, motorlara yaklaşık 10 ülkeden talep geldi.
Türkiye’nin, seyir füzelerini hedeflerine taşıyacak yerli motorlarının çeşidi ve teslimat adetleri artarken, motorlara yaklaşık 10 ülkeden talep geldi.
Türkiye’nin yerli turbojet motorları KTJ-3200 ve KTJ-1750 ilk kez SAHA EXPO Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda sergilendi.
Kale Grubu Başkan Yardımcısı ve Teknik Grup Başkanı Osman Okyay, motor projelerine ilişkin yaptığı açıklamada, grup olarak turbojet motor geliştirme ve üretme konusunda 10 yıldır çalıştıklarını söyledi.
Bu sürede öncelikle böyle bir motorun geliştirilebilmesi için gerekli olan bütün altyapıyı kurduklarını anlatan Okyay, burada da Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının liderliği ve vizyonuyla hareket edildiğini belirtti.
Motorların, özellikle jet motorlarının, savunma sanayisindeki en önemli bileşenlerden olduğunu vurgulayan Okyay, bu çalışmaları yapabilmek için uçuştaki şartları yerde sağlayabilecek bir test düzeneği geliştirdiklerini ifade etti.
Okyay, şöyle konuştu:
“Jet motorunu geliştirirken aslında dünyada motor firmaları sadece motorun ‘çekirdek motor’ dediğimiz yani kompresör grubu, yanma odası ve tribün grubuyla uğraşırlar. Biz bu motoru yaparken birçok alt sistemin de tasarımlarını yaptık. Piroteknik ateşleyiciler, elektronik kontrol ünitesi, yakıt pompası, yakıt grubu, rulmanlar, alternatör vesaire gibi alt sistemlerini de bir yandan geliştirmeye devam ettik. Bunların hepsini, bu ülkede ya kendimiz ya da iş ortaklarımızla, üniversitelerimizle beraber çalışarak gerçekleştirdik. Bu motorun üzerinde hiçbir yabancı bileşen yok. Yani kontrole tabi veya değil hiçbir yabancı birleşen yok. Motorun üzerindeki bütün şeyler, bütün alt sistemler hepsi Türkiye’de geliştirildi ve üretilir hale geldi. Bunu yapmak 10 sene sürdü. Eğer bazı komponentleri yurt dışından tedarik yöntemine gitsek daha hızlı çıkarabilirdik. Amacımız herhangi bir kısıtlama vesaire geldiğinde üretimine devam edebilmekti. Arkadaşların yoğun çalışmasıyla motor bu şekilde çıktı.”
SOM ve Atmaca füzelerinde kullanılacak KTJ-3200 motorunun seri üretim anlaşmasını geçen yıl imzaladıklarını kaydeden Okyay, tüm alt sistemler ve motorun toplamının seri üretime geçişinin biraz vakit aldığını belirtti.
Tüm bu süreçleri geçtiklerini ve teslimatlara başladıklarını bildiren Okyay, “Geçtiğimiz ay 4 motorun teslimatını gerçekleştirdik. KTJ-3200 dediğimiz 3200 newtonluk turbojet motorlar. Gelecek sene çok yükselen adetlerle teslimatları devam edecek. Burada rakamlara çok girmek istemiyorum ama önümüzde; biz rampa deriz, ciddi bir rampa var. O rampayı çıkıp, ciddi adetlerde üretimler ve teslimatlar yapacağız gelecek sene.” dedi.
Çakır füzesi yerli motorla buluşacak
Osman Okyay, motor geliştirme projelerinde KTJ-3200 ile sınırlı kalmadıklarını, ülkenin ihtiyacı olan 3 farklı motor daha geliştirdiklerini söyledi.
Bunlardan birinin Çakır füzesinin motoru olarak görev yapacağını ifade eden Okyay, ilk motoru 10 senede geliştirirken Çakır motorunu 1,5 sene gibi çok kısa sürede geliştirdiklerini belirtti.
Okyay, başlangıçta çok maliyetli ve çok uzun süreler alan gelişimin, kabiliyet kazandıkça daha sonraki projelerin çok daha hızlı yapılmasını sağladığını vurguladı. Okyay, “Bizde de o oldu. İlk projede kazanılan bilgi birikimi ve altyapıyla ikinci motoru çok daha hızlı geliştirdik. 1750 newtonluk bir motor geliştirdik. Bu, Çakır füzemizin motoru olacak. Onun da ilkinin teslimatını bu ay sonunda yapıyoruz. Dolayısıyla uçuş testleri başlayacak, önümüzdeki sene başında, ocak ayı gibi planlanıyor.” diye konuştu.
Kara Atmaca’ya 3700 newtonluk motor
Atmaca füzesinin kara versiyonu olan “Kara Atmaca” için daha yüksek itkiye sahip, 3700 newtonluk üçüncü bir motor geliştirdiklerini bildiren Okyay, “Tasarımı bitti, prototipi üretiliyor. Gelecek sene bu vakitlerde her halde ilk motorunu veriyor oluruz.” dedi.
Arat isimli bir başka motor geliştirme projesi yürüttüklerini de dile getiren Osman Okyay, “Geçtiğimiz kasım ayında imzalamıştık. O, biraz zorlayıcı bir proje. Çok daha uzun ömürlü motor isteniyor orada. Dolayısıyla onun çalışmaları devam ediyor. İlk sene, 40 aylık bir proje aslında. Fakat daha kısa zamanda tamamlayabilmeyi hedefliyoruz. Projenin ilk 2 aşaması geçildi. Hızlı şekilde tamamlayacağız diye ümit ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Batılı ülkeler de Türkiye’nin kapısını çaldı
İhracat konusunda pazar aramaya yönelik özel bir gayretlerinin şu ana kadar olamadığını dile getiren Okyay, şunları kaydetti:
“Çok ilginçtir, motor konusu dünyada da aslında önemli bir darboğaz, çok az üreticisi var dünyada. Bizim gibi, özellikle hiçbir kısıtlamaya tabi olmayan motor üretebilen firma sayısı çok çok az. Bu motorların haberleri çıktığında bunları duyarak kapımıza yaklaşık 10 ülke gelmiştir. Hepsi çok çok ciddi talepler. Bir kısmını biz bekletiyoruz, bir kısmında sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Bunların içinde gelişmiş Batılı ülkeler var. Bu daha da ilginç bir şey açıkçası. Motor konusu bizim Batıya bağımlı olduğumuz bir alan. Batılı bir ülkenin bizden motor istiyor olması ve dahası kendileri için özel motor geliştirmemizi istemeleri önemli. Motor geliştirebilme kabiliyetimize güven demektir bu. Bu, daha da memnuniyet verici bir şey. Olan bir motorun üretimi gibi değil. Bu talepleri değerlendirmeye gayret ediyoruz. Şu anda epey bir yoğunluğumuz var ama ihracat bizim için önemli.”